Tesettür Hikayeleri

1. Annesinden önce örtünen biri

Belki sen de aileni bulacaksındır benim ailemde. Belki sen de benim hikayemin bir bölümündesindir. Tanıdık geldi ise bu adımlar lütfen hikayeme yorumunu ekle:)

Dindar olmayan bir çevrede doğup büyüyenler, hoş geldiniz.

Dindar olmayan bir çevrede büyüyenlere Allah adaletsizlik mi eder? (haşa) diye merak edenler hoş geldiniz.

''Keşke başka bir ailede doğsaydım'' diye dert yakınanlar siz de hoş geldiniz.

Ve tabiki bunlardan olmayıp sadece seyretmeyi sevenler sizin için de boş koltuklarımız var:)

Herkes yerleştiyse haydi başlayalım...:)

Müslüman olduğunu söyleyen ama İslam'ı Kurandan öğrenmemiş, peygamberden öğrenmemiş, İslam'ı çok da merak edip araştırmaya girmemiş, dolayısıyla Müslüman olduğunu söyleyip bazı şeyleri Allah'tan çok severek yaşayanlar nasıldır bilirim. Bütün hedeflerin dünyevi olduğu, ahirete imanın hedefleri, niyetleri değiştirmediği bir ortamda diplomaya, mesleğe, makama, övgüye nasıl tapılır bilirim. Öyle bir karanlıkta aydınlık, el yordamıyla nasıl aranır hatırlarım. Burada sadece hikayemin tesettür ile ilgili kısmına değineyim. Başka kısımları merak edersen belki başka bir hikayenin içinde buluşabiliriz:)

Allaha inanmışım, çünkü o şah damardan daha yakın ve bunu hissetmek için uzağa gitmeye gerek yok. Yakınlığını hissedip beni yalnız bırakmadığını anladığım rabbin beni sevmesini istedim, unutkanlığımı ve unutturan şeylerin çokluğunu fark edip en güzel hatırlatıcı olan namazla arkadaş oldum. okulda öğle aralarında arkadaşlarım yemek yerken ben okul dışına namaz kılmaya giderdim (anladığın gibi mescidi olmayan bir lisede idim), dershanenin minicik mescidi teneffüslerde din-lenme durağımdı. Birkaç yıl namaza bu şekilde devam etmek içinde fedakârlıkları gerektirdi. Bazı arkadaşlardan uzaklaşmayı örneğin. Namazı öncelikli kılınca bir namaz sevgisidir geldi. Her zaman namazdaymış gibi olmak istedim. Mescide girince etek başörtü gibi nesneleri aramadan namaza durabilmek ne güzel şeydi... Araf'ta kalmış gibi hayatta hem cenneti hem cehennemi yaşamak insanın içini yakar. ''Her zaman namazda gibi olma isteği'' aynada başörtü takıp gözyaşları içinde uzak zannedilen bir hayali zihne düşürdü. Nasıl olacaktı, başörtülü bir arkadaşım yoktu. Başörtüyle nasıl yaşanırdı misafirliğe gidince ne yapılırdı, eve misafir gelince ne yapılırdı bilmiyordum. Çünkü annem de başörtüsü takmıyordu.

Neymiş bu başörtüsü diye google amcaya sorayım dedim. Ben başörtüsüyle ilgili bir şey yazınca, başörtünün farz olmadığı ile ilgili safsatalar çıkmasın mı karşıma. Cahili ikna etmek kolaydır ya, dinleyince birkaç o videodan aa dedim demek farz değilmiş (farz olduğunu örtündükten sonra Arapça öğrenince ve nouman ali khanı bu konuda dinleyince öğrendim), zaten zorlukları var deyip konuyu rafa kaldırdım. Ama vicdan susmadı elhamdulillah ve şu fikirde sabit oldum ''bu iddia edildiği gibi farz değilse bile Allah'a yaklaştırıyorsa farz gibidir yüreğime''

Tesettür niyetimi kimseyle paylaşamadım. Aylarca rabbimle aramda sır oldu. Bir gönüldaşım bile yoktu. Pantalon almayı bıraktım,başım açık da olsa uzun etek giymeye, pantalon giyersem uzun hırka gibi şeyler giymeye başladım. Bu değişimle bile rüküşlük, modadan uzaklık ithamı ile kınamaları yedim elhamdulillah:) Ve bir tarih belirledim aklımda, o gün ilk defa dışarı başörtüyle çıkacağım dedim. Çıktım. Kuzenimin kuzeni genç ve tesettürlü idi ona başörtü nasıl bağlanır diye öğrenmeye gittim. Başlangıçta çok kıyafet alamayacağım için eski kıyafetlerimi içime kullanabilmek için bir pardösü aldım.

Örtündüğüm ilk zamanlar, çok sıcak yaz günleriydi. Önceden sıcakta nasıl olacak endişem geldi aklıma ve başörtülüyken, açık olunan zamanlara kıyasla sıcaktan daha az etkilendiğimi fark ettim. Tenimle arama perde oluyordu ve güneş daha az etkiliyordu. İnsanların şapka takması gibi. Eskiden gelen düşüncenin vesvese olduğunu fark edip, şeytanın vaadinde yalancı olduğuna şahitlik ettim. Çok sıcak havada tesettürlü-tesettürsüz fark etmeden terleniyordu zaten. Velev ki terlense, cehennem ateşinden uzaklaşmak için değmez mi güzel kardeşim...

Baştaki sorulara dönersek, Allah adaletsizlik etmez, bir yerden alır başka yerden ikram eder.

''keşke başka ailede doğsaydım'' değil. ''iyiki bu aileyi rabbim benim için seçmiş'' hangi engelleri aşarak rabbime giden yolu tutacağımı Rabbim en iyi bilmiş.

Kısaca mutlu son: Benden 6 ay kadar sonra da 50 yaşından büyük annem tesettüre girdi elhamdülillah :)

Rabbinle konuş, ayna karşısına geç, niyet et, sırlar edin, harekete geçmeden önce reklam etme, uzak olan hayallerin nasıl yaklaştığını gör. Gördüklerini yoruma ekle, arkadaşlarımın hikayelerini de misafirsiz bırakma lütfen:)