0.4

173 12 1
                                    

Selamünaleyküm.
{Bismillahirrahmanirrahim}

Telefonu kapatıp masanın üstüne koydum,kızlar bana 'ne oldu?' Dercesine bakınca tabii ki birşey diyemedim.

"Sende birşey var Asel ama çıkar yakında kokusu"

"Yok birşeyim Nazlı"

"Tabii tabii sen yok dediğine göre hiç yoktur zaten."

Bu konuşmamızın üzerine sustum ne diye bilirdim ki? Hiç birşey diyemezdim yani şuanlik birşey diyemezdim zil çaldı kızlarla birlikte oturduğumuz üstü kapalı bankadan ayrılıp okula doğru yürüdük sınıfların önüne geldiğimizde ise Nazlıyla yerimize geçtik ve tabiki yine üzerimde tuhaf bakışların olduğunu hissediyordum sahi ya hani bu okulda tek kaplı kız bendim? Acaba Zeynepte benim gibi bu koleje bu senemi gelmişti? Beynimin içindeki bu sorulardan sıyrılıp derse odaklanmya çalıştım.

-

Kırk dakika süren dersten kurtulup zil çalışmıştı neden bilmiyorum ama bu ara canım çok sıkılmaya başlamıştı normalde dersin bitmemesi bana bu kadar sıkıcı gelmezdi. Eve doğru ilerliyorduk Zeynep ise babasının onu alacağını söyleyip arabayla gitmişti. Nazlı,ben ve Ece evlerimize doğru ilerliyorduk yol boyunca hiçkimse konuşmamıştı özelliklede Nazlı ve bu durum beni biraz olsun şaşırttı Nazlı normalde konuşkan bir kızdır ve bi ara hiç susmadan konuştuğuda görülmüştür ki buna ben bizzat kendim şahit olmuştum. O an aklıma gelince yüzümde bir gülümseme olmuştu. Ayriyetten Ece de evine gitmişti.

"Onu mu düşünüyorsun yoksa?"

"Anlamadım o derken?"

"O işte hani benden sakladığın birşey varya onu söylüyorum. Yoksa sevgilin falan varda banamı söylemiyorsun?"

Bi anda afallamıştım Nazlının bu dediğine

"Saçma sapan konuşma Nazlı öyle birşey yapmam ben bunu biliyor olmalıydın."

Sinirlenmiştim nasıl benim hakkımda böyle düşünebiliyordu bilmiyorum?

"Kusura bakma,özür dilerim ama ne bileyim işte sen bana söylemeyince böyle birşey düşündüm ve birbirimize söz vermiştik hatırlıyormusun? Hiç birşey saklamayacağımıza dair"

"Evet biliyorum ama gereksiz bir konu için baş ağrıtmaya değmez hem bu kadar çok öğrenmek istiyorsan sana hazır olunca söyleyeceğim."

Bizim evin önüne gelmiştik Nazlıyla vedalaşıp eve girdim.
Üst kata doğru çıkıp odama girdikten sonra üstümü değiştirip rahat birşeyler giydikten sonra masanın başına geçip ders çalışmaya başladım. yaklaşık iki buçuk saat sonra ikindi ezanı okunup, bitince abdest aldıktan sonra namaz kılmak için hazırlanıp namazımı kıldım. Aklıma Nazlı ile konuştuklarımız geldi gerçekten birbirimize söz vermiştik ve ben o sözü tutamıyordum sanırım,telefonuma bildirimgelmesiyle birlikte kendime geldim ve elime telefonumu alıp gelen bildirimin üstüne tıkladım.

Bu saçma sapan reklamlar ne diye geliyorsa anlamış değilim.

'Bir bildirim daha'

Telefona baktığımda bu sefer gelen reklam değil bilinmeyendi.

Bilinmeyen?:Her zamanki gibi bu seferde okulda başını kaldırıp etrafa bakmadın.

Bilinmeyen?:Arkadaş edindiğin kızlar hariç

Bilinmeyen?:Aslında kaldırsan başını anlarsın belki de kim olduğumu

Asel:Neden başımı kaldırıp etrafa bakmıyorum biliyormusun?

Asel:Tek bir erkekle dahi zina işlememek, harama bakmamak, girmemek için!

Asel:Sende benim gibi yapıp, bana yazmasan ve tek bir kızla dahi zina işlememek, harama bakmamak, girmemek için çabalasan işte o zaman beni anlayabilirdin!

Sinirle telefonu kapattım aklıma ne geldiyse söyleyivermiştim yani yazmıştım saat yedi olmak üzereydi o yüzden aşşağıya indim annem sofrayı kurmak üzereyken anneme yardım ettim.

"Kızım birşey mi oldu?"

"Hayır anne birşey olmadı."

"Eminmisin?"

"Evet eminim anne"

"Sanki biraz sinirli gibisin okulda birşey mi oldu?"

"Yok anne sinirli falan değilim ayrıca okulda da birşey olmadı merak etme sen"

Annemin yanına gidip o güzel yanaklarını sıktıktan sonra tüm sinirim falan geçmişti annem ise bana 'sayenizde yanaklarım kopacak artık!' Dercesine bakıyordu ben ise gülmemek için kendimi tutuyordum o sırada kapı çaldı annemin yanından ayrılıp kapının deliğinden kim diye bakınca babam olduğunu görüp kapıyı açtım ayakkabısını çıkarır çıkarmaz evin içindeki ayakkabı dolabına koyunca kapıyı kapattım.
Ve hiç fırsat vermeden babamın boynuna sarılmıştım sakalı yüzüme batıyordu ama bunu hiç aldırış etmiyordum çünkü ne zaman babama sarılsam kendimi hep huzurlu bulurdum ve bu çok güzel birşeydi.

"Hoşgeldin baba"

"Hoşbulduk kızım " dedi. Sonra gözleri ellerime kayınca biran saklamaya çalıştım ama artık geçti çünkü babam kesilen elimi görmüştü bile.

"Eline ne oldu?"

"Önemli birşey değ-"

"Kızının eline kırılan tabak parçası battı."

"Anneee!"

"Ne var yalan mı? Neyseki pansuman falan yaptım

"Niye beni aramadınız? Doktora giderdik!"

"Söyledim ama dinlemedi neymiş efendim önemli birşey değilmiş miş "

"Anneeee!"

"Aman iyi be sustum doğruyu söylemekte suç olmuş"

Annem yemek masasına döndü o sırada babamda yukarı çıktı bende annemin yanına masaya döndüm.

"Anne niye babama söylüyorsun ki?"

"Neyi?"

"Elime tabak parçasının battığını"

"Yalan mı kızım? İyiki söyledim doktora gitmekte istemedin ki"

Babam tekrar aşşağıya indi üstünü değiştirmiş bir şekilde yanımıza gelip oturdu beraber yemek yedikten sonra masayı toplayıp bulaşıkları yıkamıştım. Yukarıya doğru uyumak için gittim önce namazımı kıldım sonra uykuya daldım.

Helalimsin|Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin