Ertesi gün
İzana'nın çok sevdiği elbisemi giydim. Her zaman kullandığım şeftali ve vanilya kokan parfümümü sıktım. Hafif bir makyaj yapıp evden çıktım.
Sahile vardığımda İzana'yı göremedim. Birazdan gelir sanırım. Banklardan bir tanesine oturdum ve onu beklemeye başladım.
Yaklaşık 5 dakika sonra İzana geldi ve yanıma oturdu.
İzana: Umarım çok bekletmemişimdir.
Mei: Hayır, bende yeni geldim zaten.
İzana: İkimiz için simit aldım.
Mei: Teşekkürler.
İzana simitin bir tanesini bana verdi sahilde hem yürüdük hemde simitlerimizi yedik.
Onu hep balık tuttuğumuz yere getirdim. Balıkçı ustadan oltaları aldım ve bir tanesini İzana'ya verdim.
Ne yapacağımızı anladığı için kıyıya yaklaştı. Misinanın ucuna balık yemini taktı ve oltasını denize saldı.
Ardından aynı şeyleri bende tekrarladım ve ona anlatmaya başladım.
Mei: Genelde her hafta sonu buraya gelir balık tutardık. Balık tutmayı sana ben öğretmiştim. Tuttuğumuz balıkları bizim çocuklarla birlikte yerdik.(balıktan nefret edıom mk yıyemıom ama balık beslıom)
İzana: Çocuklar?
Mei: Onlarıda hatırlamıyorsun tabi. Bi ara tanıştırırım. Neyse ben anlatmaya devam edeyim. Bu sahili ikimizde çok severdik. Kayalıklarda içer sabahlardık. Birlikte bisiklet sürerdik.
İzana: Kulağa eğlenceli geliyor.
Mei: Evett. Seninle geçirdiğim her günüm çok güzel, çok eğlenceliydi.
İzana: Biraz daha anlatsana.
Mei: Tabii ki. Tenjiku diye bir çetenin lideriydin. O olaydan sonra çete dağıldı zaten. Çete kavgalarında nadiren yaralanırdın hatta hiç yaralanmazdın denilebilir. Acayip güçlüydün. Aldığın yaralarını temizlerdim hep. Senin çok hoşuna giderdi.
İzana: Hatırlamıyorum.
Mei: Sorun yok. Bi anda hatırlaman imkansız gibi bir şey zaten. Yavaş yavaş anılar yerine oturucak. Eski günlere döneceğimize dair umudum çok fazla.
İzana: Sana inanıyorum. Bana her şeyi hatırlatacaksın.
İzana o sıcak gülümsemesini takındı ve dediği şeyle içimdeki kelebekler uçuşmaya başladı.
İzana: Kaza günü neden tartıştık?
Mei: Sarin ve sevgilisi bizdeydi. Sen evde değildin işte. Sevgilisi, Sarin'e yüzük almış, Sarin'de lavabodaydı. Bana gösterdi yüzüğü o sırada sen geldin eve. Bizi öyle görünce yanlış anladın. Biz tartışınca Sarin'de senin gibi düşündü. Sana anlatmaya çalıştım ama dinlemedin.
İzana: Sanırım aptallık etmişim.
Mei: Fazlasıyla. Herneyse sonra sen çekip gittin, kaza yaptın. Hafızanı kaybettiğin için Sarin bundan faydalandı. Aklın sıra benden intikam almaya çalışıyor.
İzana: Beni kullanarak mı?
Mei: Evet. Seni gerçekten sevmiyor İzana. Biraz gözlerini aç.
İzana: Yanılıyorsun. O bana her zaman ilgi gösteriyor. Benimle sevgisini paylaşıyor.
İzana'nın dedikleri zoruma gidiyordu. Ona en çok sevgiyi, değeri ben gösterdim.
Mei: Her şeyi zamana bırakalım o zaman. Bir gün haklı çıktığımda sana bu dediklerini hatırlatacağım.
İzana: Peki.
İzana'yla ordan ayrılıp yürümeye devam ettik. Hiç bir şey ona eskileri çağrıştırmıyordu.
Gün sonunda epey yorulduk ve evlerimize dönmeye karar verdik.
İzana: Bugün için teşekkürler. Güzel geçti fakat hiç bir şey hatırlayamadım.
Mei: Asıl ben teşekkür ederim, ayrıca sorun yok. Tekrar buluşalım olur mu?
İzana: Olur, görüşürüz.
Mei: Görüşürüz.
Izana'nın yanından ayrılıp eve döndüm ve bizimkilere tüm gün yaptıklarımızı anlattım.
Saglıklı olmak ve bıraz zayıflamak ıcın tekrar lımonlu su mudur nedır ona basladım
Bide rafadan tayfadakı mert cok yakisikli tam goodboy ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back to black~ İzana Kurokawa
FanfictionWe only said goodbye with words I died a hundred times You go back to her And I go bac to I go back to us