Odama neredeyse koşarak girip kapıyı kapattım ve sırtımı soğuk tahtaya yasladım. Kalbim saniyeler önce yaşadığım öpüşme yüzünden inanılmaz bir hızla atıyordu. Titreyen ellerim ve kesik kesik aldığım nefesim ise sakinleşmem konusunda bana hiç yardımcı olmuyordu.
Gözlerim kapalı cama kaydığında hızlıca gidip perdeyi sonuna kadar çektim ve camı açtım. Bedenimi hafifçe dışarı sarkıtıp ciğerlerimi yaz gününe rağmen serin olan hava ile rahatlattım.
Resmen öpüşmemizden iki saniye sonra telaştan çişim geldi diyip kaçmıştım.
Evet tam olarak çişim demiştim. Neydim ben anasınıfı öğrencisi mi? Eminim onlar bile en kötü ihtimal tuvalete gitmem gerekiyor falan derdi. Rezil hissediyordum şu an. Resmen curshımla öpüşmüş sonra kaçmıştım.
Hazır bedenimin yarısını çıkarttığım bu camdan kendimi atsam ne olurdu diye düşünsemde aklıma buranın müstakil bir ev ve bulunduğum yerin de zemin kat olduğu geldi.
Changbin tüm akıl sağlığımla oynamıştı çünkü şu an mantıklı düşünememin başka bir sebebi olamazdı. En akla yatan seçenek uyumak ve sabaha kadar utancımın geçmesini beklemekti. Oda bunaltıcı bir sıcakla kavrulurken camı kapatmadan yatağıma doğru yürüdüm.
İnce örtüyü altına girmek için kaldırdığımda kapı sakince tıklatılmıştı.
Adamın yanından koşarak saçma bir bahaneyle kaçarsam böyle gelirdi tabii ki. Kendime gelmek için alnıma sert bir şekilde vurdum. Bu aptal beynime birkaç saniye ihtiyacım vardı ve hemen kalkıp buraya gelmeliydi.
Adımlarımı yataktan uzaklaştırarak kapıya doğru yaklaştım ve hafifçe araladım. Sesimin titrememesine dikkat ediyordum.
"Efendim?"
Gözlerimin çıplak üst vücuduna kaymaması için kendimi zor tutuyordum. Ben gittikten sonra tişörtünü çıkarmış olmalıydı. Elinde büyük bir bardak su vardı ve salonun ışıkları kapalıydı. Anlaşılan uyumaya gidecekti. Şüpheci bakışları gözlerimi buldu.
"İyi misin lix?"
Başımla onu hafifçe onaylarken mırıldandım.
"Hm hm iyiyim merak etme. Uyuyacağım şimdi."
Hiçbir şey olmamış gibi davranmamın sebebi neydi bilmiyordum ama o görmezden gelmeden ben görmezden gelmeliydim az önce yaşananları.
Bakışlarım saniyelik üst gövdesine kaydığında bu hareketin yaptığım en yanlış şeyler listesinde ilk 5'te yeri vardı çünkü şu an yüzümü göğsüne gömüp hafif kavruk tene iz bırakmak için yanıp tutuşmak üzere gibi hissediyordum.
Sıkı göğüs kasları ve benim iki kolumdan daha kalın olan üst kolu beni boğması için yalvarma sebebim olabilirdi. Köprücük kemikleri belirgin olmamasına rağmen geniş omuzlarına tutunmak oraya minik dil darbeleri vermek istiyordum.
Aklıma dolan görüntüler yüzünden hızlıca gözlerimi karşımda bana sırıtarak bakan adama çevirip boğazımı temizledim.
Onu açlıkla izlerken yakalanmış olmamın utancı ile gözlerimi kaçırırken o benim aksime gayet keyifliydi.
"O zaman ben seni daha fazla tutmayayım lix. İyi geceler. Uyumadan önce çişini yapmayı unutma"
Göz kırpıp parmağı ile burnumun ucuna vurmuş sonra arkasını dönerek karanlıkta kaybolmuştu. Tabii o kaybolana kadar sırtını izlemeyi ihmal etmemiştim.
Tırnak izlerimle doldurabileceğim kadar pürüzsüzdü görüş açımdan az önce çıkmış buğday ten. Hatta başımı yaslayıp dinlenebileceğim kadar da genişti. O sırta ihtiyacım vardı hem de acilen. Kafamı aklımdaki arsız düşünceleri dağıtmak ister gibi iki yana savurdum. Henüz bir haftadır burada olmama rağmen bu kadar zor dayanıyorsam zaman ilerlediğinde ne yapacaktım acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Webtoon | Changlix
FanfictionÜnlü bl webtoon çizeri Seo Changbin ve yanında stajyerlik yapan Lee Felix Yan ship; Minsung, Hyunmin [slow update]