"Ben bir kek miyim?"

19 6 1
                                    

Ayak bileğime giren acıyla yüzümü buruşturdum. Hep bana yazan bilinmeyenin suçuydu.

Normalde Selami amcanın geleceği saati bildiğim için erkenden giderdim. Ama bilmediğim kişiden gelen mesaj hem ağlamamı dindirmiş hem de zamanın nasıl geçtiğini fark etmememi sağlamıştı. Bu biraz iyi bir şey olsa da ayak bileğime mâl olmuştu.

Yatakta tamamen uzanıp bakışlarımı tavana çevirdim. Kim olduğunu sorduğumda görüldü atmıştı. Feyza mı diye düşünsem de o kartlarını açık oynamayı severdi. Bana karşı olan öfkesini gizlemiyordu. Halbuki küçükken ne kadar güzel anlaşırdık. Telefonuma gelen bildirim sesi elimi komodinin üzerinde gezdirdim. Bulunca hızla ekranı açtım.

Bilinmeyen numara: Acil bir işim çıktığı için yazamadım.

Bilinmeyen numara: Görüldü atmış gibi oldum. Kusura bakma.

Bilinmeyen numara: Daha iyi misin?

Açıklama yapmasını beklememiştim. Bir de iyi olup olmadığımı sormuştu. Beni düşünmesi hoşuma mı gidiyordu yoksa saçmalıyor muydum.

İnci: Görüldü atmış gibi olmadın.

İnci: Attın.

Bilinmeyen numara: Gerçekten gitmem gerekiyordu.

İnci: Tamam sorun değil. Açıklama yapmana gerek yok.

İnci: Hem soruma cevap vermedin.

İnci: Kimsin?

Bilinmeyen numara: Ben neyim?

Bilinmeyen numara:Ben bir karadelik miyim?

Bilinmeyen numara:Ben bir kek miyim?

İnci: Dalga mı geçiyorsun?

Bilinmeyen numara: Hayır sana şarkı öneriyorum.

İnci: Daha çok engel yemek istiyormuşsun gibi geldi bana.

Bilinmeyen numara: Tamam öncelikle sakin ol.

Bilinmeyen numara: Sen beni tanımıyorsun.

Bilinmeyen numara: Ama ben senin kimsenin önünde ağlamak istemeyeceğini dahi biliyorum.

Telefona şaşkın bakışlarla bakmaya başladım. Kimsenin önünde ağlamamaya özen gösteriyordum. Ancak o bunu nasıl bilebiliyordu ki. Ya da sadece tahmin mi etmişti. Sonuçta kimse kimsenin önünde ağlamak istemez. Oflayarak başımı tavana çevirdim.

Yeni bölüm geldi, biraz kısa ama ilerde daha uzun bölümler yazacağım. İyi okumalar.

İNCİ-TEXTİNG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin