Ellerim piyano tuşlarının üstünde geziyordu. Daha önce hiç bu kadar istekli çalmamıştım çünkü beni buna iten bir şey yoktu. Bir robot gibiydim ve ne söylenirse onu yapardım ama onu severken özgürdüm. Kalbim özgürdü. Kapalı bir kafeste ölsem bile, kimse ona olan sevgimi bilmese bile bu özgürlüğü yaşadığım için mutluydum.
Diğer herkes gibi gerçek bir fiziksel temasa ihtiyacım yoktu. Hayallerimde sarılıyor, öpüyordum onu. Saçlarını okşuyor ve yağmurun altında yürüyorduk. Kimse bize karışmıyordu çünkü bizi kimse umursamıyordu.
Ama bunlar hayallerimdeydi. Gerçekte umursanmayan tek kişi bendim. Bu hapis olduğum koca evde ne babam ne de diğerleri beni umursuyordu. Yalnızdım. Severkende yalnızdım ama en azından mutluydum.
Hiç yalnızlığın mutlu edeceğini düşünmemiştim.
Çünkü uzun zamandır ölüydüm.