11

143 21 1
                                    

Yazar'dan##

Yunho San geldiğinde gitmesi gerektiğini düşünerek ayağa kalktı ve kapıya yöneldi ancak daha gidemeden San tarafından durduruldu, her ne kadar San kendisinden kısa olsada oldukça güçlüydü, Yunho durdu ve bekledi.

San belli belirsiz gülümsedi hedefine çok yaklaşmıştı, aslında eskisi kadar bir önemi yoktu onun için ama yine de başladığı işi bitirmeden bırakmak istemezdi.

"Nereye gidiyorsun? Burada kalmalısın" dedi San sakince Wooyoung da onu onayladı Yunho küçük sırrını San'a söylemediğini düşündüğünden kalmayı kabul etti bu düşünceleri olan kusursuz robot büyük bir oyuna getirildiğinden tamamen habersizdi.

San kendisi özellikle Yunho'ya bir oda hazırladı ve gece bir şekilde şüphelenip gitmemesi için de dış kapıyı kilitledi anahtarı da yanına alıp yatak odasına geçti. içeri girdiğinde Wooyoung yatağa yatmış neredeyse uyuycak gibiydi üstü de bayağı açılmıştı San yanına oturdu önce kıyafetlerini düzeltti sonra da üstünü örttü ve Woo'nun dudağının kenarına bir öpücük kondurdu "teşekkür ederim Woo" diye fısıldadı Woo henüz bilinci yarı açık olduğundan bunu algılamıştı sadece gülümsedi ve kendini uykuya teslim etti.

San da geçip yanına yattı ve ona sıkıca sarıldı bu kez duymayacağını bildiğinden San daha rahattı "seni de kaybedersem ben artık yaşayamam Woo" dedi ve bunun asla olmamasını umarak gözlerini yumdu.

###

Sabah olduğunda San ve Woo güzel bir kahvaltı hazırladılar ve yemeğe koyuldular Yunho uyandığında daha doğrusu aktif hale geldiğinde kahvaltıları çoktan bitmişti Woo onu görünce hemen lafa atladı "kusura bakma San'ın işi olduğu için erken yaptık kahvaltıyı ama sana da bir şeyler hazırlarım hemen" dedi ve San'a çaktırmadan ona göz kırptı tabii bu planın bir parçasıydı

San "kalıp sizinle vakit geçirmek isterdim ama işe gitmem gerek" dedi tam çıkıyordu ki Yunho "bizim okulda öğretmenlik yapmıyor muydunuz siz? Bugün okul tadilat sebebiyle kapalı"
"Senin haberin yok mu ben oradaki görevimi bıraktım başka bir yerde işe girdim" dedi San Woo da konu uzamasın diye "neyse bunu sonra konuşursunuz geç kalacaksın San hadi git" dedi ve San evden çıktı

Woo Yunho'yla yalnız kalmıştı. Bir yandan sofrayı toplarken bir yandan da Yunho'yu kovuşturmaya çalıştı sürekli Mingi'nin kim olduğunu sordu ve sonuç yine hüsrandı Yunho sadece amabsadece "sahibimin bilgilerini gizli tutmam istendi" diyordu bir insan olsa çoktan konuşturmuş olurdu onu ama robot olduğundan yapacak hiçbir şeyi yoktu.

Nihayet Yunho evden çıktı tabiiki gideceği yer Mingi'nin yanıydı bunu bildiğinden San önceden çıkmış ve onu takip etmek üzere beklemeye koyulmuştu Yunho'nun bir taksiye bindiğini görünce kendi aracıyla onu takip etmeye başladı ama anlaşılmasın diye biraz uzaktan takip ediyordu.

Bu gidiş uzunca bir süre devam etti en sonunda ıssız bir yerde Yunho taksiden indi hemen yanına Mingi geldi ve taksicinin parasını ödeyerek onu gönderdi. San arabasını biraz uzağa park edip indi ve ağaçların arasında saklanarak onlara doğru yürüdü.

Mingi Yunho'ya sarıldı ve "seni özledim" dedi Yunho düşünceleri olan bir robottu ancak duygulara sahip değildi bu yüzden sadece sahibinin sarılmasına karşılık verdi.

Mingi geri çekildiğinde Yunho "Sahip sana söylemem gereken bir şey var bir kişi sırrımı öğrendi" dedi San tam o anda fırsatını bulduğunu düşünerek elinde silahla ortaya çıktı ve "bir değil iki diyelim ona" dedi

Mingi şaşkınlıkla bakıyordu San'a onun sırrını öğreneceğini asla düşünmemişti "demek bu muhteşem şeyi yapan sensin Song Mingi" dedi San ve ona doğru yaklaşarak silahı tam kafasına doğrulttu.

"Benden ne istiyorsun?" San Yunho'nun ani bir hareketle sahibini korumayı deneyeceğini düşündüğünden onu etkisiz hale getirdi bunu da onu aktif olmadığı zaman incelediğinden biliyordu. Mingi ofladı.

"Derdin ne senin San?"
"Biliyor musun derdim aslında senden benim içinde bir robot yapmanı istemekti ama şuan bakıyorum da bu çok aptalca hadi ama ölen sevgilinin robotunu yapmak mı aynı hissettiriyor mu bari?"

Mingi kızgın görünüyordu evet ölen sevgilisini unutamadığından ona tıpatıp benzeyen bir robot yapmıştı ve oldukça da gerçekçiydi ama tabiiki aynı hissi vermiyordu Mingi onu her gördüğünde ağlama isteğine kapılıyordu.

"Gerçekten aptalca bir fikirdi San ama o şuanki teknolojinin çok üstünde bir makine kimse onun insan olmadığını anlamıyor"
"Ve bu yüzden de peşinde benim gibi bir sürü adam var çok yazık Mingi onu parçalayacaklar"
"Buna asla izin vermem"
"Hadi ama aptal olma yeni bir tane yapabilirsin insan değil ya bu"

Mingi sessiz kalmayı tercih etti garip sessizlik sonucu San Mingi'ye daha da yaklaştı ve onu yakalayarak arabaya doğru götürmeye başladı Mingi çırpınacak gibi olsa da San silahı yine ona doğrulttuğundan bir şey yapmamayı tercih etti.

San arabaya koyduğu iplerle Mingi'yi bağladı ve Yunho'yu da alıp Mingi'nin yanına yerleştirdi.

"Bu şey gerçekten ağırmış" dedi ve şoför koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladı.

Mingi koltukta oturmuş sessizce nasıl kaçabileceğini düşünüyordu. Bu yüzden yol boyu tek kelime etmedi.

San önce eve uğrayıp daha çok silah aldı çünkü Mingi'yi götürüp teslim ettiğinde San'ı öldürme ihtimalleri oldukça yüksekti her ne kadar onlardan bir ajan olsa da o şerefsizlere zerre güveni yoktu eve geldiğinde Woo dışarı çıktı ve San'ın içeri girmesini fırsat bilerek arabaya koştu. Bu Mingi dedikleri adamın kim olduğunu oldukça merak ediyordu.

Arabanın kapısını açtığında ağzı şaşkınlıkla aralandı "vay canına senin yakışıklı bir adam değil de yaşlı bir adam olduğunu düşünürdüm" dedi. Mingi bu genç adamın ona yardım edebileceğini düşündü ve

"Beni çözer misin bak eğer beni götürürse gerçekten çok kötü şeyler olucak" dedi ama tabiiki bu dediği Woo'nun umrunda değildi "Bak sana bir şey yapmalarını gerçekten istemem ama San'ın görevi bu"
"Peki San'ın bu görevi neden aldığını biliyor musun?"
"Nedenmiş?"
"Benden Woobin'i yapmamı istiycekti ama ona acınası göründüğü için vaz geçmiş sen belliki ondan hoşlanıyorsun ama o hâlâ Woobin'i seviyor" Woo sinirlenmişti "kes sesini" dedi ve arabanın kapısını çarparak kapattı ardından da San'ın yanına koştu.

San elinde silahlarla kapıdan çıkıyordu Woo ona baktı ve hesap soramıycağını düşünerek sadece "bende gelmek istiyorum San" dedi ama San beklemediği bir şey yaptı ve Woo'nun dudağına bir öpücük kondurdu "seni bu tehlikeye atmıycam Woo yalnızca burada beni bekle gelmem uzun sürmez" dedi ve iki adım atıp durdu "ayrıca kapıları da kilitle ve kimseye kapıyı açma hatta bana bile açma çünkü benim anahtarım var eğer zili çalarsam anla ki kaçman gerek"

Woo başını olur anlamında salladı ve onun gidişini izledi içinde kötü bir his vardı San'ın neden bu şekilde konuştuğunu düşünüyordu onlar beraber çalıştığı adamlar değil miydi ona bir şey mi yapacaklardı ki böyle söylüyordu? Hiçbir şey anlamamıştı bu yüzden sadece bekledi saatler geçti gece oldu koltuğa oturdu ve dizlerini kendine çekerek dakikaları saydı ve sabaha doğru beş gibi zil çaldı

Woo kapıya gitti ve kim o diye seslendi San'ın sesi olduğuna emin olduğu ses "Benim San" dedi.

Hissiz(WooSan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin