İkizler

7. Brian

Demek böyle olmuştu, bu yüzden hiçbir şey hatırlayamıyordum. Yer altına inerken kalkan ve telekineziyi kesmiş olsamda bir şekilde aşırı güç kullanımı tetiklenmiş olmalıydı. Brie'yle uzun süreli fiziksel temasta bulunamıyordum, fakat üçümüzün el ele tutuşmasının yan etkisi bu saçma geçici hafıza kaybı olabilirdi. Artık kısmen de olsa neden hatırlayamadığımı biliyordum ancak hâlâ nerede olduğuma dair en ufak bir fikrim yoktu.

Kendimi biraz iyi hissedince dalgın suratımın normale döndüğünü hissettim ve yavaşça ayağa kalktım. Bu oda benim odamdı, bu yüzden buraya çekilmiştim. Ama burada ne olmuştu böyle? Savaş sonrası alternatif bir gelecekte miydim, yoksa bunlar olacak olanlara bir işaret miydi? Bunun cevabını ne yazık ki bilmiyordum. Bildiğim tek bir şey vardı, o da buradan kurtulmam gerektiğiydi. Buraya çekilmemin bir sebebi olmalıydı, şimdi tek yapmam gereken onu bulmaktı. Etrafa bir göz attım, hepsi benim eşyalarımdı, en azından geriye kalanlar. Odanın harap olması dışında farklı bir şey göremiyordum.

Sol taraftaki banyo kapısının yarısından fazlası yoktu, parçaları etrafa saçılmıştı. Sağ taraftaki portmanto normal görünüyordu. Dolabı açar açmaz içindeki hiçbir şeyin sağlam olmadığını gördüm, kimi eşyalar ise kayıptı. Ardından banyoya girdim, duştan su sızıyordu. Çok şaşırdım gerçekten! Ardından odanın ana kısmına yani yatak, küçük mutfak ve diğer eşyaların olduğu kısma şöyle bir baktım, tavan lambası her düşebilirdi, sadece ince bir kablo düşmesini engelliyordu. Tam karşıdaki devasa cam duvar ve minik balkon artık yoktu, sadece kırık cam parçaları vardı. Biraz ilerledim ve sol tarafta duran yatak alanıma göz gezdirdim. Tanrım, burada o kadar çok anım vardı ki... Böyle bir şey olacağını hayal bile edememiştim. Yatağın hemen karşısında çalışma masası ve üzerinde, duvara asılı televizyonumun, oyun konsolumun, kitaplarımın olduğu bölüme baktım. Televizyon anladığım kadarıyla patlamıştı. Çünkü duvarda buna işaret eden yanık izleri mevcuttu. Onun dışında kırık bir masadan başka bir şey yoktu.

Küçük bir banko, lavabo ve dolaptan oluşan mutfak alanında lavabo ayakta kalabilmişti. Lavabonun tam karşısında ise kıyafet dolabımdan kalanlar duruyordu. Kıyafet! Acil durum süper güç kıyafeti... Hemen kapıya koşup açık hâlindeyken arkasında kalan dolaba baktım. Dolap sağlam gözüküyordu, odalardaki en korunaklı kısımlar buralarıydı, en azından süper kıyafetimin hâlâ orada olduğunu umuyordum. Gergin bir şekilde dolabı açtım ve bingo! Süper kıyafetim olduğu gibi, üstünde tek bir çizik olmadan karşımda duruyordu. Hemen üstümü değiştirdim, böylece saldırılara karşı daha korunaklı olacaktım ve ısı dalgalanmalarından da çok etkilenmeyecektim. Acaba bunun için mi buraya çekilmiştim?

Aklımdaki bu düşüncelerden kurtulup bir de Brie'nin odasına bakmaya karar verdim. Direkt kendi odamın duvarından yan odaya geçmeye mental olarak kendimi hazırladım. Buraya girdiğim zamanki gibi önce elimi uzattım, fakat elim duvarda durdu. Bu da ne böyle? Neden geçemiyorum? Duvar boyunca denedim ancak bir sonuca ulaşamadım.

Odadan çıkmaya karar verdim, kapı açılamayacağı için yine tek seçeneğim içinden geçmekti. Hadi bakalım. İlkönce eller sonra vücudun geri kalanı. Ve işte oldu. Tamam, bu çok garipti. Neden Brie'nin odasına giremiyordum? Yine kustum. Brie'nin kapısına yöneldim, tekrar ellerimle yokladım. Sonuç aynı, Brie'nin odasında bir şey vardı ve bu benim içeri girmemi engelliyordu. Biz gittikten sonra herkesin sadece kendi odasına girebilmesi için bir büyü mü yapılmıştı acaba? Hemen karşıdaki odayı denedim. Buna girebilmiştim fakat görünürde hiç eşya yoktu. Çıkıp yandakini denedim, ancak giremedim. Demek ki aklıma gelen düşünce doğruydu. Sadece kendi odama girebiliyordum. İyi de bu kadar detaylı bir büyüyü nasıl yaptılar.

"Herkesin Yeri"nden çıkmak için çalışan asansöre yöneldim ve birden aklıma çatıya çıkmak geldi. "Ding" sesiyle kapılar açılıp kapandı, ardından asansör 72. kata doğru hareket etmeye başladı.

"B... Br... Brian! Be... Beni duya...yorsan l...tfen cevap v...r."

BRIE!?