Delfin:
Günaydın, uzun süreden sonra ilk defa huzur ve rahatlıkla uyandım. Çok sevdiğim, canım, bir tanecik, masum ve sevimli kardeşim Çağan bugün odama saat 9.00 sularında gelip beni harika bir klasik müzikle uyandırıp, kibarca kalkmamı söyledi. Dersem bilin ki Çağan'ı uzaylılar kaçırıp, yerine 200 iqlu bir uzaylı gönderilmiştir. Ama bundan sonra böyle bir ihtimal olmayacak çünkü Çağan beni saat 7.00 da kulağıma bir hopörlor koyup, son ses tavuk sesi açıp, üstüme bir kova buzlu su attıktan sonra, bilmediğim bir güç beni mutfağa itti. Garip bir şekilde elimde bıçak vardı ve bir anda Çağan'a doğru itildim. Yani anlayacağınız üzere Çağan'ı saat 7.05 sularında yanlışlıkla
öldürdüm :(Aradan kısa bir süre sonra bu üzücü haberi arkadaşlarımla paylaşmak için Whatsapp'a girdim.
Delfin: Maalesef Çağan bugün saat yedi sularında ölü bulundu
Güney: Ne?! Çocuğu öldürdün mü!
Delfin: Yanlışlıkla oldu... Ama hatırladığım kadarıyla sen onla çok iyi anlaşıyordun. İstersen iyi bir arkadaş olup sizi ayırmaya bilirim.
Güney: KIZ CİDDEN ÇAĞAN'I ÖLDÜRDÜ!!
Kumsal: Çağan iyi misin??
Alev: Çağan şu an zor durumdaysan soru işareti at
Çağan:???
Arda:Acaba bugün bir yerlere mi gitsek,hem kafamız da dağılır.
Kumsal: Evet ya çok iyi olur
Alev: Bence de
Güney: Geçen gün görmüştüm geçen gün yamaç paraşütü yapılan bir yer vardı. Oraya gitsek?
Delfin: Evet ya çok iyi olur
Çağan: ????????
Arda: Buraya çok uzak mı?
Güney: Yok ya çok yakın yürüyerek 20 dakika
Çağan:????
Alev: O zaman saat 3.30 gibi buluşuruz,herkese uygun mu?
Delfin: Uygun
Kumsal: Uygun
Güney: Uygun
Arda: Uygun
Çağan: ?????????Saat 3.35
Çağan'ın hazırlanması uzun sürdüğü için biraz geç kalmıştık. Aslında herkes 5-10 dakika geç kalırdı, bu gayet normal bir şeydi ama bizim grupta Güney dışında herkes dakikti.Güney'de benim geç kalmamı yıllarca hatırlatacak biriydi. Sırf gıcıklık yapmak için. Buluşma yeri yamaç paraşütü yapılan yerdi. Güney dışında hiç kimse o yeri bilmediği için ayarlamaları onun yapması kararı alındı. Ayarlamalar bitince de bize konum göndermişti. Ortama vardığımızda Güney yine söyleniyordu "Yarım saattir sizi bekliyorduk Delfin Hanım, Çağan Bey. Biraz daha geç kalsaydınız ağaca değil kuşa dönüp kanatlanacaktık." Şu hayatta öğrendim şeylerden biri de Güney'e cevap vermessen daha çok konuşacağıydı "Üzgünüz Güney Bey ama bunların tümü sevgili arkadaşınız yüzünden oldu. Ayrıca o kadar konuştunuz ki sizin yüzünüzden gece oldu." Kumsal "Off tamam uzatmayında başlayalım artık." On beş dakika sonra bize ne yapacağımızı anlattılar ve ikili grup olmamızı istediler. Kısa bir tartışmadan sonra Alev'in benle Arda'nın Kumsal'la ve Güney'in Çağan'la takım olmasına karar verildi. Hava da olmayı çok seviyorum, kendimi rahatlamış ve iyi hissediyorum
Ayrıca yükseklikten korkmuyordum benim için sıkıntı yoktu.Birkaç dakika sonra göklerdeydik. "Delfin ben korkuyorum" diye bağırdı Alev. " Sakin ol bir şey olmaz" Bir an kendimi çok huzurlu hissettim. Gözlerim kapattığımda gelen hafif rüzgar ve yukarıdaki bulutlar beni dinlendiriyordu. Fakat bir yandan Alev bağırıyordu."Yeni aldığım şapkam uçtu!"
"Alev, iyi misin o şapkayı orada çıkart demiştim aferin sana! " diye söylendim Alev'e. Bazen çok süslü oluyordu.Az ileride Arda ve Kumsal'ı gördük. Kumsal aşağıdaki denize bakıyordu. Ve mutlu görünüyordu. Onu mutlu görmek de beni mutlu ediyordu. Daha sonra Güney ve Çağan'ı gördük. Güney bir şeyler bağırıyordu ama sesi duyulmuyordu. Yaklaşık yarım saat yukarıda kaldık. Yere indiğimizde . Herkes mutlu görünüyordu.
Arda "Nasıldı?" diye sordu. Çağan başını tuta tuta "Güney yüzünden ölüyorduk! Bir an yan yan gittik ve kaybolduk sandık. Neyse ki ipler bizi tutuyordu." dedi. Kardeşime ufak bir anlığına üzüldüm. " Cidden çok güzeldi, Güney seni daha önce taktir edeceğim aklıma gelmezdi ama cidden iyi bir fikirdi" dedim.Kumsal beni onaylayarak "Başarılarının devamını bekliyoruz." dedi. Güney ağlar gibi yaparak " Teşekkürler teşekkürler" diyerek sanki Nobel ödülü almış gibi davrandı. Uzun süre sonra geçirdiğimiz en iyi gün buydu diyebilirim.
Paraşütten sonra biraz dinlenip evlere dağıldık, üstümüzü değiştirip sahilde gece yürüyüşü yapacaktık.
Hazırlandıktan sonra haber verip aşağıda buluştuk. Bisikletleri alıp sahile doğru yol tuttuk.
Bir beş dakika sonra ulaştık.
Sahil çok güzeldi, deniz ise çok dingindi.
Bugün Kumsal gayet iyiydi, hepimiz iyiydik saçma görüntüler yoktu. Bence fazla takıyorduk
artık bu konuyu salmıştık. Fakat birisi bir daha görüntü görürse yine de söyliyecekti.Güney "Ben çok yoruldum artık eve gidelim." diye mızızlanmaya başladı.
"Bebek gibi mızmızlanma Güney. Birazdan gidicez işte"Birkaç dakika sonra bisikletlere binip eve ulaştık
Arda "Ailem iş seyehatinde bugün bizde kalsanız olur mu?" diye soru sordu.
Ben kalmak çok istiyordum ve belli ki herkes öyleydi bayağadır yapmıyorduk bunu. Hemen eve gittim ve anneme sordum, Çağan ise arkamdan geldi.
Annem
"Hayır, nereden çıktı bu şimdi?"
"Anne lütfen! Delfin'de ben de çok istiyoruz." diye yalvardı Çağan
"Evet anne, Hem Arda'nin ebeveyinleri yokmuş yalnız kalmasın çocuk. Biraz da onu düşün korkuyormuş." dediğimde Çağan da kafasını evet dercesine salladı.
Annem dayanamayıp "Tamam tamam pijamalarınızı ve dış firçalarınızı alın." dediğinde ikimiz de annemize sarıldık ve teşekkür ettik.
Çağan
"Delfin, oyun alayım mı?"
"Arda'da vardır. Bence alma hem fazla yük olmasın."
"Tamam"Eşyaları alıp Arda'nın evine gidip zilini çaldık.
Bir baktık ki Kumsal ve Güney çoktan gelmişler.İçeri geçip pijamalarımızı giydik.
Alev
"Sakın uyumayın tamam mı? Özellikle sana söylüyorum Delfin." dediğinde herkes Alev'i onaylarcasına bana baktı.
"Ne bakıyorsunuz ya? Ben çok uykucu bir insanıyım?" dediğimde herkes 'dalga mı geçiyorsun' şeklinde bakıyorlardı. Tabi bende haklı olduklarını biliyordum.Hep beraber sessiz sinema oynamaya karar verdik. Yer yataklarını hazırlayıp salonda oynamaya başladık.
İlk Güney çıktı.
Hareketler yapmaya başladı.
"Kedi!"
"Köpek!"
"Kuğ"
Gibi fikirler çıktı herkesten ama Güney hayır diyordu ve devam etti.
Çok garip ti
"Hayvan mı?" diye sordu Kumsal.
Güney başını evet anlamında salladı.
Ve tahminler yine geldi
"At!"
"Yok yok bu ördek!"
"Buldum bu Gergedan! Değil mi Güney?"
Güney hayır diye bağırdı.
Hepimiz pes etmeye karar verdik. Güney derin bir soluk alıp söyledi.
"Orangutan dı!"
Herkes bir anda birbirine baktı
"Çok basitti nasıl bilemediniz."
O an kesin herkes kesin Güney'e içinden saydırıyordu.
"Çok mükemmel yaptım ama siz aptallar bilemediniz!" diye gülmeye başladı.
Ardından Çağan,
"Ben yapacağım." Dedi ve herkes kabul ettiBir anda ayağa kalktı ve yere tekrardan çöktü.
"Ne oluyor iyi misin?" diye telaşla sordu Alev.
Arda hemen mutfağa gidip su doldurdu Çağan'a.
"Çağan bak iyi misin? Saka yapmıyorsun değil mi?" diye sordum. Eğer şu anda saka yapıyorsa çok fena olacaktı. Herkes telaşlıydı.Çağan
"İyiyim, sadece gözüm karardı fakat kendimi çok kötü hissettim. Sanki kanım çekiliyormuş gibi. Ama şimdi iyiyim. Kan değerlerim düşmüş olabilir bir anda kalktım ya ondan oldu."Cümlesini bitirdikten sonra elektrikler kesildi.
Ne olduğunu anlayamamıştık.Bu normal bir elektrik kesintisiydi. Fakat garip bir şekilde içimde büyük bir korku vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİLİTLİ GERÇEKLİK
Ficção AdolescenteKüçüklüğünden beri yakın olan altı arkadaş yaz tatillerini her zaman ki gibi normal geçireceklerini zannederler. Ama yakın zamanda karmaşık şeyler olduğunu anlarlar. Bunları çözmeye çalışırlar ama kendilerini bambaşka bir yerde bulurlar. Peki on alt...