B6- Düzenlendi!

223 23 47
                                    

Bardan koşarak çıktım, bacaklarım titriyordu sadece bacaklarım değil aynı zamanda ellerim ve kollarım da titriyordu. Gözlerimde ki yaşlar hiç durmadan akıyordu. Sonunda kendimi yurtta buldum.

Lumine endişeli ve korkmuş bir şekilde yanıma geldi "Venti? VENTI İYİ MİSİN?" diye sordu. "İyiyim" veya "kötüyüm" diyemedim bile. Aşırı kötüydüm, yere doğru çöktüm, ellerimi sıktım. Lumine destek olmak için sarıldı bana "shh.. sakinleş Venti." dedi. Elleri ile saçlarımı okşadı, arada bir şeyler de konuşuyordu ama anlayamıyordum. Bir süre sonra alkolün de etkisi ile uyuyakaldım. Lumine beni uyandırmamak için benimle kalmış..

Gözlerimi açtığımda onu gördüm, uyurken tatlıydı aslında.. Onu uyandıramazdım, bütün gece benimle uğraşmıştı. Uyumayı hak ediyordu, bencillik edemezdim. Yanağım hala acıyordu ama yapabileceğim bir şey de yoktu. Derin bir nefes alıp dün yaşananları düşündüm, Xiao haklıydı. Gerçekten hak ettim bunları. Bundan sonra Xiao'yu hayatımdan çıkarıyorum. Zor da olsa yapmalıydım. Değil m? Of cidden yoruldum..

YORULDUM.

Gözlerimi tekrar açtığımda Lumine yanımda değildi.

Dün ona 2. Kez açıldım. Hemde ciddi anlamda. Aether ile sevgiliymiş. Ben bir aptaldım, beni sevebileceğine inanmamalıydım.
Pencerede ki güneş ışığına baktım. Yine ağlamaya başladım. İyi değildim. Ani bir karar ile Oesena gezisi 2 gün sonrasına alınmış. Ve yetmezmiş gibi orada 4 ay kalıyormuşuz.

Yan odada ki sesler yükselmeye başlamıştı, daha ayılmadığım için sesleri çıkaramıyordum. Sadece duyuyordum o kadar.

"Xiao neden böyle bir şey yaptın?"
"Benden nefret etmesini istiyorum, ama ona zarar veremem daha fazla."
"Neden senden nefret etmeli?"
"Sen anlamazsın, ben doğru olanı yapıyorum. Sadece onu böyle görünce kendimi öldürmek daha doğru geliyor."
"Zorunda değilsin dur artık."
"Zorundayım, bak ben de onu seviyorum sadece sevgi değil ben de ona aşığım ama yapamam. Eğer benden nefret ederse belki daha iyilerini bulur, o benden daha iyilerine layık."
"Evet daha iyilerine ama o seni seviyor ve sen de onu? Böyle uzaktan mı seveceksin onu? Kendine gel Xiao. İnsanlar uzaktan sevmezler, birbirini seven iki insan sevgilidir. Siz arkadaş değilsiniz, sevgili değilsiniz, düşman da değilsiniz. Siz nesiniz? Birbirine delice aşık 2 ergen çocuk? Ama ikisi de kabullenemeyen iki aptal. Xiao onu kaybetmeyi bu kadar mı istiyorsun? Geç kalma ve konuş onunla."
"Yapamam, yapamam! Ben ona hep zarar verdim. Hem bensiz daha mutlu olur o! Ben sadece onun için bir zararım. Daha fazla onu kırmak istemiyorum, zarar vermek istemiyorum."

Sesler gittikçe bulanıklaştı. Duyamıyordum artık. Banyoya doğru gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Aynadan kendime baktım, korkunçtum. Elime tarak alıp saçlarımı da taradım. Elimi yanağıma koyup aynadan baktım. Fena kızarmıştı..

Tamamen hazırlanıp ortak salona doğru gittim.
Fischl yanıma gelip "Venti, iyi misin?" diyerek koluma yapıştı. Gülümseyerek "evet evet iyiyim! Sadece yorgunum bu gün.." dedim. "Hadi gel yemek yiyelim." diyerek beni sürüklemeye devam etti. Bütün yemek boyunca Xiao ile yan yana oturduk ama yüzüne bile bakamadım. Önüme 2 dilim ekmek aldım. Xiangling yumurta, pastırma ve sosis de pişirmişti. Biraz da onlardan aldım. Tabağıma peynir -özellikle beyaz ve top peynir- aldım. Biraz da zeytin ve çay.
-
-
-
-

Her ne kadar umrum olmasa da evde tek kalmak yerine Tao, Xiao, Fischl ile kafeye gitmeye karar verdik. Gelme planım yoktu ama diğerleri ile eğlenmek istiyordum diğer faktörü görmezden gelicem sanırım.

Fischl kendine, Mango Dragonfruit Lemonade Starbucks Refreshers Beverage aldı.

Ben, Mocha Cookie Crumble Frappuccino Blended Beverage aldım.

Mono no aware, XiaovenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin