Bölüm 2: Konser

7 1 0
                                    

Kim Taehyung

Günümüz Amerika

''Bu kitap serinin sonuncusu olacağı için özel bir lansman hazırlamamız gerektiği fikrindeyim.'' fikrimi belirttikten sonra oturduğum sandalyede arkama yaslanarak masadakilerin ifadelerini inceledim.

''Bu okuyuculara son kitabın sanki en önemlisi olduğu izlenimini vermez mi ?'' masadaki stajyerlerden biri konuştuğunda satış temsilcilerinden birisi gülümseyerek onu yanıtladı. ''Zaten öyle. Sonuçta koca bir serinin finalini bu kitap ile yapmıyor muyuz? Serinin bütün hayranları bu kitap ile birlikte karakterlerine ve bu ütopik evrene veda edecek. Final en önemlisi.''

Solumda oturan editörlerden biri agresif bir şekilde masadaki argümana katıldı. ''Sonuncusu en önemlisi diyerek kestirip atamazsınız. İlk kitap da, diğer 5 kitap da her biri eş değer biçimde değerli. Sonuçta yazarın her kitaba harcadığı emeği göz ardı edemezsiniz.''

Sağ tarafımda bir kıpırdanma olduğunda bakışlarımı o yöne çevirdim. Son beş yıldır menajerliğini yapmış olduğum biricik dostum ve masadaki bu tartışmaya son verebilecek tek kişi olan kitapların yazarı ile göz göze geldik. 

Bu gereksiz tartışmadan sıkılmış gibi gözüküyordu. Ona destek olmak istercesine yüzüme samimi bir gülümseme yerleştirdim. Toplantı zaten bitmek üzereydi. Biraz daha dayanması gerekiyordu.

''Namjoon senin fikrin nedir?'' yayınevinin CEO'su yanımda oturan dostuma bakarak konuştuğunda bakışmamızı kesmek zorunda kalmıştık. 

''Taehyung ile aynı fikirdeyim Seokjin. Serinin son kitabı olduğu için bu bir nevi bir vedalaşma. Serinin hayranlarına ve destekçilerime düzgün bir şekilde veda etmek ve beni destekledikleri için teşekkür etmek istiyorum. Bu kitap diğerlerinden daha önemli ya da önemsiz olduğu için değil. Hepsi benim gözümde eş değerdeler. Hayranlarım için de öyle olduğunu düşünüyorum. Lansmanı da bu veda için bir yol olarak düşünebiliriz.''

Namjoon cümlesini bitirdikten sonra kahvesinden bir yudum alıp arkasına yaslandı. Seokjin de tatmin olmuş gözüküyordu. ''O halde daha fazla konuşmamıza gerek yok. Ne yapacağınızı zaten biliyorsunuz. Ay sonuna her şey hazır olsun.'' yanında duran sekreterine başı ile işaret verip ayağa kalktı. ''Hepinize iyi çalışmalar.''

CEO'nun odadan çıkması ile diğerleri de ayaklanmış Namjoon ile beni odada yalnız bırakmışlardı. 

''Yorgun gözüküyorsun.'' Namjoon sesimi duyması ile daldığı yerden bakışlarını çekerek bana döndü. ''Bütün akşam yeni kitabım üzerine çalıştım. Uyku tutmadı.''

Göz devirerek masadaki eşyalarımı deri çantama doldurmaya başladım. ''Sana seriyi bitirdikten sonra mola vermen gerektiğini söylemiştim. Son beş yıldır zaten yeterince yoruluyorsun. Tatile çıkıp dinlenmek varken birini bitirdiğin gibi diğer kitaba başlıyorsun.''

Elimdeki tableti de çantaya yerleştirdikten sonra masanın üzerinde bıraktığım başka bir şey olmadığına kanaat getirip çantamı yanımdaki sandalyeye bırakmıştım. 

''Bu şirkete giren ilk yazarım. Bana karşı büyük bir beklenti varmış gibi hissediyorum.'' Namjoon elleriyle şakaklarını ovuştururken önümdeki kahve bardağına uzanıp bir yudum aldım. 

''Zaten bu beklentileri yeterince yerine getirdin. Buraya ilk geldiğinde şirkette sadece Seokjin, sen ve ben vardık. Üniversite yıllarından yakın olduğunuz için bu yayınevini tercih ettiğini biliyorum ama zaten birçok teklif alıyordun Namjoon. Başından beri iyi bir yazardın ve sen olmasan şirketin bu noktaya geleceğini hiç sanmıyorum. O yüzden artık bir mola ver lütfen ve eğlenmene bak. Senin yüzünden ben de eğlenemiyorum.''

Hey Gringo •  TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin