21. Bölüm(Final)

94.3K 6.3K 2.3K
                                    

Son kez oy verdiysek keyifle okuyun 🧚

21. Bölüm: Final

Mutlu Sonsuz

4 Yıl Sonra...

Derin bir nefes aldım.

Bir kez daha...

Ve bir kez daha...

Ellerim titriyordu, kalbim amansızca çarpıyordu. Aldığım nefes sesleri mikrofondan duyulurken yerime yerleştim ve ''Merhaba.'' Dedim beni izleyen kalabalığa karşı gülümseyerek. Defalarca gizli saklı hazırlandığım konuşmanın neredeyse hepsini unutmuş, tarifsiz bir heyecana bürünmüştüm ama vazgeçmedim, geri adım atmadım. Terli ellerim kürsüden destek aldığında başım biraz daha yükseldi. ''Buna hazırlanmıştım aslında ama şu an her şey aklımdan uçup gitti.'' Titrek bir heyecanla gülümsedim ve gülümsemenin bulaşıcı olduğunu bizzat gözlemledim. Bana bakan ışıl ışıl yüzler ve sıcacık tebessümler vardı. ''Kalabalık karşısında konuşmak benim en büyük korkularımdan biriydi. Çünkü kendimi bildim bileli 20 yaşıma gelene kadar benim adıma kararlar alan ve benim yerime konuşan bir ailem vardı. Onlar da eminim ki kendilerince benim iyiliğimi düşünüyorlardı fakat asıl meseleyi kaçırıyorlardı. Belki de ondan kaynaklı söyleyeceklerimin yanlış ve zamansız olması korkusunu taşıdığımdan çekingen kalan taraf oldum hep. Ama bugün...'' Bakışlarım Demir'e doğru döndüğünde az önce kalbimin çarptığını söylemiştim ya çok çok daha fazlası ona her baktığımda bugün hala etkisini arttırarak sürüyordu. ''Vaktinizin birazını alıp bu konuşmayı yapmak istiyorum. Çünkü bugüne gelmemi sağlayan birine çok özel bir teşekkür etmem gerek.''

Bunu beklemiyor olsa gerek gözlerindeki şaşkınlığı görebiliyordum ve beklemeyişi, şaşkınlığı beni tarifsiz bir heyecanın yanı sıra fazlasıyla gülümsetiyordu. Gözlerimi bir kez daha ondan kaçırarak konuşmaya devam ettim. ''Her şerde gerçekten bir hayır varmış. İnsan çoğu zaman kendisi için neyin doğru olacağını bile bilmezken ben yanlış giden yolumun doğrusunu sevgili eşim Demir ile birlikte buldum. O bana sadece eş olmadı. En yakın arkadaşım, babam, abim, yoldaşım ve en önemlisi öğretmenim oldu.'' Ona bakıp tekrar gülümsedim.

Anılar gülümsemelerimizde canlandı. ''Birlikte çok uzun, yorucu ama desteğini hep hissettiğim uzunca yıllardan geçtik.''

...

''Yavuz ile buluşmaya karar verdik.''

Ders sırasında defalarca kez arayan Mehtap'ı meşgule attığımda ilk işim ders çıkışı onu aramak oldu. Heyecanlı ses tonuyla telefonu açar açmaz söylediği şey beni de derin bir nefes aldırırken ''Sonunda.'' Dedim ve yürümeye başladım. ''Aylardır süründürüyorsun çocuğu.''

Mehtap'ın hoşuna gittiğini belli eden kahkahası telefonu kulağımdan uzaklaştırmama sebep olsa da tekrar konuşmaya başlayınca telefonu yaklaştırdım. ''Ahucuğum herkes senin kadar şanslı olamayabiliyor. Ben nereden bilebilirim Yavuz'un tekrar saçma sapan bir sebepten beni yarı yolda bırakmayacağını? Denedim işte. Ayrıca hak etmişti. Hem şimdi her şeyi açıkça benimle paylaşıyor, ne istiyorsa, hissediyorsa söylüyor hem de bunca zamandır sabırla bekledi.''

''Bir musibet bin nasihatten iyiymiş yani.''

''Aynen öyle.'' Diye onayladı beni. ''Sen ne yapıyorsun şimdi?''

''Ne yapayım, okuldan çıktım eve geçeceğim.'' Duraksadım ve yanımdan geçerken selam veren kıza ben de selam vererek telefona geri döndüm. ''Ya da anneme de geçebilirim bilmiyorum. Abimin yarın düğünü var ya bir bakarım ne yapmışlar.''

Visal: Ahu DöngüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin