Secret [ FırBar ]

14.

barış dudaklarını firatın göz kapaklarından çektiğinde, hafif gülümsedi.

" seni de yanıma alacağım, söz veriyorum."
" barış, gitme."
" çağırdığında her zaman burda olacağım."

barış elini firatın göğüsüne koydu.

" barış."
" firatim.." barış kısık sesiyle mırıldandı, ve ardından ayağa kalktı. Gitmek için arkasını döndü.

" seni seviyorum."

barış duyduğu cümleyle gülümsedi ve tekrardan firata doğru döndü.

"bende seni sevgilim, bende seni.."
dudaklarını firatın terden ıslanmış başına değdirdi.

" ne zaman tamamen geliceksin?"
" az kaldı."
" barış benimle ne yapmaya çalışıyorsun."
" hiç bir şey."

firat başını geri çekti, ve ayağa kalktı.

" ben artık seni istiyorum görmuyor musun?"
" gelemem."
" geliyorsun barış,ama geri gidiyorsun niye?"
" zamanı gelince her şeyi anlıcaksın."

firat yumruk yaptığı elini duvara vurdu.

"BENİMLE OYNAMAYI KES ARTIK."

" OYNAMIYORUM GERÇEKLERI GÖR SADECE."

" BENIM BİLDİĞİM TEK GERÇEK SENSİN BARIŞ."

firat elini barışın yüzünün her detayinda gezirdi.

" benim senden başka gerçeğim yok."
" peki bende.. yalansam?"

firat tek kaşını kaldırdı.

" ne "

" zamanı gelince sevgilim,  sen hâlâ akıllı bir savcısın, zekânla bizi bulucağına eminim."

" barış."
" gitmem gerek."

firat dökülen göz yaşları arasında barış'ın dudaklarını tekrardan usulca öptükten sonra, dudaklarini çekti ve boynuna gömdü ufak dokunuşlarıyla buse konduruyordu.

barış,fırat'ı belinden tutup kendi vücudunda bastırdı.

firat uzun bir süre barışın boynunda durduktan sonra dudaklarını geri çekti.

"hoşçakal sevgilim."
" hoş kalıcaz firatım."

barış gülümseyerek geldiği kapıdan çıktı.

                                **
zeynep konuştuğu adamı bir bankta yarım saattir bekliyordu,en sonunda sıkılıp oflayarak eline aramak için telefonu aldı, fakat tanımadığı bir elin telefonu ondan geri aldığını farkedince, irkilip arkasını döndü.

" şşş"
" ya korkuttun beni, öyle gelinir mi?"
" geldim işte."
" baya erken geldin ya sağol."
" işlerim vardı çekemicem tribini zeynep."
" tamam demedim bir şey."
" fırat ne durumda."
" hâlâ barışın yaşadığına inanıyor."
" bırak inansın."
" ama sa- "
" şş sakın."
" bak ben hâlâ fıratı seviyorum,onu geri alabilmek için barışı öldürdük zaten."
" zeynep barış'ı sen öldürmedin."
" BİZ."
" kes sesini, insanlar var."

yanında oturan adam hızla kalktı,zeynep'te ardından kalktı.

" bundan nasıl sıyrılıcaz?"
" barışı unutturucaksin firata."
" imkansız her gece barış diye sayıklıyor,
" halledersin sen, güveniyorum sana ama kendini ele verme."

" peki."

adam taktığı şapkasıyla zeynep'in yanından uzaklaştı zeynep ise tekrar eve geri döndü.