Selamlaaar
Hikayemin yeni bölümüyle karşınızdayım. Dilerseniz yukarıdaki şarkıyı dinlerken okuyabilirsiniz.
Bu bölüm için 2 hafta uğraştım. Aslında kitabı sonlandırmayı planlıyordum ama daha yolun başında olduğum için vazgeçmedim. Kitabın okunması çok az yine de bu kitabı devam ettirmek istiyorum. Aklımda çok güzel sahneler var.
Yeni bölümlerin daha hızlı gelmesini istiyorsanız lütfen kitabıma oy verin.
Satır arası yorumlarınız benim için çok değerli yorum yaparsanız çok mutlu olurum. Şimdiden yapan yapmayan herkese teşekkür ederim.
İyi okumalarrr
Yüzümün aldığı hali bilmiyordum ama tahmin edebiliyordum. Kaşlarım fazlasıyla çatılmıştı ve çok şaşkındım. Gerçi şaşkın olmam normaldi benim durumumda kim olsa aynı şeyleri hissederdi. Beni bir piyon olarak görmüştü, oyun oynamıştı, kandırmıştı. O bunları yaparken keyif almış mıydı bilmiyordum ama benim canımı fazlasıyla yakmayı başarmıştı. Asıl şimdi ben eğlenmeliydim. Boynumu asla bükmemeli dik duruşumdan taviz vermemeliydim. Benim de kurallarımın olduğunu bilmeli, durması gereken yeri ona hatırlatmalıydım. Böylece benimle oynayacak cesareti kendinde bulamazdı. Artık hiçbir şeyden taviz vermemeliydim.
Dudaklarımı dişlemeye başladım. Elim boynumdaki ay desenli kadın yüzü kolyesine gitti. Bunun üzerine Ekin kısa bir süre bakışlarını boynumda tuttu.
Tek kaşım kalkmıştı. Ses tonumu normal düzeyde tutmaya çalışarak konuşmaya başladım.
"Bana ne olduğunu açıklamak ister misin Ekin?" Dedim adını vurgulayarak.
"Ece ben," dedi ve birkaç saniye duraksadı. "Ben özür dilerim. Böyle sonuçlanacağını düşünemedim. Herşeye Kendi açımdan baktım. Senin nasıl etkileneceğini bilemedim. Gerçekten çok pişmanım." Pişman olduğu yüzünün her bir zerresinden anlaşılıyordu.
"Pişman olman hiçbir şeyi değiştirmiyor farkında mısın? Senin saçma sapan intikam arzun yüzünden insanların gözünde çok farklı konumlandım. Ailem olmasa da arkadaşlarım çoktan görmüştür bu haberi. Onlara açıklama yapmak zorunda kalacağım. Bana 'sevgilsinden ayrıldığı gibi başka biriyle ilişki yaşamış' diyecekler. İnsanlar nereden bilebilir ki benim neler yaşadığımı? Ben Utku ve Selin sırf ailesine ve arkadaşlarına mahcup olmasın diye kimseye hiçbir şey anlatamadım. Benim arkadaşlarım aldatıldığımı benden öğrenemediler. Ben bana ihanet eden insanlara bile küçük düşmesinler diye taviz verdim. Hiçbir şey yaşanmamış gibi davrandım. Ama sen daha iki gündür tanıştığın birini kendi çıkarların için kullanabildin. Sonuçlarını kendi tarafından düşündün. Zaten sevgilini ailenle tanıştırmamıştın. Bu yüzden herhangi biri ile de görüştürsen senin için sorun oluşturmayacaktı. Sen benim ailemin, arkadaşlarımın, akrabalarımın neler düşüneceğini umursamadın. İnsanların benimle alakalı yapacakları kötü yorumları düşünemedin. Çünkü intikam gözünü bürümüştü."
Ona acıyarak bakıyordum. Beni bu duruma getirdiği için ona acıyordum. Belki de asıl acınması gereken kişi bendim.
"Ne söylesen haklısın. Sana karşı kendimi çok mahcup hissediyorum. Karşılaştığın durumu düzeltmek için elimden gelenin fazlasını yapacağım. Gerekirse ailene de arkadaşlarına da tek tek açıklama yapabilirim. Gerçi bu sana yaptığım kötülüğü nasıl nötrler bilmiyorum. Ama hatamı düzelteceğim. Söz veriyorum düzelteceğim. İstersen ailemle tanışmazsın-"
Sözünü kesme gereği duymuştum.
"İstemem zaten." Dedim keskin bir tonlamayla.
Söylediğim söz üzerine gülümsedi ve ağzından küçük bir kahkaha çıktı. Kahkahasını gizleme gereği duymadı ve konuşmaya devam etti.