Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu arada elbise bu canlar, sırt dekoltesi var bildiğiniz üzere. Daha net resim bulamadım🥺 Saçları açık önden ayırmış bir şekilde ama🌺 ____________________________________
Derinden nefes aldım saat dokuzu gösteriyordu ama gelip-giden yoktu biraz daha bekledikten sonra içeri girdim etrafa bakındım. E: bakarmısınız X: buyurun Ender hanım E: Meryem Rüzgar adına rezervasyon olacaktı X: tabi bakıyorum Bir süre baktıktan sonra olmadığını söyledi E: peki Kaya Ekinci adına da baka bilirmisiniz X: tabi İçimden defalarca keşke olmasa desemde sanırım gerçeklerle yüzleşmenin vaktiydi X: evet var efendim E: tamam X: oda numarası 105 E: anladım X: haber vermemizi istermisiniz? E: hayır teşekkür ederim Ne bekliyordun ki Ender, hiç vakit kaybetmeden birde odaya kalkmış o kadınla asansöre binip yukarı kata kalktım odanın önüne geldiğimde kapı açıktı ses etmeden sadece bakmak istiyordum içim rahatlayacaktı en azından. İçeri geçtim etrafa bakınıyordum kimse yok, nefes alırken sadece dokunuş hissedip arkamı dönecekken sesin duydum "O düşündüğün şeyi görmeyeceksin" kulağıma gelen bu sesle irkilerek ona doğru döndüm. E: Kaya K: Ender Kapıya doğru gittim kapı kapalıydı arkamdan gelip bana yaklaştı. E: bu kapı neden kapalı? "Önce şunları bırakalım" çantamı elimden alarak paltomu çıkardı, bense tüm bu olanları şaşkınlıkla seyrediyordum. İçeri geçti bende arkasından dolaba bırakıp eşyaları geri geldi. O geldikçe bende geri-geri gidiyordum. Yine kapıyla onun arasında kalmıştım E: soruma cevap alamadım ne yapmaya çalışıyorsun K: asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun Ender? E: anlamadım K: ne işin var burda? E: Eee Ben geldim çünkü K: evet çünkü E: yani K: kıskandığın için, beni başka bir kadınla görmek istemediğin için E: Hayır ben K: evet sen ne E: Sen yanlış anladın yani K: evet mantıklı bir açıklama yapman gerek o zaman. E: anahtarı ala bilirmiyim K: Dinliyorum söyle niye geldiğini bende anahtarı vereyim gitmek istersen git. E: E ben düşündüm ki bu yemek iş için o yüzden benimde burda olmam gerek, bu yüzden K: peki diyelim ki öyle o zaman odada olduğumu öğrenip niye geldin? Niye geri dönmedin? E: Çünkü K: Çünkü içten içe inanmak istemiyordun. Gözlerinle görmek istedin! Sustum. Galiba tüm bahanelerim tükenmişti zaten inanmıyorduda. Niye geldiğimde ortadaydı. Ufak süren sessizliğin ardından elin yüzüme götürmesiyle gözlerine baktım. Kulağıma yaklaşarak "kaçmaktan vazgeç" cevap vermek için ağzımı açtığımda dudaklarımı okşadı ve hafif baskı uygulayarak "rujunu bozucam" dedi. Zorlada olsa "hayır"dedim. Hiç bir tepki vermeden daha da yaklaştı sanki söylediğimi duymamıştı. Gözlerime bakarak diğer elin bonuma koydu. Kulağıma "seni seviyorum" diyip aniden öptü. Büyülenmemi istiyordu herhalde ve bunu çok güzel başarıyordu. Hiç bir şekilde karşılık vermedim sadece beni öpmesiyle yetindim. Benden karşılık almamasından mı yoksa bir şey söylemek istemesinden mi bilmem ama durdu bir süre gözlerime baktı. Boynumu okşamasıyla gözlerimi kapadım bunu sadece hoşuma gittiği için yapmıyordum. Her şeyi anlayacak diye rahatsız oluyordum, hissiz davranmaya çalıştıkçada batıyordum, ellerin boğazımda hissetmemle tedirginleştim gözlerimi açtım hafif baskı uygulayarak sıktı gözlerine baktım. K: korkuyormusun? Korkuyormuydum sahi, eyer korkuyordumsa niye o zaman karşı koymuyordum elimi tutmuyordu ki her an ite bilirdim onu kendimde doğru ya gücüm yetse tabi. Ben düşüncelere dalıp hiç bir cevap vermedikçe daha da artıyordu baskısı, acımıyordu ama gittikçe daha sa sıktığının farkındaydım. Tedirginlik çöküyordu üstüme. Tekrar gözlerine baktım benden cevap beklediği belliydi, doğruyu söylemeye karar verdim "bilmiyorum" dedim sessizce ama o duymuş olacakki yüzünde tebessüm belirdi, sanırım doğruyu söylediğim için. Hem gitmek istiyordum hem kalmak ama ne yapacağımı bilmiyordum. Kasıtlı olarak çekilmeye çalıştım ne gibi tepki vereceğini görmek için. Ama ne boğazımdaki elin bıraktı ne de uzaklaşmama izin verdi. Diğer eliyle ellerimi tuttu sanırım artık hareketsizdim, şu an burda canımı alacak olsa kurtulamam. Gözlerine baktım ne yapmak istediğini anlamak istercesine. Hiç bir tepki vermeden öylesine bakıyordu "canım acıyor" dedim. Yalan söylediğimin farkında olacak ki hiç beklemeden "yalan söylüyorsun" dedi. Kulağıma yaklaşarak "kendini rahat bırak, bütün düşüncelerini defet" dedi, elimi elinden çekmeye çalıştım ama bırakmadı sıkı-sıkı tutmuştu. "Sana dediğimi yap" dedi. Sanırım haklıydı. Başka da çarem olmadığı aşikardı. Kendimi aniden bırakmamla beni tutarak kendini bana iyice bastırdı, hoşuna gittiğin hissede biliyordum. "İnat etmeden benim dediğimi yapacağını hiç tahmin etmemiştim" dedi E: Başka çarem mi vardı resmen beni tehtid ettin K: ve sen tehtidlere boyun eğecek bir kadın asla değilsin E: şu an burda alsan canımı kim bilecek K: buna inanmamı bekleyemezsin inandırıcı bir bahane söyle hiç olmazsa Elimi aniden çekmeye çalıştım ama bırakmadı. E: bırakırmısın? K: En başından böyle söyleseydin bırakırdım zaten Elimi bırakır bırakmaz bir şey yapacağımı bekliyordu herhalde ama ben bir şey yapmadım, boğazımdaki elin çekip yüzüme götürdü saçlarımı kulağımın arkasına geçirdi. E: madem bu kadar açık konuşuyoruz o zaman söyle bana o kadın K: hala ordamısın E: yok değil mi? K: bunu bilmeyi çok mu istiyorsun E: sabrımı sınıyorsun Kaya K: yok merak etme E: zaten kendin bilir.... Tam söyleyecekken dudaklarıma dokundu "zaten biz biliriz" diyeceksin. Hiç bir şey söylemedim. E: Neden yapıyorsun bunu? K: neyi? E: gidip gidip geri geliyorsun K: ben senden hiç bir zaman gitmedim E: öyle mi hiç öyle davranmıyorsun ama K: nasıl davranıyormuşum E: Kaya bence bu gün bitirelim; düşman kalmamızı istemiyorum ama olmuyor görüyorsun. Bir- birimize zarar vermekten başka hiç bir şey yapmıyoruz. K: bu sözlere kendini inandırdığında bitiririz tamam mı? E: anlamadım K: dilin bunları söylerken kalbin bırakma diye çığlık atıyor ve ben kalbini duyuyorum söylediklerin boş Sustum çünkü söylenilecek hiç bir şey yoktu. K: hala beni sevdiğini biliyorum Gözlerine baktım işte yine çıkmaza girmiştim hayır desem bir dert evet desem bir dert. Bir cevap vermemi beklemeden elimden tutup diyer odaya götürdü beni. Yatağa oturdum K: yoruldun mu? E: biraz Yanıma yaklaşıp yüzümü okşadı öpmek istediğini biliyordum ama bu sefer benimde istediğimi görmek istiyordu, her şeyi bir tarafa bırakarak bende ona yaklaştım bunu görünce yüzümü avuçları içine alarak dudaklarımı öptü üstümden tedirginliği atıp karşılık verdim kısa bir süre öpüştük. Ardından ayağa kalktım dolaba yaklaştım dolabın kapısın açmak isterken elini kapıya koydu. E: artık gitsem iyi olacak K: gitme E: bir şey yaşamak istemiyorum. İyi değilim ben sadece yatıp dinlenicem K:
Merhabalar, yeni bölüm sizlerle. Uzun bir bölüm oldu. Tahminleri de ala bilirim. Yorumlarda buluşalım.
