Bölüm 3: Dur Bir Dakika!

110 7 3
                                    

Ah, o an. Kelimelere dökülemeyecek o an! Kanların selobantta yayılışı dünyanın en iyi manzarası olabilirdi belki de. Hayatımda hiç bu kadar rahatlamamıştım. Babama baktım. Buruk bir şekilde gülümsüyordu bana. Bir psikopat olmamı istemediğini ve bana hayatta kalma kurallarını öğretmek gibi bir gelecek düşünmediğini biliyordum. Fakat olan olmuştu artık. Psikopat bir katildim ve az önce ilk cinayetimi işlemiştim. Ardından babam yanıma makasla geldi ve selobantı kesmeye başladı. Şimdi ise karşımda harika bir manzara değil de henüz ölmüş bir adamın cesedi duruyordu. "İşin güzel kısmı bitti Harrison." dedi babam. Ve sonrasında benden kemik testeresini getirmemi istedi. Kafasından başlayarak sırasıyla kol, bacak, gövde kısımlarını kestim ve 2 adet dayanıklı çöp torbasına paylaştırdım.
Ardından sıra odadaki streç film ve selobantları toplamaya gelmişti. Makas yardımıyla hepsini kestim ve bir parça bile kalmamasına özen gösterdim. Ardından Dexter başka bir çantadan mor ötesi ışın çıkardı ve bütün odayı taradı. Streç filmleri de ayrı bir poşete doldurduk ve gitmeye hazırdık. Dexter birden durakladı ve "Peki şimdi bunları nereye atacağız?" Ben de "Tecrübesi olan sensin, sen ne yapıyordun?" Dexter da "Ben Miami'deydim. Teknemle denize açılıp cesetleri akıntıya bırakıyordum." Bir an bende tereddütte kaldım. Deniz olduğumuz bölgeden çok uzaktaydı ve Dexter'ın aklına başka fikir gelmiyordu. Ben de "İstersen ormanın derinliklerine gömebiliriz." dedim. Dexter başını onaylarcasına salladı ve ardından "Sonra güvenli bir yer bulunca yerini değiştireceğiz ama." dedi. Ben de kafamı salladım ve ormanın derinliklerine gidip torbaları bir yere gömdük. Ardından telefonumdan navigasyon işaretlemesi yaptım. Sonrasında "Hadi baba, eve gidelim." dedim. Fakat Dexter "Hayır Harrison, ben ölü bir adamım, bir daha insan içine geri dönemem. Ama halisülasyonların yine başlarsa bu kereste fabrikasına gel, ben burada olacağım. Şimdi baban olarak söylüyorum, bana karşı gelme ve eve git." Tam karşı gelecekken ağzımı kapadı ve git işaretini yaptı. Ben de çaresizce eve gitmek zorunda kaldım.
Eve gidince Hannah beni karşıladı ve günümün nasıl geçtiğini sordu. Ona Dexter'dan söz etmek istemedim ve "Artık halisülasyon görmüyorum." dedim. "Bu harika! Peki nasıl yapabildin?" diye sordu Hannah. Ben de "Hannah, sonra konuşsak mı, çok yorgunum da." dedim ve odama gitmek için izin istedim. Hannah müsaade etti ve yukarı çıkıp uyumaya başladım.
Sabah çok erken uyanmıştım. Büyük ihtimal hayatımın geri kalanının ilk günü diye düşündüm ve telefonumu kontrol ettim. Dexter mesaj atmıştı ve beni yanına çağırıyordu. Hemen giyindim ve Hannah'ı uyandırmamaya dikkat ederek dışarı çıkıp kereste fabrikasının yolunu tuttum.
Dexter beni karşıladı ve "Bir yol buldum." dedi. "Hadi gidip cesedi alalım." Telefonumdan yardım alarak cesedi gömdüğümüz yere gittik. Hemen kazmaya başladı... Dur bir dakika, ceset ora da yoktu!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Harrison Morgan (Dexter spin-off)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin