#1

261 25 90
                                    

Bir ay önce

Karşısındaki leylak rengi saçlara sahip olan adam gözlüğünü takıp masasına saçılmış olan kağıtlara hızlıca bir şeyler yazmaya başladığında Ran yerinde rahatsızca kıpırdandı. Bacak boyu fazlasıyla uzun olduğundan üzerinde oturduğu koltuk zaten hiç rahat değildi ve ortamın atmosferi de onu germeye yetecek de artacak derecedeydi.

Burada ne işi vardı gerçekten?

Ran içinde bulunduğu duruma karşı olan memnuniyetsizliğini beden diliyle ifade etmesi yetmemiş olacaktı ki bir de sesli bir iç geçirdi ve bu yanındaki yeşil gözlerin ona dik dik bakmasıyla sonuçlandı. Bazen Haruchiyo'nun inadı Ran'ın ömrünü çürütecek derecede oluyordu.

Haruchiyo ve Ran odaya girdiğinden beri önündeki kağıtlara inceleyen leylak saçlı adam Ran'ın tepkilerine kayıtsız kalamadı ve önündeki çifte hafif alaycı bir ifadeyle bakarak konuştu.

"Bay Haitani yani Bay Ran buraya çok isteyerek geldiğiniz iki kilometre öteden belli oluyor."

"Bakın Bay Mitsuya bana kalsa buraya hayatta gelmezdim ama eşim çok ısrar etti onu kıramadım." Ran, Mitsuya'nın o cümleleri sarf etmesini bekliyormuşçasına keskin bir ses tonuyla konuştu, yanında oturan eşine bakmayı ihmal etmedi tabi. Haruchiyo'nun ona 'kapa çeneni' der gibi bakmasını pek umursadığı ise söylenemezdi.

"Yoksa ortada terapi almamızı gerektirecek bir durum görmüyorum. Değil mi hayatım?"

Haruchiyo bu konuda eşi Ran'la aynı fikirde değildi. Zaten bu yüzden eşini sürükleye sürükleye aile terapistine getirmişti ya. Normalde onun da aklına böyle bir yapmak gelmezdi ama yan komşularından duyduğu birtakım şeyler Haruchiyo'yu gaza getirmişti.

Emma ve Ken'in yani yan komşularının bir dönem fena derecede kaotik bir evlilikleri vardı. Her akşam şiddetli bir şekilde kavga ederlerdi. İkisi de fazlasıyla baskın karakterler olduğundan kavgalarını bütün site dinlerdi. Ran bu sebeple bir dönem kulak tıkacı olmadan uyuyamaz hale gelmişti.

Yaklaşık birkaç hafta öncesine kadar bu durum devam etti ve Ran her sabah gece uyuyamadığı konusunda sabahları söylenip durdu. Fakat sonrasında kimsenin inanamayacağı bir şey yaşandı. Yan komşuları sanki üzerlerine sihirli değnek değdirilmiş gibi kavga etmeyi etmeyi bir anda kesti.

Ran bunun sebebini fazla sorgulamayıp geceleri rahatça uyuyabileceği için sevinirken Haruchiyo bu çiftin kavga etmeyi nasıl kestiğini deli gibi merak etti. Merakını Emmaların düzenlediği bir barbekü partisinde Emma ile havadan sudan konuşma bahanesiyle ağzından laf alıp güzelce giderdi tabi. Sonrasında da soluğu iyi bir aile terapisti olmasıyla bilinen Mitsuya Takashi'nin yanında aldı.

Ran'a göre evliliklerinde sıkıntı olmasa da Haruchiyo'yu rahatsız eden bazı durumlar vardı. Ve bu durumları halledene kadar gözüne uyku girmeyecek gibiydi.

"Bay Ran terapiyi sadece toksik evliliği olan çiftler almıyor. Bunu bir nevi yıllık araç kontrolü gibi düşünün rahat olun yani."

Mitsuya, geriye yaslanıp Ran'a kendinden emin bir ifadeyle baktı. Ran duyduğu bu ilginç benzetmeye hafifçe kıkırdamadan edemedi. Menekşe gözleri eşinin zümrüt yeşili gözlerini bulduğunda Haruchiyo'nun içindeki isteği görmemenin imkansız olduğunu düşündü.

Haruchiyo'nun gözlerinin içine bakarak "Pekala araç kaputunu açabilirsiniz o halde itiraz etmeyeceğim." dedi. Haruchiyo ona tıpkı şu andaki gibi gülümseyecekse kulağa epey sıkıcı gelen terapiye bile katlanabilirdi.
Mitsuya aldığı cevaptan memnun bir şekilde tekrardan önündeki kağıtlara baktı.

"İlk soruyla başlayalım o zaman. Evliliğinize on üzerinden kaçla değerlendirirsiniz?"

Bu Ran için cevaplanması basit bir soruydu. O yüzden hiç tereddüt etmeden "Sekiz." dedi. Evet evliliklerine tam sekiz puan verdi. Eşini seviyordu. Güne Haruchiyo ile başlamaktan günü onunla bitirmekten fazlasıyla memnundu. İki puanın nereden kırıldığını bulmaksa Haitanilerin ev hayatına bakıldığında pek zor değildi.

Bay ve Bay Haitani | ranzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin