#4

181 23 203
                                    


Tw // ölüm tabirleri, zararlı madde kullanımı

Akşam karanlığının şehrin uzun gökdelenlerin ışıklarıyla göze fazla rahatsız edici gelen uyumlu manzarasını izlerken Ran elindeki küçük matarayı ağzına götürdü ve yapacağı iş gereği az da olsa gerilen kaslarını gevşetmek için mataranın içindeki romdan bir yudum aldı. Yumuşak içim beraberinde gevşemeyi getirdiğinde dudaklarına rahatlamış bir gülümseme yayıldı.

İçki koleksiyonundaki en sevdiği parçalardan birisiydi bu. Eşiyle tanıştığı zaman içtiği içki rom olduğundan bu içkinin yeri Ran'da biraz ayrıydı. İçkinin tatlı tadına nostalji tadı verdiğinden görevlere çıkmadan önce rahatlamak hep birkaç yudum bu tadı almak isterdi.

Yeteri kadar içtiğini düşündükten sonra mataranın ağzını kapattı. Kafasını sağa doğru çevirip zaman geçirmek adına trafikteki araçları incelerken bir yandan da işini bir an önce bitirip eve dönmek istiyordu. İşi uzun sürerse bu Haruchiyo'yu şüphelendirebilirdi ve Haruchiyo gibi işinde katı olan bir avukatı şüphelendirmek Ran için intihardan farksız bir durum olurdu.

Hele ki arabasını kimliği tespit edilemesin diye yolun kenarına bırakıp gittiği düşünülürse kesinlikle eve erkenden gelmek zorundaydı.

Düşünüyordu da...Eşi onun aslında ne iş yaptığını ve kim olduğunu öğrenseydi onu bir kucaklamayla kabul mu ederdi yoksa kıçına tekmeyi basıp Ran'ın tam bir yalancı olduğunu ve hayatından def olup gitmesini mi söylerdi? Belki de bunların hiçbirini yapmaz ve ona donuk bir bakışla boşanmak istediklerini söylerdi kim bilir?

Haruchiyo'nun bütün bunlardan daha farklı bir şey yapacak olması işin trajikomik yanıydı.

İşini bitirmek için giymek zorunda kaldığı kıyafet yerinde rahatsızca kıpırdanmasına neden olduğunda kafasında kurduğu olasılıklar silsilesi yerini lateks kıyafetin tenine sürtünmesinin ne kadar berbat bir duygu olduğu düşüncesine bıraktı. Yanında duran çantayı kucağına alıp boş bakışlarla etrafı bir süre daha seyrettikten sonra taksi durduğunda uzun boylu olmasının gereği nereye geldiklerini öğrenmek için kafasını eğmesi gerekti.

Bordeux yazısını gördüğünde menekşe küreleri tatmin olmuş bir şekilde parladı. Cebinden taksi ücretini çıkarıp şoföre uzattıktan sonra yavaşça arka kapıyı açtı ve sol eliyle çantasının kulpunu kavrayıp arabadan çıktı. Otele doğru yürürken derin bir iç geçirdi ve çizmelerini kendinden emin bir tavırla yere bastırdı.

Aynı dakikalarda otelin arka cephesinde başka bir taksi durdu ve şeker pembesi renginde kefal kesimli saçları olan adam taksiden indi.

Bar kapısına doğru yürürken cebindeki sıvıyı çıkarttı ve onu poşetin içine koyduğu bir deste paranın üzerine döktü. Bomboş kalan şişeyi tekrardan cebine attı. Siyah poşeti siyah ceketinin iç cebine dikkatli bir şekilde yerleştirdikten sonra bar kapısını itekledi ve içeri girdi.

Barın tavanı basıktı. Duvarların boyası hafiften dökülmeye başlamış hatta dökülmüştü de. Bazı insanlar büyük siyah bir radyoda çalan trend müziğe eşlik edip dans ederken bazılarıysa bar sandalyelerine oturmuş çakırkeyif oldukları belli olan halleriyle sohbet etmeye çalışıyorlardı.

Bardakları düzenlemeye çalışan barmene gözü çarptı ve bir bardak alkol almanın hiç de fena bir fikir olmadığına karar verdi. Bu işini biraz daha kolaylaştırırdı. Masaya doğru yürüyüp dirseklerini yasladı. Onun dışındaki herkes sohbet ettiğinden barmen, içkilere dikkatlice bakan pembe saçlı adamı kolayca fark etti. Meraklı bakışlarla "Ne arzu etmiştiniz beyefendi?" dedi. Pembe saçlı adam, tam da karşısında duran liköre bakarak "Çilekli likör istiyorum." dedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 17, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bay ve Bay Haitani | ranzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin