abi o değilde, albümü yedin mi?

30 3 6
                                    

Evet
Jisung'un tahmini doğru çıkmıştı, karşı apartmandaki kişi, Minhoydu.

Jisung kendi kendine söylendi,
Abi bu kader nasıl kader,
böyle kader
böyle bir kader
neden
neden olur

Dert yandı kendi kendine, haklıydı.

Ailesi beklediğinden yarım saat erken gelmişti, evet ne kadar güzelll bir durum.

Jisung ve tayfası dışarı çıkmış, kırılmış cam parçalarının yanına gitmişti. Aynı şekilde Minho ve ailesi de öyle.

Aşağı indiklerinde aileside o sırada gelmişti. Ailesi daha Jisung'a bir şey söyleyemeden Minho'nun ailesi bağırıp çağırmaya başlamıştı.
İki aile tartışmaya başlamıştı bu biraz sürdü.

Jisung'un tayfası çoktan tüymüştü. Arkadaş dediğin böyle olur lan.
Aileler bir süre sonra çözüme varmışlardı.

Minho ve Jisung'un karşılaşması o kadar komik ve güzeldiki birbirlerine bakıp gülüyorlardı.
Jisung bir ara kahkaha attı hemde, acının tatlı gülümsemesi işte.
Birazdan önümüzdeki iki hafta boyunca da bakalım böyle gülebilecek miydi.

Sonuçta Jisung'un evi, onun eşyası, ailesi Hyunjin'e bir şey söyleyemeyeceğine göre, tüm dertleri Jisung çekecekti..

Şimdi ailesi, eve gidip Jisung'un cezasını konuşacaklardı.

Ne kadar haykırsa, anırsa
boşa olacaktı...
bu onun kaderiydi
yazar seni daha çok ağlatacak dostum.

-Ertesi gün-

Hyunjin'in ağzından:

Ailesi Jisung'a cezaları yetmemiş bir de bir hafta telefon cezası vardı.

Canım arkadaşımın hal hatırını soramıyordum, kaç gündür(!)
Hayır kesinlikle son olan olaylardan dolayı değil!
Ben normalde en sevdiğim arkadaşımın hal hatırını her gün telefondan sorarım, ama mâlum şartlar gereği işte evine gidiyorum.

O gecenin sabahındaydık şuan, Jisung ile evlerimiz yakındı.

İlk önce markete gidip canım arkadaşımın en sevdiği keki aldım MUZLU KEK, bunu görünce deliye dönecek,
üstelik 6 tane aldım doya doya yesin arkadaşım hepsi ona feda olsun yarasınnnn koçumaaahh.

Şimdi aklıma geldi de, şu Minho denen çocuk da muzlu kek seviyordu.
Bizi görüp saldırmaz umarım.
Oha evet saldırma ihtimali var.
Allah'ım sen koru!

Öhm, neyse önce bir özür dileyip sonra da aramızı düzeltmeliyim, evet bunu başarabilirim🤠

Yinede okuyucular anlar, benim pek bir suçum yoktu. Vişne suyu ben de baya bir kafa yapıyor, yapmasaydı bunlar olmazdı değil mi?

Evet marketten çıktım ve canım arkadaşımın evine doğru yürüyordum. Sırf onun için güzel uykumdan kalktım. Saat 12.30. Eve gidince uyumam lazım yoksa uykusuzluk bana kafa YAPIYOR.

(Aman bu Hyunjin'e de her sey kafa yapıyor.)

Yerde duran kırılan cam parçalarının tarafına geldim, sadece küçük parçalar vardı.

Sabah Jisung hizmetçisine yaptırmış olmalılardı.
Hayır ciddi anlamda hizmetçi. Ailesine bu iki hafta boyunca esir! Bir kurtuluşu yok.

Bu sabah ailesi de cam işini halletmişti. Artık camları vardı. Hemde bu seferki daha kalın duruyor!!!

Elime bir taş aldım ve tam atıcakken arkamdan bana doğru gelen birini gördüm, tam o tarafa doğru kafamı çevirince o kişinin Minho olduğunu gördüm. O da benimle aynı şekilde elinde küçük taş parçası vardı.

OMAYGAT!!??!??

Hyunjin :
Ah merhaba. Ben Hyunjin, Jisung'un en sevdiği arkadaşıyım. Senden bahsetmişti biraz.

Minho :
Ha selam. Dün gördüm zaten seni. O değilde Jisung'a dün olanlardan sonra yazmıştım da cevap vermedi, hatta telefonu kapalıydı. Neden biliyor musun?

Hyunjin :
Evet dün olanlardan sonra ailesi yasak koydu. Bu dün olanlar bir ihtimal benim yüzümden olabilir, bunun için senden özür diliyorum. Jisung dan da özür dilemeye gelmiştim, umarım beni görünce yukarıdan evde ne var ise hepsini boşaltmaz.

Minho :
Yok ben burdayım, boşver. Elindekiler acaba muzlu kek mi? Evet muzlu kek. Bence bana verebilirsin, özür niyetine!

Hyunjin :
Bro üzgünüm veremem hepsini Jisung abime aldım, bir tane bile eksik olursa yüzüme bakmaz yeminle!

Minho :
Gel beraber gidelim evine o zaman. Cama taş atmak ne amk başına yine iş mi almak istiyorsun?

Hyunjin :
Abi az önce elindeki taşı ben görmedim ben merak etme. 👍🏻

Minho sadece göz devirdi ve kapıya doğru yavaşça yürümeye başladık.

O sırada aklıma dünden beri merak ettiğim soru geldi.
Sormazsam içimde kalırdı.
Bir yerlerim şişerdi.
Bunun olmasını istemeyiz.
Yemin ediyorum.

Aniden Minho'yu kolundan hızlı bir şekilde tutarak durdurdam, meraklı gözlerle bana bakıyordu, sesimi biraz yükselterek ona sordum,

Hyunjin :
ABİ O DEĞİLDE ALBÜMÜ YEDİN Mİ?!!

Yine anlık gaza gelmiştim...

Ve evet sesimi kontrol edememiştim, birazzcık yüksek çıkmıştı.

Ama önemli değil. Çünkü şuan önemli olan tek şey ALBÜM

.
.

texting diye başladık düz yazı dan çıktık abicim.
Neyse güzel böyle bence, ama texting de devam edecek,
yaziq Jisung'un telefon yasağı bitince.

Evet nasıl bölümdü, güzel gidiyor mu?

Bu arada lütfen Hyunjin ve yaptıkları için birileri ona ödül versin!!!!

aman tanrım MİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin