2

408 44 20
                                    

Jungkook elindeki mühre bakmaya devam ederken bir yandan güneşten de koruyordu. Demir bir eşyayı güneşten korumak komikti ama bir vampirden almıştı ve ne olacağını bilmiyordu.

Yoongi'den uzaklaşınca kurdu daha da huysuzlanmıştı. Bir vampire şehvet duymak ilginç geldi jungkook'a. Hem tüm vücudu ondan kaçmasını söylüyordu hem de evde kendini yaralayabileceği şeylerin bir listesini çıkartıyordu zihni. Daha adından başka bir şey bilmiyordu onun hakkında.

Aslında bu çok yabancı olduğu bir şey değildi Jungkook'un. Daha önce beğendiği bir erkek için bar dağıtmışlığı da olmuştu. Kurt adam olmaktan bazen nefret ediyordu.

Kasıkları onu rahatsız etse de yoongi'nin sandığı kadar mağara adamı değillerdi. Ayrıca yoongi'nin kendi ile ilgilendiğini de hiç sanmıyordu. Evde sürekli onun dışında her yere bakmış ve kendine bakarken çekinmeden yüzünü buruşturmuştu. Bu bile nasıl sevimli görünebilirdi?

Jungkook tanıdığı sokakta yürüyüp çok uzak olmayan hastaneye girdi. Zihni bunu hemen taradı. Eğer kan hastaneden temin edilebiliyorsa, acil durumlar için hastanenin yakın olması avantaj olacaktı.

Mantıklı tarafı bağırdı, onunla daha yeni tanıştın! O tarafını kurdu susturdu.

Hastanede tanıdığı diğer kurt adamlarla selamlaştı. Saatten dolayı acilde 2 vampir oturuyordu. Kurtadam doktorlarla birbirlerine ters ters bakıyor olsalar da vampirlerin acı içinde olduğu belliydi. Hastane kıyafetinin izin verdiği kadarıyla gördüğüne göre yer yer yanıkları vardı. En kötü durumda olan elleri ve yüzleriydi. Doktor arkadaşının kolunu tuttu ve başıyla vampirleri işaret etti.

"Bu konuda biraz bilgi versene bana."

"Vampir yakmak istiyorsan benim başımı da belaya sokma Jungkook."

Jungkook gözlerini devirdi ve elinde bir mücevher gibi sıkıca tuttuğu mührü gösterdi. "Ev ilanıyla ilgili bir vampir geldi. Sadece onu korumak için. Zaten ona kan almaya geldim."

Arkadaşı gözlerini büyüttü ve başını iki yana salladı.

"Saçmalama! Bir kan emiciyle birlikte yaşamayacaksın değil mi? Yetkilileri ara ve gelip onu alsınlar."

"Namjoon hyung. Sen bir doktorsun. Tarafsız olman gerekmiyor mu senin."

"Jungkook, vampirler tehlikeliler. Başına bela alıyorsun."

Jungkook sırıttı ve arkadaşı da kurt adam olduğu için rahat davrandı.

"Öyle bir farkındayım ki bunun. Ama hyung, anlamıyorsun. Kurdum bile onu sevdi."

Namjoon gözlerini daha da açtı. Bu görülmemiş bir şeydi işte. İlk şaşkınlığını üstünden atmaya çalışırken elindeki mühre baktı ve tekrar bakışlarını bu dik başlı kurtadamla birleştirdi.

"Sen sıçmışsın. Gel şu istediğin kanın çıkışını yapalım, çok mu aç?"

"Kendini tutabileceğini söyledi ama kurdum can çekişiyordu yanında hyung. Kim bilir ne zamandır bir şey içmedi."

"Jungkook, az önce gördüğün vampirler günışığına bir dakikadan bile az maruz kalmışlar. Vampirler ne kadar kendilerini üstün sansa da çok kırılganlar. Kurdun çok acı çekecek onu yanında tutarsan."

Jungkook başını salladı ama namjoon'un anlamıyor olduğu konusunda ısrarcıydı.

"Hyung, bileklerinin inceliğini gören herkes bunu söyleyebilir. Sadece yardımcı ol olmaz mı? Beni ikna etsen de kurdumu edemeyeceksin zaten."

Namjoon sabır dilenir gibi gözlerini yukarıya kaldırdı ve biraz bekledi. Sonunda derin bir nefes alıp evraklarını tamamladı ve jungkook'tan aldığı mührü evrakların altına bastı. Sonrasında merakına yenik düştü ve Jungkook'a sormadan mührü tarattı.

Bite | YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin