7 (M)

1.1K 70 166
                                    

Kalbim çok hızlı atıyordu, yerinden çıkacak gibiydi. Resmen Minhonun kapısının önündeydim ve geliş amacım heyecanlanmama neden oluyordu. Hormonlarıma sakin olmalarını söyledikten sonra Minho'ya geldiğimle ilgili mesaj atmıştım.

Apartman kapısı açıldığında yavaşça apartmana girdim ve açık daire kapısından bana bakan Minho'yla göz göze geldim. Islak saçları ve normaline göre baygın sayılabilecek bakışlarıyla nefes kesici görünüyordu.

Ardından ona minik ve gergin bir gülümseme sunarak içeriye geçtim. Önüme geçmesine izin verdiğimde odasına giden Minho'yu takip etmiştim.

"Annenler?"

Sanırım evde yoklardı ama ailesini merak etmiştim.

"Tek yaşıyorum, onlar Busandalar."

Gergince yatağında oturan Minho'nun yanına oturdum. Sesi fazla derin çıkmıştı. Onun seksiliğini düşünürken sabırsızlanıp lafa girmiştim.

"Yaparsam bu yaptığımdan ve Jisung'tan kimseye bahsetmeyeceksin, öyle değil mi?"

"Hmhm"

Cevabımı verdiğinde göz göze gelmiştik. Bir süre öyle durduktan sonra hormonlarımın da etkisiyle dayanamamıştım..

"Çok seksisin, başlayayım mı?"

Dediklerime şaşırmış gibiydi. Utangaç bir tavırla olur diye mırıldanmıştı. Sanırım sert ve soğuk görünüşünün altından gerçekten çok utangaçtı.

Önüne geçip yere oturduğumda gözlerini benden kaçırmıştı. Ona inat gözlerinin içine bakarak eşofmanını sıyırmıştım.

"Gözlerini kaçırma."

Sert bir ses tonuyla konuştuğumda baygın bakışlarını gözlerime yönlendirmişti.

Ardından birbirine bastırdığı bacaklarını okşayarak birbirinden ayırmasını sağlamıştım. Tanrım, bacakları ve fiziği gerçekten güzeldi.

Gözlerimi ondan ayırmadan bacak içlerini öpmeye başlamıştım. Dizinden kasıklarına kadar bir sürü minik öpücük kondurmuştum bacaklarına, Minho'yu şimdiden fazlasıyla tahrik ettiğim belli oluyordu.

Onunla hâlâ göz temasındayken dudaklarımı boxerının üstünden şişmiş penisine yakınlaştırmıştım. Minho'nun baygın bakışlarında kaybolurken boxerının üstüne bir öpücük kondurmuştum.

Ardından dilimle bir darbe atıp boxerının üstünden aletini emmeye başlamıştım. Minho'nun kısık sesle inlemesinden sonra geri çekildim.

Baş parmağımla Minho'yu okşadıktan sonra kenarlarından çekip boxerı yere atmıştım. Minho karşımda yalnızca tişörtüyle duruyor, bana harika bir görüntü sunuyordu.

Gözlerini kaçırdığından çenesini tutup bana bakmasını sağlamıştım.

"Gözlerini gözlerimden ayırma."

Hafifçe kafasını aşağı yukarı salladı, o bunu yaparken görünüşünün aksine minik bir bebekmiş gibi hissetmiştim.

Minho'nun aletini ilk önce elime almıştım. Birkaç saniye hafifçe okşadıktan sonraysa yaklaşıp penisinin ucuna bir dil darbesi atmıştım.

Sonrasında aniden penisinin ucunu ağzıma almıştım. Minho'dan derin bir inleme kazandığımda dilimi işin içine kattım. Dilimi penisinin ucunun etrafında döndürmeye başladığımda Minho'nun elini saçlarımda hissetmiştim.

Ardından ona dediklerimi umursamayarak gözlerini kaçırmıştı. Geri çekilmiştim, oysa şaşkınlıkla konuşmuştu.

"Noldu"

Minho'nun sorusuna karşın sert bir şekilde konuştum.

"Gözlerini benden ayırmamanı söylemiştim."

Elini saçımdan çekip kalçasını bana doğru itmeye çalışırken baygın bakan gözlerini tekrar gözlerime kilitlemişti.

"Tamam-mmh, lütfen devam et Hyun-ah"

Dudaklarım kıvrıldığında yeniden yaklaşmış ve Minho'nun pembe penisinin ucuna dudaklarımı değdirmiştim. Ardından göz temasımızı bozmadan aletini ağzıma aldığımda Minho'nun elini yeniden saçlarımda hissetmiştim.

Birkaç dil darbesi ile ufak inlemeler kazandıktan sonra Minho'yu tamamen ağzıma almıştım.

Yüksek desibelli bir inleme duyduğumda eli saçlarımda hareketlendi. Bir süre sonra ağzımla gel-gitlerime başlamıştım.

Şu anda endişelendiğim tek bir şey vardı, hâlimden memnun olmam. Bu düşünceyi o an için kafamdan atmamsa uzun sürmemişti. Minho'nun ismimle inlemelerini duymak daha da hızlanmama sebep oluruyordu.

Minho'nun kalçası havalandığında geleceğini anlamıştım. Biraz daha hızlandığımdaysa işim bitmişti.

Ağzımdakileri yuttuktan sonra terli halimle geri çekilip ellerimi yere dayayıp geriye, boş havaya yaslanmıştım.

Ardından Minho'yu incelemeye başladım, alnındaki ter damlalarıyla çok seksi görünüyordu. Birkaç saniye sonra başını geriye attığında gördüğüm terli boynu da bana aynı şekilde hissettirmişti. Bir süre sonra bana döndürmüştü bakışlarını.

"Aslında.. aslında altta olmayı tercih ediyorum, ama bu çok güzeldi."

İşimi güzel yaptığımdan iyice emin olmuştum. Bir süre onu izledikten sonra oturduğum yerden kalktım.

"Yani.. Jisung'un haberi olmayacak değil mi?"

Minho kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Görüşürüz deyip cevabımı almadan odadan çıkmış, ardındansa evden çıkmıştım.

Az önce ne yaşadığımı bilmiyordum ama hoşuma gitmişti.

pardon // hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin