im not a Slytherin

334 19 12
                                    

Hogwarts'ın ilk günü 1971

Megan'a küçüklüğü boyunca Hogwarst'ın Megan'ın hayatında küçük bir etken olacağını her sene yaşıtlarından 10 adım ileride olması için kendini geliştirmesi gerektiği öğütlendi. Babası ve  annesi bütün safkan aileleri gibi soylu lüks bir hayat içinde sürmenin tek yolunu Hogwarst'ta onları gururlandırması ve çok güçlü olması gerektiğini söylerlerdi.

Hem de her zaman.

Megan Hogwarts sabahı normal bir güne uyanmış gibi kalktı. Hedefi o doğmadan önce belirlenmişti zaten. En sadık ölüm yiyen olması. 11 yaşındaki bir çocuk olsa da az çok evde dönen statü konuşmaları ve hep safkan kalma idealinin az çok farkındaydı.

Evin hizmetçi cinlerinden biri Megan'ı kahvaltıya çağırmak için kapısını tıklattı ve içeri doğru konuştu.

"Efendi Megan babanız sizi kahvaltı için aşağı çağırıyor"

Megan:Tamam. Gidebilirsin.

Megan 11 yaşında bir çocuk olmasına rağmen ağır başlı ve nerde nasıl davranması gerektiğini bildirdi. Bunun sebebi Bay Avery olabilirdi çok sert ve asıl bir safkandı. Fakat küçük bir sebep olarak görülebilirdi babası çünkü aynı evde büyüdüğü bir ikizi vardı. Fakat o Megan'ın tam tersiydi.

Yavaşça merdivenlerden inerken ikizi Marcus hızla merdivenlerden koşarak indi ve kız kardeşinin omuzuna çarptı.

"Önüne bak Marcus!" Diye bağırmasına rağmen Marcus koşarak aşağı inmeye devam etti.

Yemek masasına varınca ise "Sonunda Hogwartsa başlıyoruz. Megan sende çok heyecanlısın di mi?" Dedi Marcus sevinç içinde.

"Ne demezsin hem de çok" dedi Megan hafif alaylı bir tavırla.

Marcus Megan'a göre çok heyecanlıydı. Marcus genel olarak Megan'a göre duygularını daha yüksek yaşar. Ve daha çok hareketliydi.

Megan ve Marcus'un arasındaki ilişki çok kuvvetliydi her ne kadar Megan sevgisini çok belli etmese de Megan ve Marcus hem kardeş hem en yakın dostlardı. Bu evde gerçek olan tek şey onların sevgisiydi. Belki o da büyümeleriyle beraber görünmez olacaktı.

Bay Avery:Yavaş ol Marcus kardeşini düşüreceksin. Yemeğe gelin hadi Hogwarts expresine yetişeceksiniz.

Avery ailesi sessiz bir kahvaltının ardından çocuklarını hogwarst ekspresine bırakıp malikaneye geri döndüler.

Marcus:Megan gördün mü şu çocuğun elinde bir çikolata kurbağa var bende istiyorum.

O sırada Megan sessizce insanları izlemek ile meşguldü. Gözleri Black ailesine ilişti. Bütün Black ailesi ile tanışmışlıkları vardı.

"Ekprese gidince alırım Marcus" diye cevap verdi Megan kardeşine.

"Hey oradaki Sirius mu?" demesiyle beraber Black ailesine doğru koştu Sirius ile selamlaştı.

Marcus ve Sirius birbirlerine çok benziyorlardı enerjileri çok uyuşuyordu hep. Megan ve Regulus gibi onlar da ailenin sessiz çocuğu görevini üstlenmişlerdi. Ailenin gelecek projeleri bu çocuklar üzerinde planlanmıştı.

"Sen de çok şanslısın Megan ben bu sene sizinle beraber gelmek istiyorum ama seneye geleceğim" dedi Regulus üzüntülü bir şekilde.

"Sen üzülme seneye bizimle beraber olacaksın" dedi Megan içtenlikle.

"Sence hangi binada olacaksın?"

Bay Black uzun bastonuyla hafifçe yere vurdu.

"O bir Avery Regulus tabii ki hepimiz gibi bir Slytherin olacak"

Born To Again Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin