"Have you lost your damn mind?!"

900 5 1
                                    

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Final haftası, Zoya'yı birilerini bıçaklama arzusuyla doldurmaya başlıyordu. Daha spesifik olursak uzun, sinir bozucu şekilde yakışıklı ve geç kalan birini. Araştırma ödevinin teslim tarihi, laboratuvar projesi ve sözde Kolay A sınıfı için yapılacak o aptal sunumla aynı gün olmasaydı, laboratuvar partnerine daha yumuşak davranabilirdi.

Ne yazık ki şans Nikolai'ın yanında değildi ve işleri biter bitmez, labaratuvar partnerlerini seçtikleri gün hiç geç kalmamış olmayı dileyecekti. Tabii ki Zoya'nın zaten bir partneri olsa yardımcı olurdu ancak David ile çalışan Genya'ya göre Zoya sınıfının ilk beşinde olsa da çoğu insan onunla birlikte çalışmaktansa başarısız olmayı tercih ederdi.

Ki Zoya bunu dert etmiyordu. Bu çoğu insan zaten aptaldı ve başka bir aptalın teki onunla baş edebileceğini düşündüğü için ortalamasını düşürmeyecekti.

Neredeyse Profesör Baghra'nın ödevi tek başına yapmasına izin vereceğini düşünmüştü. Ama hayır, Nikolai Lantsov ona başka seçenek bırakmadan sınıfa yetişmek zorundaydı. 

İlk kez buluştuklarında Zoya istemese de beklediği dikkat dağıtıcı şeylere, iğrenç imalara, yanından geçerken çoğu erkeğin ona attığı gizli bakışlara hazırdı. Ama onu şaşırtan şekilde Nikolai'ın flörtleşmeleri ve sataşmaları yeterince masumdu. Ve iş araştırma, ayak işleri ve yazıya geldiğinde Nikolai tamamen odaklıydı.

Ve eğer Nikolai'ın ödev hakkında konuşmak için buluşma önerisinde bulunduğunu aramaları ya da argümanlarına ekleyecek fikirleri olduğunda gece geç saatlerde bile attığı mesajları Zoya'nın yüzünde en ufak bir gülümseme yaratıyorsa o zaman bu Zoya'nın sorunuydu.

Ama şimdi, teslim günlerinin arifesinde birdenbire ulaşılamaz hâle gelmişti. Sanki yer yarılmış ve içine girmiş, yeryüzünden silinmişti ve Zoya, sonunda söz verdiği gibi onu öldüreceğine yemin ediyordu.

Zoya merdivenlerden hızla çıktı ve yatakhanenin kapısını çalma zahmetine bile girmeden kilitli olmayan kapıdan paldır küldür* girdi. Onu kanepede yarı çıplak, kendinden geçmiş halde görmek şimşek çağırmayı dilemesine neden oldu.

"LANET OLASI AKLINI MI KAYBETTİN?!"
Dağınık sarı saçlarla çevrelenmiş kafasına yastık fırlatırken bağırdı.

Nikolai homurdandı ve kan çanağına dönmüş ela gözlerini görmesi için ona döndü.

"Yarına yetişmesi gereken bir laboratuvar ödevimiz olduğunun farkında mısın?!" Ellerini beline koyarak Nikolai'ı azarlamaya başladı. "Tüm verilerimizin sunmaya hazır olması için hâlâ üç açıklamalı alıntıya ve yeni bir grafiğe ihtiyacımız olduğunun da farkında mısın? Ayrıca bu not-”

"Notumuzun yüzde kırkı ve kalırsak Dekanın listesinden çıkarılırsın. Evet, biliyorum." Kendini büyük bir çabayla doğrulturken gürledi. Zoya, Nikolai'ın bu hâlini gördüğünde sinirinin hafiflediğini hissetti. Genellikle harika saçları olan "Bay Mükemmel"di. İyi zamanlanmış çekiciliklerin ve kolayca etrafa saçılan gülümsemelerin kralıydı. Ama bugün yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Gözlerinin altındaki mor halkalar ve karmakarışık saçlarıyla  günlerdir uyumamış gibi görünüyordu.

"Dinle, Zoya," başını ellerinin arasına alıp iç çekti. Göz temasından kaçınıyordu. "Seninle buluşamadığım için gerçekten üzgünüm. Tüm araştırmaları yaptım, sadece dipnotları eklemem gerekiyordu. Bu gece bitirebilirim ve-”

"Sorun ne?"

Hüzünlü bir gülme kaçtı ağzından. Boş bakışlarla kafasını ona doğru kaldırdı. "Senden hiçbir şey kaçmıyor Nazyalensky."

"Dökül, Lantsov, sorun ne?"

Bakışlarını ondan kaçırarak koltuğuna yaslandı. "Ben- Ben yakın bir arkadaşımın öldüğünü henüz öğrendim."

Zoya'nın öfkesinden geriye kalan son parçalar da yok oldu ve tereddütle kanepeye, onun yanına oturdu. Elini omzuna koyarak teninin ne kadar sıcak olduğunu görmezden gelmeye çalıştı. "Çok üzgünüm Nikolai... Adı neydi?"

Omuz silkti ve yorgunlukla yüzünü ovuşturdu, "Dominik. Oturduğum mahalleden genç bir çocuktu ve annesi dün beni aradı. Görünüşe göre bir soygunu durdurmaya çalışmış ve sanırım-... sanırım kahramanlar her zaman mutlu sonlarına kavuşamıyor, değil mi?”

"Kulağa gerçekten cesur biri gibi geldi," demeye çalıştı Zoya. Bu konuda hiçbir zaman iyi olmamıştı. Hiçbir zaman teselli eden ya da tatlı sözler söyleyen biri olmamıştı. O anda Nikolai'a kendisinin veremeyeceği teselliyi vermesi için başka birinin orada olmasını diliyordu.

Nikolai hafifçe güldü, "Öyleydi."

"O zaman öyle hatırlamalısın. Cesur biri olarak. Onu bir trajediye çevirme. Bu sadece bir hayatı israf etmek olur."

Nikolai'ın ela gözleri Zoya'nın keskin mavileriyle buluştu. Zoya gözlerini kaçırmadı. Nikolai ona her zaman kendine özgü kişiliğinin güçlü bir içki kadar ayakta tutan bir ferahlatıcılığı olduğunu söylerdi, şimdi Zoya'dan başka bir şey beklememeliydi.

"Araştırmanın son parçasına yardımcı olabilirim. Ve yedinci sayfaya yazdıklarınla ilgili bazı notlarım var." Zoya konuşmaya devam etti, "Ve işimiz bittiğinde, kahramanına içebiliriz. Doğru şekilde hatırlandığından emin oluruz."

Bir gülümsemenin hayaleti Nikolai'ın yüzünü aydınlatırken Zoya biraz daha rahatladığını hissetti.

"Zoya... her zaman işinde." Sonunda sırıttı ve kenara atılan dizüstü bilgisayarını aldı, ki Zoya buna minnettardı. Üzerine bir şeyler giyecekmiş gibi görünmemesi konusunda ise daha az minnettardı.

"Pratiğimdir." Sırt çantasını açarken Zoya'nın söylediği tek şey buydu

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Bu bölüme aşığım...

*Paldır küldür diyince aklıma İsmail YK'nın şarkısı olan paldır küldür geldi PUUAHAHAHHAHAHAHAOSBKEBOEJDLENLWİEHEİGDİWVEKBDKABSKS neyse. Köyden yeni geldiğim için anca attım ehm.

Hikâyenin aslında ölen İsaak'ti ama Dominik yapmak istedim çünkü öyle daha anlamlı geldi bilmiyorum... Nikolai için ölse İsaak kalsın derdim ama böyle olunca Dominik olsun istedim. Her neyse amk keyfim ve kâhyası öyle istedi işte

Nikolai ve Zoya'nın akademik partner versiyonunu çok sevdim ben bu arada. Küçük Saray'dan çıkıp Birinci ve İkinci Ordu birlikte eğitildikleri zamanlar da uyuşuyor. Birlikte eğitim alıp tam olarak böyle olmasa da buna benzer şeyler yaşamış olma ihtimalleri bile havayı tekmeletiyor arkadaşlar teşekkürler.

damnable ribbon diaries | zoyalai Where stories live. Discover now