Her zamanki gibi odamda oturuyordum. Aklımda kalbimde meşguldü. Onu düşünmekten kendimi alamıyordum ve bu güzeldi. Bir anda açılan kapıyla oturduğum yerde kendimi düzelttim. Babam içeri girmişti. Her zamanki duygusuz yüzüyle içeriye baktı ve ardından gri gözleri beni buldu ama sadece birkaç saniye sürmüştü.
Bir şey demeden odadan çıktığında gözlerim doldu. Neden beni sevmiyordu? Neden görmezden geliyordu? Pencere kenarına ilerledim. İşte o anda o mavi saçlı çocuk bisikletiyle o sokaktan geçti.
Tüm üzüntülerimi unuttum ve ona odaklandım. Kalbim yine deli gibi atmıştı. Dudaklarımda hafif gülümsemeyle onu izledim. Kalbimde yine o ağrılar vardı.
Benim hiçbir yerim ağrımazdı çünkü uzun zamandır ölüydüm.
Son 2 bölüm...