Jungkook çamaşırını sıyırıp başını ağzına aldığında yoongi derin bir inlemeyle başını geriye yatırdı. Jungkook ağzından çıkartıp eli ile okşarken yoonginin sevimliliğine gülümsedi. Onu utandırmak yerine bir an önce onu tatmin etmek istedi ve yeniden ağzına aldı.
Boğazını zorlamak istese de de bu uzunlukta ve sertlikte bir penisle bunu denemeyecek kadar akıllıydı.
Saçlarına dolanan parmaklarla yukarı baktığında yoongi tarafından izlendiğini gördü. Soluk teninde hafif bir pembelik vardı. Vampirlerin kızarabildiğini bilmiyordu. Gerçi kızarmış diyebilecek kadar kırmızı değildi. Soğuk kanlı biri için bu kadar oluyordu demek ki.
Gözlerini kapatıp yoongiye güzel bir şov izletti. Yoongi başını yönlendirirken sert bastırmamak için kendiyle savaştı. Çocuğun boğazını delip geçmek istemiyordu. Beklentisi sadece bir eldi ama jungkook yine kendini aşmıştı.
Jungkook saçlarıyla oynayan parmaklar sırasında eşofman altını indirdi ve kendiyle de ilgilenmeye başladı. Yoongi kadar sert olamazdı ama kendisi de neredeyse aşağı kalmazdı. Gözlerini açıp ona baktı.
Yoongi şefkatle onu izliyordu. Jungkook için bu değişikti. Bu şekilde izlenmeye alışkın değildi. Ağzındaki penisin seğirmesinin ardından ensesindeki parmaklar başını geriye çekti. "Boşalacağım jungkook! Çekilmelisin."
Jungkook deneyimli bir şekilde muzurluk yaptı. Parmağını deliğinin etrafında gezdirmesiyle kafası karışan yoonginin kendini bırakması bir olmuştu. Yüzünde şaşkın ve karmaşık bir ifadeyle saklanmaya çalıştı. "Siktir. Ne-ne yaptığını sanıyorsun sen?"
Jungkook seksi şekilde dudağının kenarındaki meniyi ağzının içine itti ve kirpikleri altından baktı. "Ne yapmışım? Kafan karışık görünüyorsun."
Yoongi bacaklarını kendine çekti. "Neden dokundun oraya?"
"Hadi ama yoongi. Biraz açık ol. Hoşuna gideceğini bildiğim için yaptım. Gidecek de. Bir sonraki ağız işi çekmemi istediğinde seni parmaklayacağımı aklında bulundur."
"İstemeyeceğim!"
"Beğenmedin mi yoksa?"
Yoongi bakışlarını kaçırdı ve pantolonunu toplamaya çalıştı. Jungkook onun bu haline güldü. Karşısında ayakta dururken kendini gizlemeyi düşünmedi bile. Asılıp tişörtünü de çıkardığında yoongi yutkundu.
"Bir yardım etsen?"
Yoongi çekingence başını salladığında jungkook onun üstüne denk gelecek şekilde koltuğa çıktı. Ayakları üstündeydi ve koltuğun arkasından destek alıyordu. Bir dizini koltuğun arkasına koyduğunda yoongiyi koltuk ve kendi arasında sıkıştırmıştı. Sırıtarak elini saçları arasına attı ve onu yönlendirdi.
Yüzündeki sırıtma kendini koruyordu. Yoonginin bu konuda deneyimsiz olduğu her halinden belliydi. O çekingence dudaklarını aralamışken Jungkook sertliğini dudaklarından içeri kaydırmış ağzını yavaşça becermeye başlamıştı.
Yoongi meraklı gözlerini yukarıya, jungkook'un yüzüne çıkardığında jungkook kalbinin atmadığını hissetti. Hayatında gördüğü en sevimli şeydi bu.
"Siktir." Onun gözlerine bakmanın içinde yarattığı hissiyatla kendini geri çekti. Yoonginin ağzına boşalmasından hoşlanmayacağı barizdi. Jungkook karnı kasılırken yoongiye tekrar baktığında onun gözlerini kapatmış ve dilini dışarı çıkarmış şekilde beklediğini görmüştü. Bununla birlikte iznini almış hissetti ve kendini çekmeye başladı. Çok sürmemişti de zaten.
Yoonginin yüzü meni içinde kalırken jungkook bu görüntü ile eridi. Düşünmeden dizleri üstünde kucağına indi ve yüzünü öperek menileri usulca aldı. Elleri ensesinde en son dudaklarına geldiğinde yoongi onu hafifçe ısırdı ve kıkırdadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bite | Yoonkook
FanfictionKurtların eşlerine düşkünlükleri Yoongi'ye hep hastalıklı görünmüştü. Onların adetlerini anlamıyordu. Kurtlar, vampirler ve insanlar bir arada yaşamaya başladığında da tüm dünya birbirlerine ayak uydursa da kurtlar kimseye sebebini açıklamadıkları...