Ender ve Kaya Bolu'ya geldiler.
E: Inanmıyorum yaa... Gerçekten inanmıyorum. Her şey mahvoldu.
K: Aşkım, tamam. Sakin ol. Ya oraya ya burada. Şimdi baş başayız.
E: Haklısın. Neyse, yeni bir pasaport yapacağım. Çok yorgunum... Yatalım mı?
K: Yatalım da... Sen iyi değilsin galiba. Kaç gündür yorgunum, midem bulanıyor diyorsun. Neden doktora gitmiyoruz? Merak ediyorum.
E: Ben iyiyim aşkım gerçekten. Ama söz veriyorum geri döndüğümüzde doktora gideriz.
K: Tamam.
Sabah
K: Günaydın aşkım!
E: Günaydın!
K: Daha iyi misin?
E: Iyiyim. Ben acıktım.
K: Hadi kahvaltı yapalım o zaman. Sonra Yiğit'i arıyoruz.
E: Olur.
Ender Yiğit ile konuşuyor.
E: Ayy harika. Çok sevindim güzel geçmesine. Bize fotoğraf yolla.
K: Selam söyle.
E: Bak baban da selam söylüyor. Tamam haberleşiriz yine. Ararız biz seni.
K: Öpüyorum.
E: Hadi öpüyoruz seni. Babay canım babay.
K: Iyi mi?
E: Çok iyi yaa. Şahane geliyor sesi.
K: Şahika'nın arkadaşları ilgilenecekler bugün. Okula falan gidicekler.
E: Şahika hanım ilk defa bir işe yaradı.
K: Ender, sende ama amacısın haa.
E: Az bile yapıyorum Kaya. Şimdi bana kızıcaksın ama bak o benim pasaportumu Şahika yok etmeydise bak buraya yazıyorum bana Ender demesinler.
K: Bence pasaportunu taşınırken bir şekilde bir yerlere kaydetin. Bunu kabul et.
E: Eee öyle diyelim. Seni de üzmek istemiyorum. Yani onu derdi bize tatilde yolmamamaktı. Biz buraya geleceğimiz söylediğimiz de sürat nasıl düştü görmedin mi?
K: Diyelim ki öyle... Artık Şahika bize bir şekilde zarar veremeyeceğini gördü, öyle değil mi?
E: Şahika opsesif bir kadın. Görse de anlamak istemiyor.
K: Yaa onun sorun olsun. Yaa bir aile kurdumuzu, bu aile için nasıl mücadeletimizi her şey biliyor. Artık Şahika bize zarar veremez Ender.
E: Yani bizim için bir sorun teşkil etmez diyorsun?
K: Aynen. Edemez. Yani artık Şahika da değil. Kim olursa olsun Ender, biz istemediğimiz sürece hiç kimse aramıza giremez. Yaa sen endişelek bir insan değildin. Ne oldu sana?
E: Ilk defa gerçekten bu kadar mutluyum, o yüzden.
K: Ne güzel işte. Keyfini çıkar. Endişelenmeye bırak artık.
E: Bozulmasında korkuyorum galiba.
K: Bozulmas, buna inan.
E: Hayatımda bir sürü şeyin yolunda gitmemesine o kadar alışkınım ki... Bu huzur, bu dinginlik, bu sakinlik fala tuhaf geliyor. Yani sanki böyle bir telefon gelecek ve her şey bozulacakmış hissine kapılıyorum.
K: O zaman şöyle yapalım. Sen ne zaman böyle bir hisse kapılırsan, beni ara, bana gel, ben sana bunu imkansız olduğunu anlatırım.
E: Her seferinde mi?
K: Her seferinde.
E: Tamam.
Not: Her sahne izlemek ve yazmaktan çok zor ama napalım idare ediyorum
Bir süre sonra İstanbul'a döndüler
*biliyorsunuz Yıldız'ın olayı.
Akşam
K: Aşkım, iyi misin?
E: Iyiyim.
Bir anda Ender'in bir mide bulantısı var ve koşarak banyoya gider.
K: Sevgilim... Iyi misin? Ender cevap ver.
Ender çıkıyor.
K: Aşkım, yüzün bembeyaz. Acaba...
E: Acaba ne?
K: Hamilesin aşkım.
E: Yok canım daha neler. Seni üzmek istemiyorum ama bu imkansız.
K: Sen bir bebek istemiyor musun?
E: Istemediğimden değil... Ama bu yaştan sonra olur mu yaa?
K: Yarın sabah hastaneye gidiyoruz. Itiraz istemiyorum.
E: Tamam.
Sabah
X: Ender Ekinci?
E: Benim!
X: Sonuçlar çıktı. Doktor sizi bekliyor.
K: Teşekkür ederiz.
E: Ter temiz çıkacak.
K: Bakalım.
D: Buyrun, oturun.
K: Kötü bir şey değil mi?
D: Yok... Aslında iyi bir haber.
Tebrikler Ender hanım. 3 haftalık hamilesiniz.
K: Pardon?
D: Eşiniz hamile. Ben sizi biraz yalnız bırakıyorum. Sonra önemli bir şeyler konuşacağız.
E: Teşekkürler.
E: Ben iyi duydum, değil mi? Bebeğimiz olacak.
K: Evet aşkım. Bebeğimiz olacak.
E: Inanmıyorum yaa... Kaya, ben korkuyorum. Şahika bize zarar verecek.
Çok dikkatli olmak zorundayız. Ne yediğime, ne içtiğime dikkat etmeliyiz.
Yada, düşünmek bile istemiyorum... Her an bir kaza planlayabilir. Çok korkuyorum.
K: Merak etme aşkım. Ben her zaman yanında olacağım. Hiç kimse size zarar veremez.
E: Seni çok seviyorum.
K: Ben de seni çok seviyorum.
Aylar sonra Ender'in ve Kaya'nın kızları doğdu. Ve adı Güneş koydular.
Bölüm Sonu
*Istek bölüm için yorumlarınızı bekliyorum
