9

812 68 45
                                    

Minho
x
Hyunjin

Minho
Hyunjin
İyi dwğilim

Hyunjin
Noldu

Minho
Çok kötğ hissediyprym

Hyunjin
Neden

Minho
Etek
Etek giyiyorfum
Yskın arkadaş olduğumuxy sanıyotdum
Okulyn itirsf sayfsına atmış

Hyunjin
Ne
Kim atmış

Minho
Hyun çpk kötüyğm
Nolur yanıms gwl

Hyunjin
Geliyorum

*görüldü*

_________________
10 dakika sonra
""""""""""""""""

Evden çıkarken şemsiye almayı unutmuş, yoldayken şiddetlenen yağmur yüzünden sokak lambalarının ışığı altında koşmaya başlamıştım. Koşarken de düşündüğüm tek şey Minho'nun başına gelen olaydı.

Ve şu an Minho'nun kapısının önündeydim. Açık apartman kapısından içeri geçmiş ve daire zilini çalmıştım.

Açıkçası onun için biraz endişelenmiştim çünkü normalde yazışırken böyle olmazdı..ve bana yazması garip gelmişti, iyi arkadaşlık ilişkilerinin olduğunu sanıyordum.

Kapı açıldığında gözleri ağlamaktan şişmiş, dudakları ve burnu kıpkırmızı olmuş bir Minho'yla karşılaşmıştım.

Ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdiğimdeyse montumu çıkarttığım gibi bana sarıldı ve ağlamaya devam etti.

Boyum ondan uzun olduğundan başını göğsüme yaslamıştı, hıçkırıklarının arasında kafası sallanıyordu. Ellerimle onu rahatlatmak istercesine saçlarını okşamaya başladım. Anlaşılan çok üzülmüştü.

Bir süre o pozisyonda durduktan sonra hıçkırıkları azaldığında benden ayrılmış, elimi tutup ufak burun çekişlerinin arasında beni siyah tonlarındaki odasına sürüklemişti.

Yatağına oturmamı sağladıktan sonra yanıma oturmuş ve göğsüme yaslanmıştı. Ellerim yeniden saçlarını bulup okşamaya başladığında neler olduğunu fazlasıyla merak ediyordum.

"Benimle dalga geçmeye başladılar bile Hyunjin.."

Gözyaşlarının arasında söylediklerinden sonra telefonunu açıp umursamazca boştaki elime vermiş ve hıçkırıklarının yeniden odada yankılanmasına izin vermişti.

Gördüğüm mesajlar.. hepsi iğrençti. Sürekli birilerinden yeni mesajlar geliyordu, alt sınıflardakiler bile Minho'ya nefret kusuyordu.

Bunlar arasında güzel bir mesaj aradığımdaysa bulamamış ve adeta şok olmuştum. En az 20 kişiden gelen nefret söylemleriyle dolmuştu telefonu, bir teselli mesajı bile yoktu.

İsimlere göz attıktan sonra birkaç ekran görüntüsü alıp kendime atmaya karar vermiştim. Arama kısmına ismimi yazdığımda Minho'da "Hyunnie💕" olarak kayıtlı olduğumu görmüştüm. Üstünde durmadan ekran görüntülerini kendime atıp telefondan sildim.

Ardından gelen kötü mesajları silip telefonu yanıma bırakmış ve beni sessiz ama minik hıçkırıklarla izleyen Minho'ya dönmüştüm.

"İnsanların konuştuğu şeyler tamamen aptalca Minho, biliyorsun değil mi? Her şey hakkında düşünmeden yorum yapabiliyorlar, onların tercih etmediği bir şey olması yetiyor.. Kendilerinde birisini veya tercihlerini yargılama hakkı görüyor olmalarının saçmalığına bakar mısın? Sonuç olarak bu senin hayatın, senin tarzın yani senin seçimlerin. Kimse birisinin giyim tarzına kimse laf edemez, kimsenin buna hakkı bile yok. Hm bu arada aramızda kalsın ama, bence etek sana çok yakışıyor.."

Dudağını büzdü, gerçekten masum bir bebek gibi görünüyordu. O an onu herkesten saklamak istemiştim, kimsenin ona zarar vermemesini istemiştim..

"Gerçekten yakışıyor mu..?"

Masum sorusunun üstüne gülümsemiş ve kafamı olumlu anlamda sallamıştım.

"Evet, hem de çok yakışıyor."

Yüzüne tezat bir şekilde kıkırdamış ve kollarını sıkılaştırıp kafasını yeniden göğsüme yaslamıştı. Ben de bu sırada onun saçlarını okşamaya başladım.

Aslında bu biraz sıkıcıydı ama Yeonjun'la ayrıldığımız zaman bana çok yardımcı olmuştu.. Özellikle Jisung'un tesellisine göre saçlarımı okşayıp sakinleşmemi sağlaması çok iyi gelmişti, Minho iyi biriydi.

"Hyun, bir şey isteyebilir miyim?"

Kafasını hareket ettirmeden konuşmuştu.

"Tabii."

"İşin yoksa, birlikte uyuyabilir miyiz..?"

Aslında fena fikir değildi, yorgundum ve eve gitmeye üşeniyordum. Minho'nun da yalnız olmamak istediğinin farkındaydım.

"Olur."

Ardından kafasını kaldırmış ve gözlerindeki birkaç minik yaşı serbest bıraktıktan sonra teşekkürler diye mırıldanmıştı.

"Sana kıyafet vereyim, pantolonunun hâlâ ıslak."

Bunun güzel olacağını söylememden sonra gözyaşlarını silip kalkmış ve dolabından bir eşofman altı çıkartmıştı.

"Çabuk giyin lütfen, çok uykum var."

Konuştuktan sonra odadan çıkmış ve su sesinden anladığım üzere banyoya yüzünü yıkamaya gitmişti.

Hafif ıslak pantolonumu çıkartıp Minho'nun verdiği eşofman altını geçirmiştim bacaklarıma. Pantolonumu da katlayıp kendimi koyu gri çarşaflı yatağa bırakmıştım.

Ardından dudakları büzük bir şekilde Minho gelmiş ve ışığı kapatıp yatağa, yanıma girmişti. Başını koynuma yatırmış ve kesik kesik akmaya devam eden gözyaşlarıyla mırıldanmıştı.

"İyi uykular Hyun, teşekkür ederim."

"İyi uykular."

İyi uykular dileğimden sonra yorgunlukla gözlerim kapanmış ve uyuyakalmıştım bile.

""""""""""""""""""
Sonraki bölüm icin oy sınırım var geçtiğinde atacağım bölümü söyleyeyim, umarım kitap hosunuza gidiyordurr<3

pardon // hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin