Takip Ediyorum

88 6 0
                                    

Gözlerim hemen pantalonumu aradı. Yatağın sağındaki koltuğun üzerinde duruyordu. Bı hışımla çıkıp yataktan giyindim hemen.

Odadan çıktım. Hatıce abla bu halime şaşırmıştı. Yeterince kızgındım. 'Hatice abla yeşilli nerde ?' Diyiverdim. Yeşilli diyince kadın bi tökezledi. 'Rüzgar yani' diye ekledim.

Kadın gülümsemeye başladı. Bir şeyler döndüğü apaçık ortadaydı. 'Senin odanda kızım.' Dedi. 'Benim odam da mı ne işi var ordaa?' Diye çığırıp odama gittim.

Kadın hala gülüyordu ufak ufak. Merdivenleri ikişer ikişer çıkıp odama girdim. Odam da bir sürü adam vardı. Ve camlara bir şeyler yapıyorlardı.

Odamın bi duvarı baştan sona camdı. Çok hoş bi görüntüydü. Ama bir şeyler dönüyordu.

Yavaşca gidip Rüzgar'ın omzuna dokundum. Arkasını döndü ve kafasını ne var dercesine salladı.

Bu kadar adamın önünde bağırıp kızamazdım ki. Onu ertelemeliyim. Şimdi nolduğunu öğreneyim bi.

'noluyo burda ?' Diye kızgın olduğumu belli ederek sordum. 'Geçen gün odana bi hırsız girmiş. Nasıl ağır uykunuz barsa küçük hanim duymamışsınız. Bizde önlem alıyoruz. ' cümlesi bitmeden her şey yerine oturmuştu kafamda.

O gece gelen ses. Ahhh hadi ama bu kadar korumalı bi evde nasıl olabiliyordu bu ?

'Duymuştum ama sen veya adamlarından biri sanıp kalkmadım sadece. Bu kadar korumalı bi eve hırsız girebilceği aklıma bile gelmedi. ' dedim imalı imalı.

'Bu zamana kadar da olmamıştı. Hırsız seni takip ediyormuş derdi seninleymiş. Yakaladık ama konuşmadı. Eminim devamı gelecektir. ' dedi.

İyice korkutuyordu beni. Uyuyamazdım ki artık. İsterlerse demirlerden yapsınlar odayı.

Akşam sekiz olmuştu ve ben acıkmıştım. Odadan çıkıp Hatice Abla'nın yanına gittim. 'Ben biraz acıktım. Ne zaman yemek yiyebilirz ?' Diyince kadın. Bi duraksadı.

'Kızım benden korkmana gerek yok. Adım Hatice. Bana hatice abla diyebilirsin. İstediğin gibi rahat eahat ne istiyorsa söyle bana. Anlaşılan daha yanımızdasın. Burnundan gelmesin günler.' Dedi. Ya sn ne kadar tatlı şeysin öyle.

'Teşekkür ederim. Biri en azından insanmışım gibi davranıyor bana' diye geveledim sona doğru. Kadın anlamıştı ama anlamamazlıktan geldi.

'Şimdi söyle bakalım ne yemek istersin?' Dedi. Canım deli gibi mantı istiyordu. Veya pizza.

'Hatice Abla canım güzel bi mantı istiyor yoğurtlu soslu baharatlı böyle oh.' Kadın gülümsedi. Dolapa yapıp atmıştım kızım. Onları yapayım hemen.

'Yardım edeyim. Bende çok anlamam ama olsun. Tek ben yemem di mi ?' Dedim.

Hatice abla saate baktı. 'Rüzgar bey de yer. ' dedi.

Hiçbir şeyin yerini bilmiyordum. Tek tek arıyordum dolaplarda. Bu da Hatice Ablanın hoşuna gidiyordu.

Tabakları çatalları aldım. Sofraya güzelce dizdim. Bardaklaı filan gidip gelip alıyordum. Saat 8.45'ken her şey bitmişti.

Ben sofraya oturmuştum. Hatice abla da yeşilliyi çağırmaya gitmiştii. Çok geçmeden geldi. Sofraya bi baktı. 'Ablacım bugün sofrayı kim hazırlamış böyle ? Senin sofran değil bu. ' dedi.

Sanırım aralarında güzel bi bağ vardı. Hoşuma gitmişti. 'Hayal kızımız yardım etti oğlum.' Dedi gülerek.

'Vay küçükhanıma bak.' Dedi. Çok geçmeden mantılar geldi. Herkes yemeğini yedi bitirdi. Tam toplamaya kalkıordum geri oturdum.

Naptığımı anlamadığından olsa gerek. Baktı bana öyle manasızca. Aklıma üstümü çıkarması gelmiştii. Bunu sormanın tam sıradıydı.

'sen naptığını sanıyosun ? Hayır yani ne hakla benim pantolonumu çıkarıyosun üzerimden ? Bu evin reisi sen olabilirsin ama ben bu evden değilim haberin olsun'

Oha oha neler dedim ben. Yemek yiyince bNa bi şeyler oluyordu. Ama iyi oldu oh. Gözleri pörtlemiş şekilde hem o hemde Hatice Abla bana bakıyordu.

'Sana da iyilik yaranmıyor. Ses tonuna dikkat et. Şuan benim evimdesin. İstersen durma. Ne kadar şey bilyprsan artık insanlar bu kadar korumalı bi eve bile geliyorlar. Hadi çık git. Kaç dakika yaşayabilceksin bakalım.'

Bunları dedikten sonra. Eliyle korumanın birine işaret yaptı. Kapıyı açtı. ' hadi git' yüzüme bile bakmıyordu. Hala bir şeler yemeye çalışıyordu.

Benim ona kızmam gerekirken o ağzıma sıçmıştı. Gözlerim doldu. Sinirlenince genelde ağlardım. Bi hışımla odama çıktım. Ağlamaya başladım.

On dakika geçmeden kapı açıldı. Yeşilliydi. Hemen sildim gözlerimi. Ama bi damla ağlasam bile kıpkırmızı olurdum.

Yanıma oturdu. Elini omzuma attı. Başım göğsündeydi. İyice ağlayasım geldi. Birikmişti artık. Başladım hıçkırarak ağlamaya. Ağladıkça mümkünmüş gibi daha çok yaklaşıyordum ona. Kokusuna huzuruna.

'Niye ağlıyorsun küçükhanım ?' Dedi sakindi ses tonu oldukça.

'Tam buluyordum. Ama her şeyin bi düzmece olduğunu öğrendim. Şimdi senin evindeyim. Ve beni burda bile yakalamaya çalışıyorlar. Yoruldum çabalamaktan. Kokuyorum artık.'

Daha çok ağlıyordum mümkünmüş gibi. Kucağına aldı beni. Açık duran bacaklarının arasına oturttu. Başımı göğsüne tamamen yaslayabiliyordum böylece. Başıma ufak bi öpücük kondurdu.

Saat 10'u geçiyordu. Hala ağlıyordum. Ve o da bıkmadan usanmadan sarıp sarmalıyordu beni. Tam uyuyacaktım.

Yavaş yavaş kalktığını gördüm. Kolundan gitme dercesine tuttum. Eliyle saçlarımı geriye itip başıma bi öpücük kondurdu.

'Kapıda 2 tane koruma var. Korkma.' Az da olsa rahatlamıştı içim. Kolunu bırakıp yatağa büzüştüm. Üzerimi örttü. Kapıdaki adamlara bir şeyler söyledi. Ama tam olarak anlamıyordum.

Güzelce uykuya daldım. Yine mi uyandım ? Geceleri uyanırdım hep. Hiç bi zaman uyumak bnim için öbür insanlara olduğu gibi muhteşem bir şey olmamıştı. Korkuyordum karanlıktan zaten.

Uyuyamıyorum bi türlü. Ne zaman gözümü kapasam. Saçma sapan kabuslar. Kalktım yataktan. Oturur vaziyete geldim. Üzerimde kot vardı hala. Çıkarıp yeşillinin ilk gün verdiği tişörtle eşpfmanu giydim. Çıkıp yeşillinin odasına girdim. Uyuyordu. Gidip yanına kuruluyordum ki uyandı. Eli yastığının altındaki silaha gitti

-Noldu
- Kabus gördüm
-üniversiteye geçiceksin kabuslarınla hala baş edeniyor musun
-çok karanlık
-tamam tamam hadi gel yanıma

Diyip yorganın bi tarafını açtı. Ondan 15-20 cm uzaktım. Yakınlaştı elini belimden sarıp. Bütün vücudunu vücuduma yasladı. Her şeyini hisseyordum. Kaslarını, vücut kıvrımlarını,erkekliğini..

Kafamı karıştırıyordu. Ama tam bir güven yuvasıydı.

Belime öyle bi sarılmıştı ki. Tişörtümün önü sona kadar açılmıştı. Ve baş parmağı vücuduma değiyordu.

Baş parmağı ile resmen okşadı. Umrumda değildi. İtiraz edicek havamda değildim. Derken bi anda
üstümde buldum yeşilliyi.

Sana İhtiyacim VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin