cingulomania : juric

dream that i get to keep thinking

gecis bolumuu
her sey mervem ve benim adimi koydugu bbangnyu fici icin

ders zili çaldı ve herkes aceleyle sınıflara girdi. hoplayıp zıplayarak otuz iki diş sırıtan eric dışında.

"hey eric bugün saçların çok iyi görünüyor"

"teşekkürler mashiho, aşığım ya ondandır"

"eric sınav sonuçları açıklandı, fizikten geçmişsin"

"teşekkürler yedam, aşığım ya ondandır"

önüne çıkan yeojin ve jiwoo'ya çarptığını fark etmesi bile zamanını aldı, tamamen sarhoş gibiydi. neyse ki ikisi de çok kibardı ve sorun etmediler. (bence siz de asklarimi fice dahil etmemi sorun etmediniz<33)

kendinde değildi. sadece seksi balkabağı ve ensesini düşünebiliyordu çünkü hatırladığı tek fiziksel özelliği ensesiydi. onun rüya çocuk olmama ihtimali aklının ucundan bile geçmedi, geçemezdi. eric böyle biriydi, çabuk inanan ve çabuk bağlanan küçük bir çocuk gibiydi. sunwoo bunun için onun yanındaydı. onu her türlü tehlikeden koruyabileceğine kendini çok inandırmıştı. kendinin de bir bebek kadar saf olduğu gerçeğini çoktandır unutmuştu

"sunwoo sen de gördün değil mi onu? dedim ki doğdu güneşim"

"o turunçgilli kafayla bayağı güneşe benziyordu eric evet, haklısın bence de"

sonrasında sunwoo sadece iğrenerek baktı ve göz devirdi. eric ise uslanmıyordu. yemek kabındakı balkabağı tatlısını çatalla kaldırıp konuştu.

"sen de beni seveceksin balkabağı"

★★★

aradan sadece iki gün geçti. IKI GUN. ve eric çoktan balkabağı çocuğu tekrar görmediği için depresyona girmek üzere olduğu konusunda mızmızlanmaya başlamıştı. sunwoo bile artık onu ve triplerini umursamak zorunda kaldı.

"o zaman her ne cehennemdeyse bulalım şu balkabağını, seni bir siksin de rahatla"

"kocam ve ilişkimiz hakkında düzgün konuş hadsiz köpek"

işte böyle, tamamen rahat ve profesyonelce sunwoo kendi başına belayı açtı ve eric için juyeon'u bulacağı konusunda söz verdi.