10

61 11 20
                                    

"Emir vallaha sana yakında bir aşk gözüküyor ama böyle harbi bir şey yaşayacaksın. Kızdan baya hoşlanacaksın ama cesaret edip söylemeyeceksin. Sonra kız bir şey yapacak. Ne yapacağını çok kestiremiyorum ama kızın bu yaptığı şey sayesinde bir araya geleceksiniz."

"Ayy, çok güzel. Emir acaba kim olacak?"

Emir bir süredir bizimle takılmaya başlamıştı. Şimdi ise Elis ile beraber ona aşk falı bakmaya karar vermiştik. O ne kadar istemese bile bakmıştık. Ancak gram inanmışa benzemiyordu.

"Buna harbiden inanıyor musunuz siz?"

"Öyle deme canım. Mira bana bir keresinde ilişki falı bakarak arkadaşımın benden hoşlandığını öğrenmişti. Çocuk da harbiden akşamına itiraf etmişti."

Emir yüzümüze 'salaklar' ifadesiyle bakarken oturduğumuz kafeye Barış girmişti. Ancak yüzümüze sadece bir bakış atıp uzakta bir yere oturmuştu.

Tabii 2 gün önce olan olaylar buna sebep olmuştu.

Emir o gün sergilediğimiz tavırlardan şüphelenmiş ve ne yapıp edip Elis'ten o gün neler olduğunu öğrenmiş. Sonra da Barış'la konuşmaya karar vermiş. Ancak Barış bir anda Emir'e çıkışıp kırıcı sözler söylemiş. Neler söylediğini asla anlatmayan Emir sadece 'bu saatten sonra onunla tek kelime dahi konuşmam' demişti.

Biz de anlatmak istememesini saygıyla karşılaşmıştık. Özellikle de o günden beridir Emir bizimle iyice yakınlaşmıştı.

Şimdi ise birazdan kafeye Emir'in bu okulda okuyan 2 kuzeni gelecekti.

İkisini de okulda tanımayan yoktu.

Gökay Aysar. Oldukça uzun boyluydu. Yaklaşık 1.85 boylarındaydı. Hafif kıvırcık saçları vardı. 2.sınıfların birincisiydi. Geçen sene 1.sınıfı rekor bir ortalama ile bitirmiş olması bir yana sesinin de iyi olması ve enstrüman çalabiliyor olması da onu popüler yapan bir diğer sebepti. Gökay Emir'in dayısının çocuğuydu.

Baran Vural. Gökay gibi uzun boyluydu. Gökay'ın aksine sarışındı. Hafif uzun ve kıvırcık saçları vardı. Okulun basket takımının kaptanıydı.  Ancak wattpad klasiklerinde gördüğümüz o kaptanlardan tek farkı ciddi anlamda kimseyle işi yoktu ve görebileceğimiz en kibar insanlardan biriydi.

Anonim kadar değil tabii ama.

Ne diyorum ya ben? Neyse konuya dönelim.

Onun da sesi güzeldi. Baran ise Emir'in teyzesinin çocuğuydu.

Ailede şarkı söyleme yeteneğine sahip olanlar da sadece onlardı.

Kafenin kapısından Gökay, Baran ve yanlarında tanımadığımız bir kız ile giren kuzenlerine Emir el sallayarak masamızı işaret etti.

"Merhaba ben Baran." dedi ve sırayla hepimizin elini sıktı.

"Merhaba ben Hazal. Baran'ın ilkokul arkadaşının kardeşiyim."

"Merhaba ben Gökay."

Hepsi ile tanışıp masaya oturunca ortama sessizlik hakim ooldu

Ben, Elis ve Baran yan yana oturuyorduk. Karşımda Emir varken onun diğer bir yanında Gökay ve onun da yanında Hazal oturuyordu.

Kim ne konuşacağını bilmiyor gibiyken Emir imdadımıza yetişti.

"Bir erkek ve kızı yan yana görünce direkt sevgili iması yapan insanlardan olmak istemiyorum ama siz ne iş?"

Baran'a yönelik söylediği şeylerin ardından Baran da konuşmaya başladı.

"Yok biz çok iyi arkadaşız. Arkadaşım da bizimle gelecekti aslında ama son anda işi çıktı o yüzden gitti."

bilmem, bu neyin nesi?  ||yarı texting||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin