that was really sweet

43 9 35
                                    

"sunwoo ciddiyetle söylüyorum, evet onu sadece rüyamda gördüm ve evet gerçekten hoşlanıyorum."

"sen iyice saçmalamaya başladın. gerçek olmayan birini sevdiğini söylüyorsun. hayır yani çok yalnız hissediyorsan sana görücü usulü bir şeyler ayarlayabilirim. arkadaşların var senin."

"sana laf anlatmaya çalışmak hata zaten. ben eve geçiyorum artık ve uyumak istiyorum."

"her şeyden bu şekilde kaçamazsın eric. son zamanlarda her sıkıldığında uyumaya başladın. bu gidişle gerçekten duygu durumunda gelişme olmayacak."

"onu görmenin başka bir yolu varsa söyle ben de bileyim. o yol önümde belirene kadar uyku her günümde böyle yer edinecek."

sunwoo arkada kalan otobüs durağından bakarak söylenirken eric bisikletini zaten okula yakın olan evine sürdü. uzun zamandır ilk defa sunwoo ile bu şekilde ciddi konuşuyordu ve garip hissediyordu. kafasında sunwoo'nun sözleri ve rüya çocuk hakkında çok fazla şey varken eve girer girmez çantasını ve ceketini bir kenara fırlatıp yatağına uzandı.

gözlerini açtığında ilk düşündüğü gözlerini odasında mı rüyada mı açtığıydı. sonra önünde uzun bir yol belirdi. sessizce "ah, evet yine rüyadayım." dedi ve yolu takip etmeye başladı. "bu yol sabah önüme çıksın dediğim yolu mu temsil ediyor acaba?" diye düşündü ama düşüncelerini sadece kafasında geçiremiyor, ne düşünse ağzı onu söylüyordu.

"tamam, bu rüya gerçekten biraz rahatsız edici."

o sırada uzaktan ona yaklaşan bir ışık gördü. ışık ona geldikçe bedene büründü ve evet, bu oydu.

"kimsin sen?"

"kim olmamı istersen oyum."

"en azından adını söyle."

"bana ne isim koyarsan adım odur."

"işleri çok zorlaştırıyorsun."

"ben senin hayal ürününüm ve bu senin rüyan. her şey sana bağlı."

"her şey bana bağlı olsaydı istediğim cevapları veriyor olurdun. bunu göremeyecek kadar aptal değilim."

"ama beni göremeyecek kadar aptalsın."

her şey bu kadardı. eric odasında uyandı. duyduğu son cümle üzerine artık emindi, o gerçek biriydi. bilinçli olarak eric'in rüyalarına girmiyor ve onu tanımıyor bile olabilirdi ama en azından bir yerde eric onu görmüştü ve bilinçaltına yerleşmişti. şimdi tek yapması gereken onu bulmaktı. rüya çocuk ona sandığından daha yakındı.

"bu seferki uykum gerçekten tatlıydı."

cingulomania : juricHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin