Soylu ailesinin yıllardır sürdürdüğü gelenekleri vardı ,altı yaşıma bastığım gün annemden alındım ve babamla yaşamaya başladım on iki yıldan beri annemi görmedim, bize göre bu yaptıkları acımasızlık onlara göre bu bir tür eğitim yöntemiydi babam la annem hiç evlenmemiş babamın sevdiği bir kadın varmış zaten o kadında Hazel in annesiymiş ondan dolayı Hazel i hep kıskandım çünki Hazel annesine çok benziyor.
Ben fazla sessiz asosyal denilecek kadar yalnız olan Eylülüm tek iyi yaptığım şey bale tabi onun dışında bütün gün odamda oturup kitap okumayı ve insanlardan kaçmayıda çok iyi beceririm ama babamın taktir ettiği tek yönüm bale belki de o yüzden bu kadar çok seviyorum.
Elimdeki defteri yatağın üzerine bırakıp yataktan kalktım ne Hazel nede babam evdeydi kolumdaki saate baktım hava henüz kararmamıştı pencerenin önüne gidip hava nın durumuna baktım bu gün oldukça güzel bir hava vardı Hazel arkadaşlarıyla buluşmaya gitmişti babamada telefon geldiği için apar topar evden ayrılmıştı babasına çok düşgün kızlardan değilimdir aslında ama ne derdim olsa gidip anlatabilceğim bir tek babam vardı. Arkadaş çevrem yoktur hani insanın bir tane en iyi herşeyini anlattığı bir arkadaşı olurya işte bende o bile yok mecbur kalmadıkca insanlarla diyoloğa girmiyorum, Hazel kendime güvenim olmadığını söylüyor sanırım doğru benim kendime güvenim yok bağzen evde onunla bile konuşmuyoruz ,hatta bir ara bana yabani diyordu kızıp bağıracak halim yok, onun gibi etrafı onunla arkadaşlık yapmaya can atan insanlarla dolu bir kıza yabani gelmek çokta garip bir şey değil.
Her akşam gittiğim parka gitmek için hazırlanmaya başladım giyimimde benim kadar sade ve özentisizdi, üzerime mavi siyah kareli bir gömlek, altıma ise siyah dar kotumu giymiştim ilkbaharda olduğumuz için üzerimede siyah bir kapşonlu giydim ayakkabı olarakta spor ayakkabılarımı seçtikten sonra hazırdım çantamın içine okuduğum kitabı defterimi telefonumu peçetemi vesayre attıktan sonra odamdan cıkıp merdivenlere doğru ilerledim, evet babam zengin bir adamdı ama evimiz aman , aman şatafatlı zengin evlerinden değildi iki katlı çok büyük olmayan bir evdi bizimle kalıp evin yemek temizlik işlerine bakanda çok tatlı tonton Nermin teyzemiz vardı tam beş seneden beri bizimle yaşıyordu , benim yabaniliğimi bile hoşgörüyle karşılayan çok iyi bir kadındı ve ben bile bağzen sırf onunla sohpet etmek için odamdan çıkıyordum, ama ne yazıkki önümüzdeki bir hafta olmiyacaktı memleketinden kardeşleri geldiği için izinliydi, fortmantodan anahtarı alıp kapşonlumun cebine koydum ve evden çıktım babam bize her ne kadar ben mafyayım demesede bu tarz işlerle uğraştığını söylemişti ve bundan dolayı evimizdede sıkı bir güvenlik önlemi var yıllardır güvenliğimizi sağlayan hasan abi sayesinde bu güne kadar eve bir hırsız bile girmedi babam bize yaklaşmaya cesaret edemiyeceklerini söylesede ben bu görüşüne pek katılmıyorum Hasan abiye selam verip parka doğru yürümeye başladım neredeyse her akşam bu parka gidip çocukları izlerdim yetişkinlerin aksine bende çocuklara karşı bir sempati vardı onlarla sohpet edip yeri geldiğinde oyun bile oynardım genellikle insanlar kendi yaşıtlarını veya kendi yaşlarından büyük insanlarla iyi anlaşırdı ama dedim ya ben farklı bir kızım insanlar farklıdan çok değişik demeyi seçiyorlar.
Parka geldiğimde her zamankinden daha kalabalık olduğunu gördüm bu gün sırf çocuklar değil benim yaşlarımda yada benden daha büyük olduğunu düşündüğüm bir arkadaş grubu vardı, onları yok saymaya çalışarak parkın en tenha yerine gidip oturdum, gülüşüp konuşma seslerini yok sayarak çantamdan çıkarttığım kitabıma yoğunlaştım ancak pek başarılı olamamıştım , çocuk sesleri beni rahatsız etmezken bu bir grup ergenin sesi oldukça rahatsızlık vericiydi oturduğum banktan kalktım ve kitabımı defteri mi çantaya koymaya başladım ne yapıcağıma gelirsek yanlarına gidip sessiz olmalarını söylemicektim en iyi yaptığım şeyi yapıp onlardan kaçıcaktım çantamı çapraz olucak şekilde boynuma asıp parkın çıkışına doğru yürümeye başladım çıkışa yaklaşmıştımki duyduklarım ilgimi az önce oturduğum bankın biraz uzağında oturan genç adama çevirmeme neden oldu
"ses tonunuza dikkat edin insanlar rahatsız oluyor"
bunu gruba yaklaşarak söylemişti hemen gruptan sarışın bir çocuk oturduğu yerden kalkıp adama doğru ilerledi
"babanın yeri değilya istediğim tonda konuşurum"
oldukça kavgacı bir edayla söylemişti adamda bunu fark etmiş olucak ki derin bir nefes alıp çocuğa bir adım daha yaklaştı
"benim babamın yeri değil diye bağırıp çağırıp insanları rahatsız mı ediceksin "
kurduğu cümlenin düzgünlüğüne kıyasla kelimeler ağzından tıslar gibi çıkmıştı sarışın çocuk gerçekten sinir bozucu olan bir gülümseme takınıp eliyle bütün parktaki insanları gösterdi
"Senden başka rahatsız olan olduğunu sanmıyorum rahatsız olan varmı millet"
Bunu etraftaki insanlara bakarak söylemişti insanlar onlara bakıyordu ancak hiçbiri sessini çıkarmıyordu bu halleri benim sinirimi bozmuştu genç adamda oldukça sinirli gözüküyordu sanki çocuk bir kelime bile etse üstüne atliycakmış gibi sarışın çocuk sinir bozucu tavırlarıyla konuşmaya devam etti
"Ne dikiliyorsun gördün senden başka rahatsız olan yok"
Bu söyledikleriyle genç adam mümkünmüş gibi yumruk yaptığı elini dahada sıktı çocuğun üzerine atliyacağını anladığım anda benden beklenmiyecek bir hareket yaptım
"Ben oldum"
Aniden bağırdığım için parktaki bir çok yüz bana döndü ve bu koşup bir yere saklanma isteği uyandırıyordu
Gruptaki kızlardan biri soran gözlerle bana bakıp "ne oldun" dedi sesimin heyecandan kısık çıkmamasına özen göstererek
"Beyfendi haklı bende sizin sesinizden rahatsız oldum ondan dolayı oturduğum banktan kalkmak zorunda kaldım"
Az önce bana soru soran kız baktan kalkıp bana doğru ilerlemeye başladı
"Beyfendimi nerenin prensesisin sen".
Bakışlarım otomatikman genç adama döndü sonuç olarak az önce onu düştüğü durumdan kurtarmak için başıma bunları sardım ama adam yüzüme öylece diğerleri gibi bakıyordu bakışlarım benle alay eden kıza döndü sinirle ona bakmaya başladım utangaç olabilirim ama kendimide koruyabilirim hatta birini dövebilirim bile babam Hazelle bana kendimizi korumakn için birşeyler öğretmişti tam ağzımı açıp kıza cevap vericektimki gruptan bir kız "selin o Hazel in kardeşi " kızın gözleri öncelikle büyüdü ve sonra hayretle bana baktı "bilmiyordum" diyip az önce oturduğu yere oturdu
"Hazel in kardeşim olması neyi değiştirir"
Kız omuz silkip "hazeli seviyorum kardeşi isen az önce ki gibi davranmam"
Alayla gülüp "kişiliksiz birisin eğer öyle olmasaydın az önce söylediklerinin arkasında dururdun" diyip parkın çıkışına doğru yürümeye başladım kız arkamdan herhangi bir cevap vermemişti genç adam ve çocuğunda sesi kesilmişti parktan çıkınca eve doğru yürümeye başladım belkide bu yüzden insanlardan uzak durup arkadaş edinmiyordum sırf yanında arkadaşları var diye olmadığım biri gibi davranıp insanlarla alay edemezdim aslında insanlarla konuşabiliyorum bunu bu günde görmüştüm ama tercihim konuşmamaktan yanaydı yol uzerindeki bir markete girip kendime hazır yiyecekler aldım kasaya parayı ödeyip marketten çıktığımda parktaki genç adamla burun buruna geldik.
Geç oldu farkındayım ama ilk bölüm sonuçta emin olduğumda yayınlamak istedim umarım beyenilir iyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK EYLÜL SON HAZEL
Roman d'amourSinan Soylu tanınan ve korkulan bir mafya farklı kadınlardan iki kızı var Eylül ve Hazel Soylu ailesinin acımasız bir geleneği var altı yaşına basan her çocuk annesinden koparılıp babasıyla yaşar . Eylül Soylu, sessiz bir o kadarda gizemli bir kız...