12 Bölüm.

416 22 29
                                    

K: sevişmekmi istiyorsun?
E: terbiyesiz
Hoşuna gittiği belliydi gülümsemesinden
K: anlamadım ki Ender ne istiyorsun
E: şey yapıyordun ya kelimeyi unuttum ya.
K: güzelim sakin ol da öyle anlat
Elin tutup saçlarıma götürdüm "böyle yapıyordun ya" dedim
K: saçlarını mı okşamamı istiyorsun?
Evet anlamında kafamı salladım hemen elimi tuttu
K: iyimisin?
"Evet" diyip gözlerine baktım. Yüzümü okşayıp saçlarımdan öptü başımı dizlerine koymam için eliyle işaret etti, dediğin yaptım. Bir eli belimi okşarken diğer eliylede saçlarımı okşuyordu bense bunun karşılığında mırıldanıyordum bir süre böyle sessizlikten sonra bana seslendi "sana bir şey anlatmamı istermisin" dedi ona karşı dönüp dinliyorum anlamında baktım.
K: ben Londradayken bir kadın vardı
Duyduğum cümleyle başımı hemen kaldırıp yüzüne bakıp "ne" diye bildim sadece, ama o benden farklı olarak sakin bir şekilde tekrar elin yüzüme götürdü. Yüzümde hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi kapattım. "Dur hemen kıskanma, dinle" dedi, dediğini onaylayıp dinledim.
K: kadın derken çok yakın bir arkadaşımın nişanlısıydı. Günün birinde ben yanlızım diye bunlar anlaşmışlar beni biriyle tanıştırmağa bende bilmiyorum tabi bir yemek organize etmişlerdi işte bende katıldım. Yemek yedikten sonra işte meseleden bana bahsettiler bende hemen hayır dedim. Arkadaşım bana kalkıp insan nasıl olurda kaç yıl geçse bile eski sevgilisin unutmaz dedi, o bu soruyu sorduğunda bir süre düşündüm insan sırf mesafe var diye hiç sevdiği bir kadına başkasına değişirmi diye.
Her konuştukça içimde fırtınalar kopuyordu onu haketmediğimi düşünüyordum hatta ağlamamak için gözlerimi hızlı-hızlı kırpıyordum. "İnsanların gözünde aşk ne kadar da ucuz" dedi nasılda haklıydı
K: şimdi soracaksın sana niye bunları anlattığımı Evet anlamında kafamı salladım
K: aramızda gizli-saklı olmasını istemiyorum kadın. Sen benim ilk ve sonumsun hepte öyle kalacaksın. Senin bana söyleyemediğin bir şey varmı Ender?
E: neyi merak ediyorsun?
K: öylesine sordum
E: öylesine sormadığını ikimizde biliyoruz. Yaptığım evlilik hakkında konuşmak istiyorsun.
Hiç bir şey söylemedi ama bilmek istediğin biliyordum.
E: Şunu bilmeni istiyorum yaptığım evlilik aşk evliliği değildi.
K: peki, seviyormuydu seni?
E: ne fark eder Kaya, ben sevmiyordum.
K: niye o zaman
E: yaptığım evlilik ayile zoru ve anlaşmalıydı. Kağıt üstünde de dene bilir aslında.
Söylediklerimden anlamamış gibi bakıyordu.
E: yani aramızda bir şey olmadı, yatağına girmeyi bırak odasına dahi girmiyordum onun.
Bu söylediklerine içten içe sevindiğine emindim ama renk vermemeye çalışıyordu.
K: peki bu ikitaraflı bir anlaşmamıydı
Sustum biraz. Fikirlerimi toparlamaya çalışıyordum ve doğruyu söylemeye karar verdim.
E: hayır
K: hayır derken?
E: yani ben taraftan anlaşmalıydı o beni isteyerek evlenmişti.
K: yani
E: yani gerçek evlilik gibi düşün ama ben razı olmadım.
K: peki hiç mi tepki vermedi bu adam sana?
E: bir kere sadece bu evliliğin gerçek olmasını istediğini dile getirdi ama müsade etmedim
K: niye?
E: sence niye Kaya? Ben bu ihaneti değil sana kendime bile yapmam yani yapamam. Sevmediğim biriyle sırf haz uğruna birlikte olmam.
K: sana güveniyorum
E: sevindim bunu duyduğuma
K: tek sevdiğin bendim yani öylemi?
Başımı kaldırıp daha da yaklaşarak yüzünü avuçlarıma aldım "evet" dedim. Daha da yaklaşıp dudaklarını hafifçe öptüm elini tutmamla beni kendine çekti saçlarımı kulağımın arkasına geçirip belimden tuttu. Bir eliyle belimi okşarken diğer elide boynumdaydı ara-sıra dudaklarımı öpüyordu ama karşılık veremeyeceğim kadar kısa öpücüklerdi. Ellerinden tutup destek alarak kucağına oturdum, bunu bekliyormuş gibi açıkta kalan omzuma öpücük bıraktı, boynumu okşarken huylanıp kendimden geçiyordum içimdeki istek git-gide daha da artıyordu artık beklemeye tahamulum kalmadığında elimi gömleğinin düğmelerine götürdüm yavaş-yavaş açarken bana yardım etti ve gömlekten kurtuldu, sıra bendeydi ama hızlı davranmaya hiç niyeti yoktu. Gerdanlığımı okşayıp geceliğin dekoltesinden göğüsümü okşadı hareketleri ilk önce nazikti daha sonraysa settleşmeye başladı, inlemelerime engel olamadığımdaysa dudaklarımı öptü karşılık vermemle öpüştük bir süre dudaklarımı ısırıp emiyordu tüm ıslaklığımı hissedebiliyordum ama sanki kasıtlı olarak benimle oynuyordu. Geceliğimi üstümden çekip çıkarıp bir kenara attı, dudaklarımız tekrar buluştu öpüşürken bile belimi okşuyordu sesim kısılıyordu ve nefes almak adına biraz aralandım.
Kıyafetlerimizden kurtulduktan sonra beni yatağa yatırdı
K: özlemişim seni
E: öylemi diyorsun
Daha fazla beklemeye artık sabrı kalmadığını farkettiğimde sevindim, bacaklarımı okşayıp bütün olmamızı sağladı, aldığım hazdan her saniye inliyordum sesler odada yankılanıyordu ara-sıra beni susturmaya çalışarak dudaklarımı öpüyordu.
Bir-kaç saat sonra.
Göğsüne yatmıştım saçlarımı okşamakla meşkuldü. "Seninle çok mutluyum" dedim "nerden çıktı şimdi bu" diye yanıt verdi "öylesine içimden geldi, söylemek istedim" dedim. "Bende" dedi duyduğum sözle daha çok mutlu olmuştum. Çok geçmeden güzel bir uykuya daldık. Sabah yüzüme vuran ilk ışıkla gözümü açtım. Etfafıma baktığımda Kayanın odada olmadığın farkettim. Sabahlığımı üzerime geçirip lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odaya döndüm. Telefonumu aldım saat 9:00 gösteriyordu, dün geceden sonra dağılan saçlarımı düzeltmeye çalıştım ta o sırada kapı açıldı Kaya elinde tepsiyle içeri girdi.
E: kahvaltı mı hazırladın sen?
K: evet senin için
E: canım ya
K: e yemicekmisin
E: tabiki yiyeceğim
Yatağa oturduk kahvaltı yaptık.
E: yatakta kahvaltı yapıyoruz
K: ne var bunda?
E: bir şey yok öyle söyledim
K: hoşuna mı gitti?
E: evet
K: sen iste her zaman yaparız.
E: çok romantiksin
Kahvaltıyı bitirdikten sonra tepsiya yanda duran komodinin üzerine bıraktı, daha sonra bana döndü.
K: bu arada eve bir çalışan kendim almadım baş-başa olalım diye ama istersen ala biliriz.
E: çok iyi düşünmüşsün
K: onu göreceğiz
E: sen benim yemeklerimi beğenmiyormusun
K: zehirlenmeyelim de
Söylediği sözden sonra bozulmuş surat ifadesiyle yüzüne baktım bunu görür görmez gülümsedi " şaka yaptım canım" bense "yemeklerimi kimse kötüleyemez ayrıca zehirlenmezsin ben Şahikamıyım" diyip kahkaha attım oldukça şaşırmış bir şekilde yüzüme baktı "ne demek oluyor bu diye" biraz güldükten sonra "şaka öyle değil, böyle yapılır" dedim.
K: öylemi gel buraya
E: ahahah hayır
K: şaka yapıyormuş bana
Yataktan kalkıp koşarak kapıya taraf gittim ama beni durdurmayı başardı.
K: evet Ender hanım nereye böyle
E: ya işe geç kalıcaz
K: kalmayız
E: dünde gitmedik zaten her kes merak ediyordur yakında dedi kodu yaparlar hadiii
Kapıya koyduğu elin tuttum kapıyı açmak için ama ani hareketle o benim ellerimi tutup arkama aldı. "Böyle kurtulamazsın yanlız" dedi. Yine o gece baktığı gibi bakıyordu sanırım içindeki şeytanı uyandıra biliyordum. Ben onun hareketlerin seyrederken sadece gözlerime bakıyordu, diğer eliyle sabahlığımı aşağı itip omzumu açık bıraktı ve omzuma koydu hafif okşarken nasıl tepki verdiğimi görmek için gözlerin ayırmıyordu, daha da yaklaşıp dudaklarımdan öptü kısa bir öpücüktü sanki büyülemeye çalışır gibi okşamaları devam ederken kendimden geçiyordum bu da onu baya mutlu ediyor gibiydi. "Söyle" dedi anlamazlıktan geldim kasıtlı olarak "sen biliyorsun" dedi ve gözlerime baktı. İyice yüzüne yaklaştım konuşsam nefesim yüzüne değecek gibi, saçlarımı okşuyordu bu sıradı "Seni seviyorum" dedim hoşuna gitmiş tebessüm ediyordu ellerimi bıraktı boynuna sarıldım bir süre öpüştük.
Duş aldıktan sonra hazırlanıyorduk.
K: aşkım
E: efendim canım
K: nerdesin
E: odadayım hayatım
İçeri geçer- geçmez beni süzdü. "Bir şey deyeceğim" dedi bende dinliyorum anlamında baktım "bu elbisenin dekoltesi acaba fazla mı açık" dedi bu dediğine karşılık ayağa kalktım "her gün giydiğim şeyler" dedim "her kes sana bakacak" dedi söylediklerine aldırış etmeden ona yaklaştım "ama ben bir tek sana bakacağım" dedim işveyle, bu söylediklerimin hoşuna gittiği aşikardı elimi tutup bana yaklaştı tam öpecekken geri çekildim "makyajımı bozma" diyip gülümsedim yanağımdan öptü. "İllede öpeceğim diyorsun yani" dedim "yani" dedi. Paltomu aldıktan sonra "geç kalmayalım" dedim beni onayladı ve aşağıya indik, kapıya yaklaştığımızda durdum.
K: ne oldu
E: anahtar, anahtarımı bulamıyorum dur
İçeri geçtim mutfağa çantamı masaya boşalttım arıyordum, bakmadığım yer kalmadı
K: Ender? Bulamadın mı daha?
Aradığım sırada Kaya içeri girdi "bulamadın mı" dedi, "arıyorum ama yok"
K: tamam başka yedek çıkarttırrım sana, çıkalım yoksa gerçekten geç kalıcaz
Söylediklerin onayladım çantamı toplamaya çalışıyordum ki beni durdurdu dağılan eşyalar arasından anahtarı aldı. "E anahtar burda, görmedin mi" dedi
E: hayır görmedim
K: burda işte
E: hı tamam gidelim
Evden çıktık, yolda aniden durdum.



















Merhaba. Yeni bölüm sizlerle🥰 Tahminleri de oyları da alayım. Yorumlarda buluşalım.🌟

Keyifli okumalar.⭐️

Sadece AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin