5. Stiles!

444 41 25
                                    

  ''Hey Derek. İyi misiniz? Scott iyi mi? Derek. Orada mısın?'' ara vermeden söyledim.

   ''Öncelikle sakin ol Stiles. Scott iyi. Onu götürürken patronu olan Deaton ile karşılaştık. Ormandaydık ve bizi nasıl bulduğunu bilmiyorum. Fakat acele etmemizi ve şu anda konuşmanın zamanı olmadığını söyledi.'' dedi hala cevaplanmamış sorularıyla merakla.

   ''Deaton mı? Veteriner olan mı?'' dedim durumu kavramaya çalışırken.

   ''Evet, Stiles. Veteriner olan Deaton.'' dedi bıkkınlıkla. Sonrasında aramayı sonlandırdı.

   Ben şaşkınlıkla direksiyonu fazla hareket ettirmemek için kendimi zorladım. Bugün bir kez daha aksiyonlu bir şey yaşayamazdım.

    Kolumda yapışkan bir sıvı hissettim ve ne olduğuna baktım. Kolumdan kanlar akıyordu. Ve muhtemelen şu anda cipime geçmişti bile.

   ''Oh... Aman Tanrım!'' dedim. Yaranın çok fazla olmamasını umdum. Veteriner yerinin çok uzak olmadığını bildiğim için arabayı bir kenara çektim ve cipimden indim.

   Daha fazla kan akmaması için kolumu sıktım. Her koluma baktığımda etraf daha fazla bulanıklaşıyordu ve midemin bulandığını hissedebiliyordum.

   Ezbere bildiğim kapıyı ittim ve içeriye girdim. Etrafın kararmasıyla benim duvarı tutmam bir oldu.

   Tam duyamadığım bir sesin 'Stiles!' diye bağırdığına emindim ve o bağıran kişinin güçlü kollarının arasına yığıldım. Fakat bunun kim olduğuna bakmak için gözlerimi açtığımda zifiri karanlığa daldım.

    ~Derek'in Bakış Açısıyla~

  Scott'ın uyanmasını beklerken kapının açıldığını duydum ve keskin bir başka kan kokusu kokladım.

   Bunun kime ait olduğunu merak ederek Scott'dan ayrıldım ve kapıya yöneldim.

   Gördüğüm manzarayla kalbimin bir daha atmamak için mücadele ettiğini hissettim. Fakat yaşamak için mecburdum.

   Stiles duvardan destek almış bir şekilde baygın gözleriyle etrafa bakmaya çalışıyordu. Son anda kendini kaybettiğini fark edip onu tutmak için atladım.

   ''Stiles!'' diye bağırdım onu tutmak için uzanırken. Sonunda kollarımın arasında bayıldı. Gömleğinin sağ kolunun hepsinin kan olduğunu fark ettim. Tıp konusunda o kadar iyi değildim. Yapmam gerekse yapardım. Fakat Deaton'ın bu konularda daha bilgili olduğunu bugün fark etmiştim.

  Stiles'ı gelin şeklinde kucağıma aldım ve Deaton'a doğru götürdüm.

   ''Deaton. Deaton! Neredesin?'' diye bağırdım onu gözlerimle Scott'ın uzandığı odada ararken. Kedilerin vesaire olduğu odadan çıktı ve bana bu anlamsız tavrımı sormak için ağzını açtı.

   ''Bir veteriner olduğumu bili- Stiles? Stiles! Ona ne oldu?'' dedi beni daha fazla azarlayamayarak.

   ''Onu kapıda baygın bir şekilde buldum. Yere kafasını çarpmadan onu yakaladım. Fakat kolu pek iyi değil gibi.'' dedim son anda koluna endişeyle bakarak.

   ''Onu şu koltuğa yatır lütfen.'' dedi birkaç eşya alırken. Bende dediğini ikiletmedim.

   Eşyaları aldıktan sonra Stiles'a yöneldi ve Stiles'ın gömleğini çıkardı. Çıkarmasında biraz yardımcı oldum.

   Yarasını inceledi ve gözlerindeki rahatlamayı fark ettim.

   ''Şanslıymış. Kurşun onu sadece çizmiş. Çok fazla kan kaybı yok gibi. Bu yüzden kanı görünce kendini kaybetmiş olabilir.'' dedi yarayı hala incelerken son anda bana bakarak.

Power İs Power ~ SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin