Vegas Pete- Trap/ +18

1

Her zaman ruhumdaki bir parçanın kayıp olduğunu, bu parçayı bulmak için yaşadığımı düşünürdüm. Bu kayıp parçayı bulmak için girdiğim her sorun bunun işe yaramadığını gösteriyordu.

Düşüncelerimle boğuşurken yavaşça elimdeki kan lekesini parmağımla ovaladım fakat işe yaramadı. Kurumuş kan cildimi ovaladığımda bile çıkmadı, inatçı ve pisti. Suratımı ekşitmek hatta kusmak istedim fakat ciddi ifademi bozmaya cesaretim yetmedi. Derin bir nefes aldığımda burnuma gelen tek koku kanın yaratmış olduğu demir kokusuydu.

"Cesedi kaldırın," diye fısıldadı uğruna adam öldürdüğüm mafya. Benimle beraber birkaç koruma daha başını salladı ve yerdeki iki ölü bedeni kaldırdı. Bense sadece onları izledim.

"Pete!" Diye bağırdı Bay Ken. "Kendine gel."

Başımı salladım ve ruhsuz bir şekilde cesedi taşıyan diğer korumalara doğru ilerledim fakat cesede dokunmadım. Sadece soğuk depodan çıkarken onları takip ettim. Bu depoda sayamadığım kadar hain öldürülmüştü ve buraya o kadar çok kez gelmiştim ki, gözüm kapalı bile burayı bulurdum.

Hayatım bir bodruma ceset taşırken geçiyordu.

"Siz devam edin," dedim diğer korumaya. "Sigara içmeye çıkıyorum."

Adam hafifçe başını salladı ve bodrumun diğer çıkışına ilerlerken ben dışarı çıkan merdivenlerden yukarı tırmanmaya başladım. Bir elim ceketimin ceplerinde olan sigara paketini tutarken diğer elimde bodrumun kapısını açtım ve yüzüme çarpan havayı içine çektim. Hava karanlıktı, saat çoktan geceyarısını geçmiş olmalıydı.

Sigaramı çakmağımla yaktım ve ıssız sokaktaki duvara yaslandım. Sigaranın berbat tadı dudaklarımın arasına sızarken kaslarımın gevşediğini hissettim. Sakindim. Sakindim ta ki onlarca adamın koşma ve dövüş sesini duyana kadar.

"Sikeyim ya," diye fısıldadım daha yeni yaktığım sigarayı yere fırlatırken. Adımlarım hızlıca sese doğru ilerlerken bu sefer hangi adama bulaştığımızı düşündüm, bu sefer kimi öldüreceğim?

Cevabını düşünmek bile istemedim.

Sese ulaştığımda adımlarım kesildi çünkü buradaki kavga kesinlikle bize ait değildi.

Yaklaşık on kişi bir adamın üzerine saldırıyordu. Saldırdıkları adamın siyah silüetini kısa bir süre gördüm fakat adam o kadar hızlı hareket etti ki bir anlığına afalladım. Onu takip etmekte zorlandım ve adamlardan iri olanının birkaç saniyede yere devrildiğini farkettim.

"Vegas!" Diye bağırdı adamlardan biri. "Teslim ol, yoksa gebereceksin." Adam konuşmadı ve bir anda hepsi adının Vegas olduğunu öğrendiğim adamın üstüne çullandı.

Adımlarım benden habersiz ilerledi ve belimden silahını çıkararak iri olanlardan birinin kafasına geçirdim. O kısa süre içinde Vegas? ile göz göze geldim. Bakışları soru doluydu fakat fazla sürmeden birkaç adam beni fark ederek duraksadı. Bunu fırsat bilerek adamın kafasını tuttum ve bacağıma geçirdim. Adamın inlemesi sokağı doldurdu.

Diğer adamda bunu fırsat bildi ve saniyesinde iki adamı yere devirdi. Hızına hayran kaldım.

Ve birkaç dakika dolmadan on adamda yerde kıvranıyordu. Tek biri kalmıştı, o da karşımda siyahlara bürünmüş, kim olduğunu bile bilmeden onu kurtardığım adamdı.

Silahım adamın göğsüne doğru doğruldu.

"Sen kimsin?" Diye bağırdı benden önce. Dandik sokak lambası üstümüze hafif bir ışık veriyordu. Adamın yüzünü daha net gördüğümde lambanın üstüme düşüp beni ezmesini istedim.