°•~ One shots ya da Türkçe adıyla tek atış diyebilirim-
°•~ YAZILANLAR BAZILARI ÇEVİRİDİR VE BANA AİT DEĞİLDİR.
°•~ Limon, smut vb gibi içerikler çevirmeyeceğim.
[UMARIM SEVERSİNİZ]
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Beni asla bırakma..."
___________________________________________
Mitsuri ile Shinobu'ya gittin,
Neşeli gülümsemenle ve pembe yanaklarınla, onlarla kim bilir ne hakkında sohbet ederken, şüphelenmeyen bir Sanemi çok uzakta değilken. Gözleri her hareketinizi izliyor, teninizin rengine, sesinizin tonuna ve yürürken saçınızın sallanmasına hayran kalıyordu, Kesinlikle büyüleyiciydin ve Sanemi gözlerini senden alamıyordu.
Sana âşık olduğu gerçeğinden tamamen habersiz olsan da, onun sana diğer hashiraların çoğundan daha iyi olduğunu fark ettin. Sanemi, gözünün ucuyla sana bakan kız grubunun yanından geçti.
Beklemediği şey, onu bakarken yakaladıktan sonra "Sanemi!" diye seslendin ve o olduğu yerde durdu, vücudu sana hafif hafif dönerken aniden görünüşünün bilincine vardı. "Ne istiyorsun?" Diye sordu ve kulağa bu kadar sert geldiği için zihinsel olarak kendine tokat attı. Ona yaklaştın ve küçük bir gülümseme gönderdin. "Bir şeye ihtiyacın var mıydı? Az önce bana bakıyordun."
Erkek, utanç içinde başını yana çevirerek çömeldi. "Hayır. Ben- bir şeye ihtiyacım yok," Cevap verdi ve sen kaşını kaldırdın. "Hmm tamam o zaman görüşürüz" uzaklaştınız ve eğitim alanına yürürken Shinobu ve Mitsuri ile tekrar buluştunuz.
Sanemi olduğu yerde kaldı. Bazen seninle normal bir şekilde konuşamıyordu bile. Sanki gözlerin onu hiç bitmeyen bir bakışın içine çekiyordu.
Gece çöktüğünde Sanemi şiltesinin rahat çarşaflarına girdi ama uyuyamadı. Gözleri açılana kadar fırlayıp döndü "Lanet olsun...." diye inledi ve gümüş buklelerini kavramak için elini yukan kaldırarak temiz hava almak için ayağa kalktı. "Uh. cidden mi? Bir gece seni düşünmeden uyuyamaz mıyım?"
Nazik ama soğuk rüzgarın tenine değdiğini hissetmek için dışarı çıktı. Derin nefes alırken gözleri kapandı, aklı geçen aydan önceki olaylarla yanıp söndü ve şaşırtıcı bir şekilde, sizi ona gülümserken yakaladığı birçok an vardı.
Kırmızı yanaklarla utanarak bakışlarını kaçırdığın zamanlar da oldu ama o kadar. Bir zamanlar seni aktif olarak takip etmeye çalıştığı bir zaman olmadı çünkü gergin ve korkmuştu. İşleri batırmak istemedi, özellikle de iş sana geldiğinde.
Sana, yeteneğine ve inançlarına saygı duydu. Seni çok fena buldu. Çok az şey biliyor muydu, sana sırılsıklam aşıktı, duygularını harekete geçirmeye cesaret edemiyordu. Bu ve kendini seninle bir ilişki içinde olmaya layık görmedi. Ahşap verandaya oturdu ve onu şaşırtan, düşüncelerinden uzaklaştıran başka bir kapının açıldığını duydu.
