"Teşekkürler" Çilingirlere gülümseyerek kapıyı kapattım ve salona girdim. Kollarımı göğsümde birleştirip kısa bir süre öylece dikildikten sonra banyoya doğru ilerledim. Bir duşa ihtiyacım vardı. Suyla beraber kafamdaki tonlarca düşüncede akıp gitse başka bir şey istemeyecektim. Kayrayla konuşacaklarımın korkusunun gitmesi dışında.
Hızlı, sıcak bir duş alıp beyaz bornozumla kendimi sardım ve yatak odama girdim. Gerçekten iyi gelmişti ama düşünceler gitmemişti. Gitmeyecekti de belki.
Gri eşofmanımı ve siyah bol tişörtümü giyip saçlarımı taradım. Kendime bir kahve yapıp yeşil L koltuğuma uzandım ve defalarca izlediğim Harry Potter filminin en sevdiğim serisi olan Sırlar Odasını açıp izlemeye başladım. Yani kısaca kendimi ne zaman kötü hissetsem uyguladığım rutini tekrarlayarak kendimi birazda olsa rahatsız eden düşüncelerden uzak tutabildim.
~
Kapının çalmasıyla gözlerimi araladığımda ilk önce Ron'u gördüm. Rüyada olduğumu düşünürken bilincimi kazanmamla beraber ayağa kalkarak televizyonu kapattım ve beyaz terliklerimi giyip kapıya ilerledim. Her zamanki gibi filmin sonlarına doğru uyuya kalmıştım.
Kapıyı açmamla gözlerimin irileşmesi bir oldu. Kayra siyah takım elbisesi ve özenle taradığı belli olan saçlarıyla bana bakıyordu.
"Kayra?" Siyah takım elbiseli Kayranın karşısında gri eşofmanım ve bol tişörtümle dikilirken bir şey demesini bekliyordum. Ben mi konuşmalıydım?
"5 dakikadır kapıyı çalıyorum. İyi misin?"
"Ben uyuyakalmışım" Kafasını salladı.
"Annemle akşam yemeği için dışarı çıkıyoruz. Seninde gelmeni istedi. Gelir misin?" Sadece birkaç saat önce yaşadığımız anlamsız olay ve konuşmamız gereken önemli bir konu varken gitmemin doğru olmadığını biliyordum ve onunda bildiğini anlayabiliyordum ama işin içine Sultan Teyze girince sanırım ikimizde sakin kalmayı bir şekilde başarabiliyorduk.
"Ben gelmesem daha iyi olur" Gözlerimi kaçırıp kapıyı kapatmak için geri çekilirken Kayra elini kapıya koydu. Gözlerimi tekrar ona çevirdim.
"Sebebinin konuşacağımız şeyler olduğunu biliyorum Işıl. Kafanda kim bilir neler kuruyorsun bilmiyorum ama düşündüğün gibi bir durum yok inan."
"Kayra dediklerine nasıl inanabilirim bilmiyorum çünkü hayatımda bir kere bile görmediğim baban beni tanıyor ve bana kayıp kız diye hitap etti." Kaşlarımı kaldırdım. Kayra dudaklarını aralamışken merdivende görünen Sultan Teyzeyle bakışlarımızı ona çevirdik. Kayra tekrar bana dönüp tekrar dudaklarını araladı.
"Konuşacağız Işıl, konuşacağız" Başını eğip Sultan Teyzeye döndü ve kolunun altına aldı.
"Gelmiyor musun Işılcığım?" Çatık kaşlarıyla bana yaklaşan Sultan Teyzeye gülümsemeye çalıştım.
"Kendimi iyi hissetmiyorum biraz uyumam lazım Sultan Teyzecim size afiyet olsun" Tekrar gülümseyip geri çekildim.
"Bir şey olursa mutlaka ara beni canım. Dikkat et kendine olur mu?" Kafamı aşağı yukarı salladım. Kapıyı kapatmadan önce Kayrayla gözlerimiz kesiştiğinde gözlerimi kaçırıp kapıyı kapattım. Birkaç saniye öylece durduktan sonra derin bir nefes verip balkona ilerledim.
Gözlerimi gökyüzüne çevirdiğimde kapalı havadan yağmur yağacağını anlayıp gülümsedim. Gözlerim aşağıya kaydığında Sultan Teyzeyi görüp tekrar gülümsedim. O gerçekten iyi bir kadındı. Bana bir anne gibi yaklaşıyordu ve çok içten davranıyordu. Gerçekten onu seviyordum. Gözlerim yanına kaydı. Benim oradan bakacağımı hissetmiş gibi Kayra gözlerini bana çevirdiğinde başımı tekrar gökyüzüne çevirdim.
Ve sen, nasıl birisin bilemiyorum Kayra. Benden sakladığın bir şeyler olmalı. Babanla birlikte. Bugünü konuşmadan önce seninle bir yakınlık kuramam, kurmayacağım. Tekrar gözlerimi onlara çevirmeden salona girdim ve kendimi koltuğuma attım. Yorucu ve tuhaf bir günü iyi bir uykuyla bitirmek şuan istediğim tek şeydi. Gözlerimi kapatıp uykunun kollarına bıraktım kendimi.