4. Avcı

479 43 64
                                    

  Cipimi hızla okula gitmek için sürdüm. Telaşlıydım. Endişeliydim. Ve tamamen korkmuş haldeydim. O kurtun bana ve özellikle de sevdiklerime yapabileceklerini düşündükçe gözlerimin dolmasına ve direksiyonu daha fazla sıkmama engel olamıyordum.

   Gerçekten intihar etmeye çalıştığımı düşündükçe kendimden korkmuştum. Bir anlık şokla, korkuyla ve kesinlikle üzüntüyle bunu yapmak istemiştim. Fakat şimdi yapmak istemiyordum. İntihar etmek istemiyordum. Fakat eğer ya yine kendimi kaybedip bunu yapmaya çalışırsam ya da yaparsam diye düşünmeden edemedim.

    Sonunda koca okulu ve okulun önündeki öğrenci sürüsünü gördüm. Cipimi park ettim ve biraz sakinleşmek için cipimden çıkmadım.

   Derin nefes alıp verdim. Bugün gördüğüm rüyamın (kabusumun) etkisini azaltabilmek için direksiyona alnımı yasladım ve derin nefes alıp verdim. Gözlerimi sımsıkı kapattım.

   Aniden cipimin camına el çarpılmasıyla ve adımın seslenmesiyle yerimde sıçradım. Refleks olarak kalbimi tuttum ve ''Aman Tanrım!'' diye bağırmayı da eksik etmedim.

   ''Stiles! Camı açar mısın?'' diye en iyi arkadaşım veya en sevdiğim kurt adamın bana seslenmesiyle ona sinirle baktım.

   ''Az önce kalbim senin sayende yerinde sıçradı!'' dedim hem ağzımda bir şeyler gevelerken hemde camı açarken.

   ''Üzgünüm. Seni korkutmak istememiştim. '' bana 'Beni affet.' bakışı atarken dedi. Dostum! Yani en iyi arkadaşıma bu küçücük olay için küseceğimi düşünmemişsinizdir umarım.

   ''Üzülmene gerek yok. Sadece çok fazla dalmıştım ve sen beni dünyaya geri döndürdün.'' dedim kurt adamların olmadığı ve herkesin mutlu yaşadığı hayatın dünyasından ayrılırken.

   ''Sen iyi misin? Solgun görünüyorsun.'' dedi bana endişeyle bakarak.

   ''Merak etme. İyiyim. Sadece bugün kötü bir kabus gördüm ve hala etkisini göstermeyi başarıyor.'' dedim son kısmı söyledikten sonra iç çekerek.

   ''Pekii. Fakat eğer herhangi bir şey olursa bana söyleyebilirsin. Her zaman senin yanındayım.'' pencerenin içinden elini geçirip elini omzuma koyarken dedi.

    Tekrardan bir bebek gibi gözlerimin dolmasını engelleyemedim. Göz yaşlarımın akmaması için mücadele ettim.

   ''Ee okula gidecek miyiz yoksa burada kalıp okulu izlemek mi istersin?'' dedi Scott bana gülerek.

   ''Ah... Evet evet. Okulu unutmuştum.'' dedim cipimin anahtarını aldım ve kapıyı açıp cipimden atladım.

    Scott okula doğru giderken beni sakinleştirmek için bana gülümsüyordu. Sadece biraz rahatlamak için kendime izin verdim. Kıyamet kopmadan önce kendini huzura bırakmak gibi.

    Okulun kapısını ikimizde aynı anda açtık ve fısıldaşan, cilveleşen ve bir kenarda öpüşen öğrencilerle karşılaştık. Her zamanki gibi.

   Lydia'yı okula yeni gelen kız ve Scott'ın da abayı yaktığı Allison ile konuşurken gördük.

    Evet kurt adamlardaki olan doğa üstü işitme şeysi bende olmayabilir ama bir insanda olan hislerimle şu anda Scott'ın kalp atışlarının fazlasıyla arttığını biliyordum.

    Elimi onun omzuna koydum ve diğer elimle göğsüne vurdum. Bana baktı ve gülümsedi. Sonrasında dikkati şu anda yanımızdan geçen Allison'a bakmaya başladı.

    Onu ittirdim ve sonunda birlikte dersine girdiğimiz sınıfa adım attık. Çok geçmeden Lydia ve Allison sınıfa girdi. Şaşkınlıkla ne olacağını izledim.

Power İs Power ~ SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin