Kayra, Sultan Teyzeye bakarak ayağa kalktı. "Işıl annemle kalır mısın? Ben konuşup geleceğim" Kafamı aşağı yukarı sallamamla Sultan Teyzenin kafasını iki yana sallaması bir oldu. Dakikalar içinde oluşan gerginliğe anlam veremiyordum. Kimdi o?
"Kim o? Ne oluyor?" Dedim Kayraya gözlerimi çevirip.
"Anlatacağım. Burada kalın" Sultan Teyzeye baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm. Yanına doğru yavaşça ilerlerken kapı çalma sesinin giderek yükseldiğini fark ettim. Kayra odadan çıktı ve kapıya ilerledi.
Sultan Teyzenin kolunu tutup destek verircesine okşamaya başladım. O sırada Kayra kapıyı sertçe açtı. Dış kapı tam salonun çaprazında olduğu için net olarak gözüküyordu. Kapıda gözüken iri yarı adama gözlerimi kısıp baktım. Öyle sert bir yüz ifadesi vardı ki gözlerimi kaçırdım. Aralarında sözlü bir bakışma geçtiğinde Kayranın elini arkada yumruk yaptığını gördüm.
"Nerede?" Dedi sert ses tonuyla kapıdaki adam.
"Git. Yoksa bu sefer çok kötü şeyler olacak" Dedi Kayra çenesini kaldırırken.
"Olsun oğlum" Kaşlarımı çattım. Babası mıydı? Bir baba oğluna nasıl böyle nefretle bakardı?
"Oğlum demeyeceksin bana" Kayra bir adım attı.
"Oğlum değil misin?" Adamın enerjisinden bile rahatsız olmuştum. Ne kadar az tanısam da, tanıdığım kadarıyla Kayra gibi pozitif biri bile onu babası olmasına rağmen böyle sevmiyorsa kim bilir nasıl biriydi.
"Değilim" Kayranın kendinden emin, net cevabıyla babası sahte bir hareketle şaşırmış gibi elini ağzına götürüp kaşlarını kaldırdı. Kayra ifadesizdi.
"Aa üzülüyorum oğl-"
"Buradan git" Kayra bir adım daha atıp dişlerini sıktı. Babası ciddi bir ifade takındı.
"Nerede?" Israrla sorduğu soruyu tekrarladı.
"İlla kötü şeyler olsun mu istiyorsun?" Dedi Kayra sert bakışlarını bir an olsun adamdan ayırmazken.
"Evet" Babası da bir adım attı. Neredeyse burun buruna geldiklerinde babasının bakışlarının arkaya, salona dönmesiyle göz göze geldik. Ürperdiğimi hissettim. Bakışlarımı kaçırdığımda bakışlarının üzerimde olduğunu hissediyordum.
"Vay.." Dediğinde gözlerimi tekrar o tarafa çevirdim. "Demek buradasın küçük ve kayıp-" Kayra lafını sertçe kesip önüne geçti ve beni görmesini engelledi.
"Sakın" Bu seferki net ses tonu ve ciddi duruşu diğerlerinden farklıydı. Babası da anlamış olacak ki adım sesleri işittim sonra Kayranın kapıyı kapattığını gördüğümde rahatladığımı hissettim. Sultan Teyzeye bakışlarımı çevirdim. Gözlerini açmış Kayraya bakıyordu. Kayrayla göz göz geldiklerinde ikisinin de bakışları bir anda bana döndü. Kaşlarımı çattım.
"O beni nereden tanıyor? Birde.. kayıp mı dedi?" Soran gözlerle bir Kayraya bir Sultan Teyzeye bakarken ikisinden de çıt çıkmıyordu.
"Dediklerine aldırma. İğrenç adamın teki" Umursamıyor gibi gözükmeye çalışıyordu ama ciddi bir şeyler vardı. Bakışlarından bile belli olan bir şeyler. Yanıma gelip oturduğunda Sultan Teyzeye döndüm. Dolan gözleriyle yere bakıyor hala tek kelime etmiyordu.
"Kayra o beni tanıyor" Dedim ısrarla Kayraya bakarken. Sultan Teyzeye tekrar döndüm. Mırıldanıyor gibiydi ama dediklerini seçemiyordum.
"Kayra cevap verir misiniz? Ben onu ilk defa görüyorum. Seninle bile yeni tanışmışken bu adam beni nereden tanıyor? Küçük ve kayıp.. ne demek?" Kayra derin bir nefes vererek bana yaklaştı ve dudaklarını araladı. Kısa bir süre öyle kaldıktan sonra dudaklarını ıslattı.
"Işıl anlatacağım. Sadece bunu bil ve zamanını bekle. Rica ediyorum" Bakışlarını Sultan Teyzeye çevirip tekrar bana döndü. Sultan Teyzeye baktığımda mutlaka konuşmamız gerektiğini ama zamanının şimdi olmadığını anlayarak gözlerimi kırptım ve yutkundum. Önümdeki su dolu yeşil bardağı elime aldım ve bir yudum alıp geri koydum.
"Evime gideceğim. Sonra konuşalım" Gözlerimi Kayraya çevirdim. "mutlaka" diye ekledim.
"Daha çilingir gelmedi. Dinlen gidersin-"
"Bahçede hava alır beklerim" Konuşacak gibi olduğunda dinlemek istemeyerek yanından geçip yürüdüm. Kapının eşiğindeyken dönüp Sultan Teyzeye baktığımda hala öyle durduğunu gördüm. Kapıyı açtım ve evden çıktım. Birkaç saniye öylece durup yutkundum.
O adam beni tanıyordu ve ben onu ilk defa görüyordum. Belki de öyle sanıyordum? Sultan Teyzeyle buraya taşındığımdan beri tanışıyorduk. Kayra? Kayrayla yeni tanışmıştık ama bir gariplik vardı. Tanıdık geliyordu. Belki de daha önce bir yerde karşılaşmıştık. Bu kadar basit miydi peki? Derin bir nefes verip merdivenlere döndüm. Kafamı toplamam gerekiyordu. Birkaç gün sonra işe başlayacaktım. Tabii bundan önce de Kayrayla konuşacaktım. Hazır mıydım bilmiyordum ama konuşmam gerekiyordu. Kesinlikle gerekiyordu.
Apartmandan çıktığımda biraz yürüyüp bahçenin ortalarında durdum. Başımı gökyüzüne çevirdim. Biraz arkaya ve aşağıya gözlerim kaydığında Kayranın balkonda duvara yaslanmış bir şekilde bana bakan gözleriyle karşılaştım. Kısa bir süre geçtikten sonra gözlerimi dışarıya çevirdim. Kayranın bana baktığını hissediyordum ama ben ona bakmayacaktım. Belki de konuşacağımız zamana kadar bile bakmayacaktım. Gözlerimi kapattım ve sakinleşmek için öylece, orada ne kadar süre olduğunu bilmeden durdum.