BÖLÜM 1

82 11 104
                                    

Neredeyse tüm gün uyumuştum. Uykunun verdiği sersemlikle kalkmaya karar verdim. Çocukluğumdan kalan en katlanılmaz şey stres ve üzüntüden kaçmak için uyumaktı.

 Her gün aynı şeyleri yapmak katlanılmaz gelmeye başlamıştı. Kötü bir dönemden geçiyordum ve yapayalnız kalmıştım. Artık yeni bir sayfa açmanın zamanı gelmişti bu yüzden yalnız olmayı önemsemeden teyzeme şu an ki durumumu bildirmek adına telefonumu açtım.

Telefonumu açtığım an teyzemden onlarca mesaj ve çağrı geldiğini fark ettim. Normalde teyzemle çok fazla iletişim halinde değildim ama ailem araba kazası sonucu öldükten sonra benimle daha çok konuşmaya çalışıyordu, bu anlamsızdı...

Telefonumdan arama sesi gelince bir anda irkildim yine teyzem arıyordu. Ona son kez cevap vermek istedim ama biliyordum ki aramayı cevaplarsam beni dinlemek yerine ikna etmeye çalışacaktı bu yüzden mesaj atmaya karar verdim en iyisi belki de buydu.

Teyzen seni bu kadar merak ediyorsa neden yanına gelmiyor diyecek olursanız açıkçası bunu ben de merak ediyorum. Her seferinde benden özür dileyip ağlama krizlerine giriyor ve onu terk eden adamın ismini sayıklayıp duruyordu. Onun durumu benimkinden de mühim gibi.

Teyzemin yanında olmam gerekiyordu ama onun yanında olmam sadece ona travmalarını hatırlatıyor onu daha çok ağlatıyordu. Sanırım bize zaman gerekliydi, her şeyin ilacı olduğunu düşündüğümüz zehir.

Bir anda o kadar çok düşünmeye başladım ki kendimi terasta buldum. Yıldızlara baktım, karanlığın içinde tek başına da olsa parlayabilen aya baktım.

Bunlar bana ailemi hatırlatıyordu. Hayatım zifiri bir karanlıktı annem o karanlığı aydınlatan yıldızlardı, babam  her zaman ulaşmak istediğim aydı. Ben ise hayatın karanlığında kaybolan bir hiçkimseydim.

Annem ve babamın her akşam oturduğu, sohbet ettiği o masaya oturdum. Onlar varken pek oturmazdım ne gariptir şu an hiç kalkmak istemiyordum

Çok fazla kafama taktığımdan mı bilmem ama konuşmaya çok ihtiyacım vardı ve ben de masada duran kağıt ve kalemi aldım sanki annem ve babamla konuşuyormuşçasına onlara bir şeyler karaladım.

 "Anne, baba sizi çok özledim.

 Yoruldum, her şeyden yoruldum. Günlerim hep aynı geçiyor.

Anne hani sana söz vermiştim ya bak sözümü tuttum üniversitemden dereceyle mezun oldum, mezun olurken en çok da senin eksikliğini hissettim benim için çok çaba sarf ettiğini biliyordum.

Kep bile attım havaya, herkes kep attıktan sonra koşa koşa ailesine sarılmıştı işte o an fark ettim elimde kalan tek şey bu kepti, siz yoktunuz. Kimsem kalmamıştı.

Peki ya babacım sen de bana söz vermiştin, iyileşmeden ölmek yoktu hani?

Beni neden yalnız bıraktınız, sizsiz nefes alabildiğimi mi düşünüyorsunuz? Belki bana çok kızacaksınız ama ben bu anlamsız hayatta siz olmayınca aldığım her nefes bir zehirmişçesine bana eziyet ediyor. Buna değer miydi yaşamak? 

Son günlerde sadece oturup sizin gelmenizi bekliyorum ama asla gelemeyeceğinizi de biliyorum. Ne zor şeymiş ölen sevdiklerini özlemek. Ne zor şeymiş sizsiz olmak..."

Yazdığım her bir satır için saatlerce ağlayacak kadar dolmuştum fakat söz vermiştim aileme her zaman güçlü olacak, hayata tutunacaktım. Güçsüz olmak bile bir güç isterdi bazen. Sığınabileceğin insanlar varsa kolayca güçsüz olup onlara sığınabilirdin. Fakat sana sığınan onlarsa güçlü olmak zorundaydın. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 30, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BÖLÜM 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin