better than romeo and juliet

155 12 7
                                    

Belindeki asasını yatağın altına doğru uzattı "Lumos" dedi ve yatağının altında bir su yansıması gibi birsey gördü. Yatağın altına elini uzatmak istedi ama küçük yansımayan deyince sanki bir pervaneye elini değdirmiş gibi eli geriye sekti. Bileğinin bir kısmı kanamaya başladı Megan büyüyle yatağını kenara çekti ve yatağının altındaki şeyle karşı karşıya kaldı.

Bunun ne olduğuna adı kadar emindi izleniyordu.

Megan bu deliği ve girdabı andıran şeyi nerede gördüğünü hatırlıyordu Annesi Bayan Avery,  küçükken teyzesinin yatağının altına bir tane hazırlamıştı. Bu büyü çok güçlüydü. Eğer bunu bir kişinin her gece uyuduğu yere koyarsanız o kişinin zihninin en hazırlıksız olduğu zamanda uyuduğunda zihnine hükmedersiniz onu gün boyu izlemekten tutun rüyalarına girmenize yardımcı olabilir çok farklı türleri vardır bu büyünün.

Bu büyü kimin yaptığını öğrenmenin tek yolu vardı kolunu girdapa sokup birşeyi avuçluyormuş gibi yatağının altındaki yere uzanacaktı. Ama çok riskliydi. Belki bunu yapan kişi hakkında birşeyler bulamayabilirdi büyü güçlüyse kolunu bile kaybedebilirdi ama onu izleyen herkimse öğrenmezse ve bu deliği kapayamazsa bir koldan fazlasını kaybedebilirdi.

Megan saatine baktı ve derse 12 dakika olduğunu gördü. Hızla asasını çıkarıp kapıyı kitledi. Sağ kolundaki saati çıkardı. Megan hazırdı dizleri üzerine çökmüş ne olur ne olmaz diye de sol elindeki asası havadaydı.

Kendini motive etmek için saydı "bir" büyük bir nefes aldı "iki üç" demesiyle kolunu daldırdı. Çok güçlü hazırlanmış bir büyü değildi kollarına gelen çizikleri net bir şekilde hissediyordu. Ama dayanmalıydı bunu yapanın kim olduğunu öğrenirse ancak bu deliği kapatabilirdi. Sonunda eline bir şey takıldığında o şeyi avucuna sıkı sıkı sarıp kolunu geri çekti eli kan içindeydi. Bildiği birkaç büyüle yaralarını hafifletebildiği kadar hafifletti ama bunu bir sağlık görevlisi yapmalıydı ki tamamen iyileşebilsin.
Ama şu durumda revire gitmesi tehlikeliydi. Kendi başına halledebildiği kadar halletti. Sıkıca kapadığı avcunu açtığında bir erkek yüzüğünü gördü. Bunun kime ait olduğunu bilmiyordu parlak siyah yontulmuş bir taş vardı üzerinde.

Karanlık sanatlara karşı savunma dersine 5 dakika kaldığını gören Megan avucundaki yüzüğü parmağına takıp temiz kazağını giydi ve saatini taktı. Hızlıca sınıfa doğru koşmaya başladı.

Neyse ki tam 1 dakika kala sınıfa yetişen Megan dağılmış görünüyordu elindeki yaralar ve morlukların bir kısmı ve boynundaki terler ile Hogwarsttaki kimse daha önce onu böyle görmemişti. Megan da kendini böyle bir şekilde göstermek istemezdi ama sınıfa geç girmeyi hiç sevmezdi.

Geçebileceği en köşe yere geçti saçını ve kendini toparlamaya başladı.

O sırada kardeşini farketmeyen Marcus James ve Sirius ile konuşuyordu. Megan'ı ilk gören kişi Lily olmuştu. Lily baştan aşağı Avery'i süzdü biriyle fiziksel olarak kavga etmiş belliydi ya da merdivenlerden yuvarlanmış gibiydi. Köşeye geçip kendine çeki düzen vermesine kadar dikkatle izledi.

Lily:Marcus

Marcus James ile olan konuşmasına o kadar dalmıştı ki tam yanında olan Lily'i duymadı bile.

Dorcas:Pist Marcus baksana!

Dorcas Marcus'un dikkatini çekmeyi başarmıştı. Lily'nin neyi göstereceğini anlayan Marlene kaşıyla sınıfın diğer ucunda duran Megan'ı gösterdi.

Lily:Bu hali ne?

Dorcas:Sirius yoksa köpek haline dönüşüp ona saldırdın mı?

Diye Sirius ile dalga geçti.

Born To Again Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin