Mavi saçlı genç elinde kırmızı gülle demir kapının yanına geldi. Boş ve karanlık bir havaya sahip olan malikaneye baktı. Yine hüzünlüydü. Yine canı yanıyordu. Geçen yıllar, aylar ya da günler kalbindeki bu ağrıyı azaltmayacaktı. Hiç tanımadığı bu oğlanın aşkı onu da öldürecekti.
Adrien kalp hastası bir gençti. Luka ise her gün evlerinin önünden geçen bisikletli çocuk.
Adrien ona aşık oldu ve her onu gördüğünde, her kalbi hızlandığında yaşadığını sanarken aslında ölüyordu ama o bunu hiç umursamadı. Onun tek istediği kalbindeki bu genci son bir kez daha görebilmekti. Son bir kez daha o maviliklere bakabilmekti.
Fakat hiç göremedi.
Öldüğünde bile ona tekrar aşık oldu ve o aşk onu tekrar öldürdü. Adrien sonsuz bir döngüye kapılmış şanssız bir hayaletken Luka ise atan kalbini ölü bir gence kaptırmış şanssız biriydi.
İkisi de aşkın kurbanıydı.
Bu hikayeyi okuyan herkese teşekkür ederim. Böyle saçma bir son olmasını istemezdim ama bu hikayeyi anlık gelen ilhamla yarım saatte yazdım. Üzerine çok düşünmedim yani. Umarım beğenmişsinizdir.
