Zengin bir hayat yaşayan ailenin babasının iflas etmesi tüm dengeleri değiştirir. Terk edilen aile İngiltereden İstanbula dönmek zorunda kalırlar orada bir kolejde hayatlarını sürdürmeye devam ederler. Bakalım onları nasıl şeyler bekliyor?...
Emre:Ne işin var senin burada? Yani nasıl buldun burayı? Nida:Haklısın gitmeliyim rahatsız etmeyeyim... (Selen gelir.) Selen:Hah ben çağırmıştım geldin mi canım? Hoş geldin. Nida:Ben gitsem mi acaba?... Selen:Yok gülüm olur mu öyle şey gel gel geç. Nida:Peki. (Nida içeri geçer, Selen kapıyı kapatır.) Mehveş:Selen arkadaşın mı geld... (Mehveş Nida'ya bakar.) Mehveş:Hoş geldin kızım... (Nida başını sallar.) Mehveş:Selen gelsene kızım kahve yapalım ikram edelim arkadaşına. Selen:Tamam anne. (Selen ve Mehveş mutfağa gider.) Mehveş(fısıldayarak):Kızım sen manyak mısın? Ne yapıyorsun sen ya?!! Kızın hastanede ablasına nasıl vahşice saldırdığını görmedin mi sen nasıl eve çağırabilirsin ya sen beni öldürmek mi istiyorsun?!! Selen:Ya anne işte o yüzden çağırdım asıl. Mehveş:Ne demek o yüzden çağırdım ne diyorsun sen?!! Selen:Ya neyini anlamıyorsun?!! Kız kavga ettiği için doğal olarak onlarla aynı çatı altında yaşamak istememiş bu yüzden de ben de çağırdım işte. Allah Allah ne var bunda bu kadar büyütülecek ya?!! Emre:Şey ben su alacağım ister misin? Nida:Yok sağ ol teşekkür ederim. Emre:Peki. Rica ederim. (Emre mutfağa gider.) Emre:Ee hadi ne yapıyorsunuz burada? Getirsenize kıza kahve bisküvi ne varsa işte bir şeyler. Mehveş:Oldu paşam oldu biz hizmetçiyiz çünkü değil mi?!! Emre:Anne... Mehveş:Ne anne?!! Selen:Hadi tamam yeter tartışmayın artık. (Selen kahveyi yapmaya başlar.) (...) (Yolda) Çiğdem:Abla hadi beğendiklerini aldıysan çıkalım daraldım ya!! Duygu:Tamam be tamam başımın etini yedin bir nefes aldırmadın sen de ha!! Yeter!! Çiğdem:Bana bir şey olacak diye çok korkuyordun şimdi azarlıyorsun helal be!! Duygu:O ayrı o ayrı sus. Hadi çıkalım. (Ödemeyi yapıp çıkarlar.) (Pelin ve Doğuşcan da yolda yürüyordur.) Pelin:AY SİNİRLERİMİ BOZDU BU KIZ YA!! KİM BİLİR NERELERDE SÜRÜNÜYORDUR ŞİMDİ ALLAH'IN DELİSİ!! Doğuşcan:YA ABLA VALLAHİ BURAMA KADAR DOLDUM SUSAR MISIN ARTIK LÜTFEN?!! NEREDEYSE ÇIKAR GELİR İŞTE ÖMÜR BOYU ORADA KALACAK HALİ YOK YA ABARTMA SEN DE İSTERSEN ARTIK!! Pelin:BEN Mİ ABARTTIM?!! SAVUN SAVUN HEP ONU SAVUN SEN AFERİN!! SANKİ GERÇEK... (Pelin birden susar.) Doğuşcan:Ney? Ne sanki gerçek?... Pelin(Öksürür hafifçe):SANKİ GERÇEK FARKLI YANİ!! SANKİ GERÇEKTE O HAKLIYMIŞ GİBİ DAVRANIYORSUN!! YAPIN YAPIN SİZ BÖYLE YAPIN SİZ BENİ ÖLDÜRMEDEN RAHATLAMAYACAKSINIZ BEN BİLİYORUM!! Doğuşcan:ÇÜŞ AMA ABLA HAKİKATEN ÇÜŞ AMA!! (Duygu ve Çiğdemle çarpışırlar.) Duygu:Ay!! Sizde mi buradaydınız? Ne sürpriz!! Pelin:Çiğdemciğim seni gördüğüm iyi oldu nasılsın hayatım iyi misin? Çiğdem:Daha iyiyim Pelin Abla sağ ol. (Doğuşcan Duygu'yu süzer.) Doğuşcan:Bu senin mi?... Duygu:Ney anlamadım? Doğuşcan:Kıyafet... Kıyafet senin mi? Duygu:Yok Doğuşcuğum ya uzaydan gönderdiler bunu bana bende aa ne güzel deyip giydim. (Doğuşcan güler.) Doğuşcan(Fısıldayarak):Doğuşun sana kurban olsun be... Duygu:Ha bir şey mi dedin? Doğuşcan:Güzel olmuşsun işte. Duygu:Teşekkürler. Sen de fena değilsin. (Doğuşcan gülümser.) Pelin:Gençler ben gidiyorum Kadirle buluşacağım. Hadi görüşürüz. Doğuşcan:Kadirle derken? Ne zamandan beri Kadir oldu? (Pelin gider.) Çiğdem:Benim aklıma bir fikir geldi. Duygu:Neymiş o? Çiğdem:Furkan'ı da arayayım hep beraber takılalım. Doğuşcan:Bana uyar. Furkan iyi çocuk. Duygu:Ee iyi ara madem. (Çiğdem Furkan'ı arar.) (...) (Furkan açar.) Furkan:Efendim güzelim? Çiğdem:Nasılsın geniş omuzlum? Furkan:Vay geniş omuzlum mu? İyiymiş. İyiyim kalbimin ateşi sen nasılsın? Çiğdem:Tamam şımartma beni şerefsiz ciddi ol. Doğuşcan ben bir de ablam takılacağız da sende gelmek ister misin? Furkan:Bebeğim başka zaman söz ama şimdi olmaz gitar kursum var ona gideceğim birazdan. Çiğdem:Anladım canım. Bir gün bana da çalacaksın öğrendiklerini ama. Furkan:Mutlaka. Çiğdem:Kocaman öptüm yakışıklım. Furkan:Ben de görüşürüz. (Furkan telefonu kapatır.) Çiğdem:Gelemiyormuş. Doğuşcan:İyi tamam görüşürüz o zaman ben de gideyim. Duygu:Görüşürüz. (Hepsi dağılır.) (...) Kadir:Seninle konuşmak çok iyi geldi. Pelin:Şimdi gitmem gerekiyor görüşürüz. Üzme kendini ben her zaman sana hem arkadaş hem de meslektaşın olarak yardım etmeye çalışacağım. Kadir:Tamam kendine iyi bak görüşürüz. (Pelin gider.) (...) (Hümeyra'nın evinde) (Kapı çalar, Hümeyra açar.) Hümeyra:Sinan?... Sinan:BENİ OKULDAN NASIL ATARSIN LANN!! (Sinan sinirle içeri girer, kapıyı kapatır Hümeyra'ya saldırır.) (...) Selen:Tamam Nidacığım ben bakarım sen otur yorma kendini. Nida:Olur mu öyle şey sen yorulma asıl bu yaptığın iyiliği asla unutmayacağım. (Nida kapıyı açar.) Selen:Başak?... (Başak'ın fotosu👇)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
