Ben atmak her gün bölüm. İstemek satır arası yorum.
Teşekkürler.2 saatlik kısa bir uykunun ardından Jungkook uyanmış ve yoongi için fazlaca şirin şekilde hırıldayarak esnemişti. Yoonginin üstünden kalkıp kendini yere atmış ve sırt üstü yatıp göbeğini açmıştı. Yoongi de kalkıp açtığı göbeğini sevdi.
Kapının çalmasıyla ikisinin de ilgisi kapıya yoğunlaşmıştı. Jungkook acı inlemeler eşliğinde insan formuna geçmiş ve eşofmanını altına geçirmişti. Yoongi neden kapıyı hep yarı çıplak açtığına daha çok anlam verebildi.
Jungkook merakla kapıya yaklaştığında aldığı tanıdık kokuyla yüzünü buruşturdu. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişiyi yoongiye nasıl açıklayacağını bilmiyordu.
Genç erkek elindeki kurabiye dolu kutuyla beklentiyle Jungkook'a baktı. Jungkook kapının önünden çekildiğinde sormadan içeri girdi.
"Hoşgeldin taerin."
Taerin'in yüzüne sıcak bir gülümseme oturmuş ve kendi yaptığı kurabiyeleri jungkook'a uzatmıştı. Aldığı vampir kokusuyla tüyleri diken diken olduğunda kelimeleri boğazına düğümlendi. Taerin'in duyuları biraz zayıftı. Kurt formuna daha nadir geçtiği için iletişimleri iyi değildi.
Aslında bunu jungkook onu hafif kilolarıyla sevdiği için yapıyordu ama işine de geliyordu. Kurt formunu sevmiyordu.
"Evde bir vampir var kook. Kokusunu almadın mı?"
"Evet, şey... O benim yeni ev arkadaşım."
Yoongi de merakla girişe yanlarına gelmişti.
"Yoongi bu taerin. Taerin, yoongi bir vampir ama korkman gerekmiyor."
"Merhaba..?"
Yoongi bu kim dercesine jungkook'a bakıyordu. Taerin'in yüzünde hoşnutsuz olduğunu belli eden bir somurtma ile jungkook'a sokuldu.
"Bir kan emiciyle yaşamayı kabul ettiğine inanamıyorum kookkie!"
Yoongi boğazını temizledi. "Buradayım ve istesem senin kanını emerim. Daha sakin olmayı denemelisin."
Taerin yoongiye hırladı. Yoongi kollarını bağlayarak yüzüne donuk ifadesini yerleştirdi. Jungkook fazlasıyla gerilmişti.
Kurabiyeleri mutfağa bıraktı. Yoongiyi omzundan tutup salona yönlendirirken fısıldadı. "Söz veriyorum o gittiğinde açıklayacağım her şeyi. Lütfen bir yargıya varma."
Kafasını tekrar kaldırdığında taerin ayağını yere vuruyordu. "Sen yine ben yokken kendine dokunmuşsun, kokundaki rahatlamayı anlayabiliyorum. Hani beni bekleyecektin sevgilim?"
Yoonginin tüyleri diken diken olmuştu. Duyduğuyla beyninden vurulmuşa döndü. Yavaşça arkasını dönerken jungkook sıçtığının farkındaydı.
Yoongi üşümüyor olmasına rağmen ona daha insan hissettiren hırkasını aldı. "Ben çıkayım siz rahat konuşun."
"Yoongi bekle."
Yoongi kolunu tutan ele öyle bir bakmıştı ki jungkook kurdunun bile korktuğunu hissetti.
Yoongi evden çıkarken hiçbir şey söylemedi. Yeni kullanmaya alışıyor olduğu telefonunu cebine attı ve yürümeye başladı. Neden kırgın olduğunu anlamıyordu.
Ne yapmışlardı ki sanki? Sadece biraz ağız işi.
Omuzlarını düşürerek yürümeye devam etti. Gördüğü karma barla duraksadı. Bir kadının dokunuşu ona kendini iyi hissettirebilirdi. İçeri girdi ve bar tezgahına oturdu. Kendine güzel bir içki söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bite | Yoonkook
FanfictionKurtların eşlerine düşkünlükleri Yoongi'ye hep hastalıklı görünmüştü. Onların adetlerini anlamıyordu. Kurtlar, vampirler ve insanlar bir arada yaşamaya başladığında da tüm dünya birbirlerine ayak uydursa da kurtlar kimseye sebebini açıklamadıkları...