Sanki benimle dalga geçiyor gibi gelen konuşmasından sonra sinirle kaşlarım kendiliğinden çatılıp anlamaya çalışıyordum.
Gerçekten bana 'beni' düşündüğü için benimle olmaması gerektiğini mi söylemişti o?
"Ne demeye çalışıyorsun?" sesim istemsiz düz tona dönüşmüş ve sorgulayıcı moduna girdiğin de ellerimdeki bileklerini yavaşça çektikten sonra bir iki adım geri gidip bana sırtını dönmüştü ve yavaşça beni resmen görmezden gelerek üstünü çıkarıyordu bu sırada bende üstüme yere düşmüş olan kazağı hızlıca giyinip tenimi ısıran havayı yok etmiştim.
"Demir, sana ne demeye çalıştığını sordum." sesimi bu sefer hafifçe yükselttiğim de kafasını sağa çevirerek bana bakmıştı. Sonrasındaysa ayakları ile hafifçe yönünü bana çevirdiğin de yüzüne yerleştiği sakin tebessümle yüzümü seyretmesi beni tedirgin etse de umursamaz bakışlarımı sabit tutmaya çalışıyordum, bu durumu ne kadar başardığım ise muammaydı tabikide.
"Benden bi' beklentin olmaya başlayacak Lara, daha 19'una bile tam girmedin yaşamının en cıvıl dönemine gireceksin ve saf duygularla sevilmek isteyeceksin. Yaşıtlarının yaptığı aktiviteleri yapmak isteyeceksin hele içindeki o küçük kızı bilmiyormuşum gibi davranma onun isteklerini de sevgilinle yapmak isteyeceksin, ilgi isteyeceksin. Bunların hepsini sen istem dışı isteyeceksin ve bu doğal yani daha doğrusu normal olanı bunlara sahip olmak. Ben ise sana normal olan hiçbir şeyi sunamam
Lara, ben seni bulutların üstünde bi ilişki sunamam hatta ben sana direkt bi ilişki sunamam. Sen benim güzel küçük bebeğimsin evet ama o kadar, seni o kadar kırarım ki birleşecek tek bir parça bile bırakmam ve asıl işin daha da acı olan kısmı ise sen, seni mahvetmeme rağmen sesini çıkartmayacak kadar bana muhtaç hale gelirsin. Aramızdaki yaş farkını görmezden geldiğinin farkındayım ve bir iki günlüğüne bende gelmiştim ama birbirimizi kandırmak ne kadar sağlıklı ki?" konuşma boyuncaki bariton ses tonu kimi zaman alaycıl şekile kaysa dahi bana bir şeyleri hatırlatmaya çalışıyordu, içimde bana yaptığı ön yargı ile bir öfke bombası büyürken bu sefer istemsiz büründüğüm alaycıl kişilik ayağa kalkıp sahneye çıkmıştı.
"Benim ilişkideki isteklerimi nereden bu kadar kesin bir hüküm ile karar verebilirsin ki? Evet içimde bi kız çocuğu benliğim var ve bunu hiçbir zaman inkar edemem, etmem. Kendimden bile sakladığım ama sana göstermekten çekinmediğim bir benliğim demek daha doğru sanırsam. Olay şimdi bu değil asıl merak ettiğim bu zamana kadar kim oldu hayatımda da ben onlarla bi ilişki içindeyken bi beklentim oldu,
ben şu zamana kadar kiminle konsere, bowlinge, bilardoya, sinemaya ya da daha nice böyle aktivitelere gittim ha? Ki bunlara giderken beklenti içinde oldum mu?
Ben senin korktuğun cevabı vereyim, seninle gittim ve hayır aptal senden bi beklentim olmadı. Sen farkında olmasan bile ben seninle bunların hepsini yaptım ve sen de bu yaptıklarımızla mutluydun bana bunu inkar edemezsin!" benim sonda sitem dolu sesimle bi adım atıp önüme kadar gelmesiyle hafifçe kafamı kaldırmıştım.
"İnkar etmem zaten ama küçük şunu kaçırıyorsun ben onları yaparken sana asla sevgili gözü ile bakmadım sanki kız kardeşimi eğlendiriyormuş gibi hissettim." yüzüme zehirli cümlelerini kurduğun da içimde büyüyen öfke bombası tüm benliğimi kaplamıştı.
"Sen hangi kız kardeşini sikmek istedin onu bana söylesene." geri çekilmeyen sesimden sonra üstten bakış atıp hafifçe kafasını sallamıştı.
"Ne olacağını sanıyordun sen bir söyle, dün seninle öpüştük diye bugün sevgili olacağımızı falan mı? Benim sana değerim çok ayrı kesinlikle ama bi noktayı kaçırıyorsun; bu senin düşündüğün aşık anlamında değil. Dün içkinin etkisi ile sana yükselmem seni sürekli arzuladığım anlamına gelmez küçük, aynada söylediklerimde samimiydim kesinlikle fiziğin çok ama çok çekici yine de kaçırdığın 2. nokta ise bana bu görüntünün fazlası lazım ve sende o fazlası olamaz üzgünüm. Şimdi daha fazla bu konuda tartışmayalım, dün olanlar dünde kalsın ve ikimizde bi kütüphanenin en tozlu rafına atalım ve bi daha hiç hatırlamayalım." söyledikleri ile öfke büyüyen bedenimde devrettiği duygu yoğun bi' hayal kırıklığı olduğu zaman nefes almam dahi zorlaşmıştı.
Belli etmemek için kaşlarım hafifçe yukarı kalktığı gibi derince nefes almış ve yavaşça kafamı sallamıştım aynı zamanda yüzüme samimi bir gülümseme çizmiştim, hiçkimseye ezildiğimi belli edecek biri değildim. Demir zaafım da olsa karşısında ezilmeyecektim, şu an ne kadar canım acısa ve ağlama isteğim üst boyut olsa bile bu evden çıktıktan sonra acımı yaşayacaktım karşısında ezik olmayacaktım.
"Farkındaysan sevgililik mevzusunu açan ben değildim Demir, senden talep bulunan biri olduğunu da sanmıyorum özellikle o bensem.. Sen kendi kafanda bana kesin hüküm verdin ve beni ona göre yargıladın ben ne olduğunu anlamadan sana açıklamalar yapmaya başladım etki-tepki gibi düşün ama biraz düşününce benim isteğim senden bi ilişki değil ki zaten.. Sen benim abim olarak kal yeter dediğin gibi. Ben seninle çoğu aktiviteyi yapayım fakat şu duruma başka şeyler katılmasın ki zorlaşmasın olaylar
hem dışarda o kadar erkek varken neden ben, bana yaramayacak, beni mutsuz edecek ve bu kadar sorumluluktan kaçan bir erkekle olayım ki? Ayakları yere sağlam basan biri lazım bana ve Demir farkındayız ki bu kesinlikle sen değilsin" yumuşak sözlerimi sakince dinleyip beni onaylamıştı, en büyük özelliğim kalbim kırıldığı an karşımdakini de kırmaktan katiyen çekinmezdim.
"Evet güzelim bu konuda anlaştığımıza sevindim, ben baştan uyarımı yapmak zorundaydım, seni bi' bilinmezliğe götürmem çok yanlış olurdu yoksa özellikle bu bilinmezlik imkansız ise." dediklerinden sonra sahte gülümseyişimle onaylamıştım.
Kalbimin şu an katran pompaladığına yemin edebilirdim.
Tanrım, kızının canı çok acıdı ve sanki içi kanıyor lütfen ona bi sargı verebilir misin çünkü kanamaya devam ederse sanki tükenecek.
Boğazımda düğümlenen bi düğüm hee yutkunduğumda bana acı bi tat sunuyordu ve kaburgalarımı acıtıyordu bunlara rağmen takmıyor imajı çizerek ayaktaydım.
İlk kez böyle bir yalnızlıkla kaldığım da bu hissiyatın boktanlığını hiç özlemediğimi hatırlamıştım.
Sahi benimle bir kez öpüştükten sonra benimle evlenmesini mi beklemiştim?
Cidden bu kadar çocuk olmuş muydum ki..
—-
aptal demirsalak demir
mal demir
yine de demir'e çok kızmayalım<33
neyse nasılsınız bu arada
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değnek Şövalyesi
Short Story0537...: yanında olsaydım eğer ki 0537...: telefona bakacak vaktin dahi olmadan odanda olurduk(: