3. Bölüm

95.6K 8.1K 4.5K
                                    

Yıldızlara bastıysak keyifle okuyun ✨

Yıldızlara bastıysak keyifle okuyun ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3. Bölüm:

Senin İçin Kanıyorum

Sonumun geldiğini hissettiğim anlardan birindeydim. Gerçekten bitti diye düşünmüştüm o an. Akşam yaşadıklarımın bir açıklaması vardı ama şu an için, şu durumda yapacağım hiçbir açıklamanın abim tarafından kabul görmeyeceğinin bilincinde olduğumdan ne bir saklanma çabasına girdim ne de bir savunma hazırladım kendime. Sadece yaşanılacak olan o mutlak sonu bekledim.

Öyle olmadı. Mutlak son bizi bulmadan Demir tüm soğukkanlılığını koruyup saniyeler içinde ayaklandı ve kapı açılacağı o anda tekrar abimin yüzüne kapandı. Göz göze geldiğimiz o an kendime geldim ve gözlerinde gördüğüm o ifadeye tutundum. Korkma diyordu sanki bana. Böylesi imkansız bir anda bile ona inanmaktan başka çare bulamadığımda abim tekrar ''Demir.'' Deyip kapıyı zorladı ama Demir önce kapıyı kilitledi sonra üzerindeki gömleğin düğmelerini hızlıca tek tek çözerek üzerinden çıkardı. Çıkardığı gömleği de gelişigüzel odanın içine attıktan sonra bana doğru adımladı ve kollarımdan tutup kaldırırken ona itaat etmekten öte gitmedim.

Beni kapının arkasına saklarken duvarla bir bütün oldum adeta. ''Sessiz ol.'' Diye fısıldadı kulağıma doğru. ''Ben halledeceğim.''

Nefeslerim öyle hızlıydı ki korkudan buz kesmiş, deli gibi titriyordum. ''Senin olduğunu anlamadı. Güven bana.'' Dedi kendinden emin bir sesle. O an ilginç olarak ben kendimden bile emin değilken ondan emindim ve sadece başımı salladım. Demir benim güvenli alanımdı.

Kolumu sıvazlayıp geri çekilirken kapının kilidini çevirdi ve ben parmak uçlarımda yükselip duvara biraz daha yapıştım.

''Niye açmıyorsun lan sen telefonu?'' dişlerini sıkarak adeta azarlarcasına abime konuştuğunda şok oldum. Hesap sorması gereken abimken Demir oluvermişti bir anda. Sırtı bana dönük, aralık kapının arkasından konuşan adama hayretler içerisinde baktım.

''Oğlum sen niye evde olduğunu söylemiyorsun?'' diye karşılık verdi abim mahcup olmuş gibi alçak bir sesle.

Kim bilir içeride Müjgan ne haldeydi. İkimizde bir köşeye sıkışmış, bu saçma sapan vaziyetin son bulması için dua eder hale gelmiştik muhakkak.

''İşim çıktı diye mesaj attım ya.'' Dedi Demir yine üste çıkmaya çalışarak. Sonra birkaç saniye girdi araya ve Demir elini dışarı doğru hareket ettirdiğinde korkudan nasıl kastığımı bilemedim kendimi.

''İşin eve kız atmak mıydı?'' Dedi abim sessiz olduğu düşüncesiyle. Sessizdi ama Müjgan'a karşı. Zira ben her şeyi oldukça net duyuyordum ve o an duyduklarımla bir darbe yemiş gibi kaldım. Abimin gevşek bir ağızla sorduğu sorunun yanı sıra Demir'in cevabıydı beni dehşete sürükleyen.

Visal: Ahu DöngüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin