Terk edilmiş, boş ve tenha bir yerde açıyorum gözlerimi. Burası fazla boğucu; aynı zamanda kimsesiz, karanlık, ıssız, pis...
İnsanlarla dolu ama herkes kendi derdindeyken kimse sana sahip çıkmıyor.
Buna rağmen seni gözetleyen insanlar var. Sana sahip çıkmıyorlar ama seni gözetliyorlar ve sen görmezden gelsen de peşini bırakmıyorlar.
Oturduğum yerde yorgun ve bitkin hissetsem de tüm çabamla ayağa kalkıyorum. Düşecek gibi oluyorum, sarhoş gibiyim dönüyor her şey..
Neler oluyor bana bilmiyorum sarsılarak ilerliyorum sanki ilerdikçe yollar uzayıp üzerime geliyor. Sonra yaklaşıyorum daha çok karanlıklardan uzaklaşıp, aydınlığa doğru ve başımı kaldırıp gökyüzüne bakıyorum.
Sanki ezberimde hiç yok gökyüzü daha önce hiç görmemişim gibi bakıyorum hayran hayran. Bakmak o kadar güzel hissettiriyor ki huzur veriyor tüm bedenime. Sanki dertlerim yok gibi korkularım yok gibi yeniden doğmuşum var olmuşum hayata gözlerimi açmışım ikinci kez ama ilk gördüğüm manzara büyüleyici..
Kayboluyorum sende hayat çıkmazlarda bırakıyorsun mutluluk bu kadar gökyüzünde saklıysa neden bana hiç uğramadı bunca zaman neden?
Bir mutluluğu veriyor sana dünyanın en mutlu insanı hissettiriyor sonra o dünya başına yıkılana kadar başından ayrılmıyor hayat öyle zor çaresiz hissettirir verilen mutluluğunu da fazlasıyla geri alır..
Birinin ellerini üzerimde hissettim arkamdan bana dokunuyordu ama nasıl dokunmaktı o sanki suçluyu yakalamış polis gibi beni kendine çekti. Arkam dönüktü dalmıştım gökyüzüne acaba bunlardan alıp kendine çekecek kadar ne yapmıştım buna? Sonra göz göze geldik ve bu bir adamdı çok değişikti simsiyahtı yüzü ve dilinde birşeyler dolandırıyordu. Ama düzgün konuşamuyordu sonra başka biri de ardından gelip iki yandan kollarımdan tuttular ve sürüklediler beni. Neler oluyodu anlamıyordum çok korkuyordum gözlerim dolu dolu olmuştu bağırıyordum sesim kısılana kadar ama diğer insanlar sanki sağırdı yada bana öyle geliyordu.
Beni karanlıkların olduğu yere tekrar getirdiler istemiyordum burayı hayır! Bunlar anlamıyordu beni sonra aşağı kata indirdiler zorla ve mahzen gibi bir yere geldik. Bunlar ellerimi bağlamaya çalışıyorlardı biri de bant bulmaya çalışıyordu ve istedikleri olmuştu bağlamışlardı beni bir taburenin üzerine. Ağzım bantlı konuşamıyorum ama iç sesim benimle ya o bana yeter diye kendimi avutuyorken bir yandan da ne yaptım bunlara bilmiyordum bile düşüncesi beni bırakmıyordu. Sonra patron kılığında takım elbiseye bürünmüş teni siyahi, kırmızımsı gözleri olan adam geldi ve tabure alıp yanıma oturdu bakışıyorduk. Beni baştan aşağı süzmeye başlamıştı omzuma dokunuyordu ve bilmediğim kelimeler mırıldanıyordu. Anlamaya çalışsamda bir türlü anlamıyordum sonra benden uzaklaştı gidip kendi adamına bir talimat verir gibi konuşuyordu sanki. Anlamıştım benimle ilgili birşeylerin kötü gittiğini ama olamazdı yeni hayata dönmüştüm eskileri hatırlamıyordum bile ne istiyorlardı benden. Sonra adam bana tekrar baktı ve nefes almaları öldürücü son darbe gibi geliyordu uzaktan. İri yapılı bu adam adamlarıyla konuştuktan sonra uzaklaştı ortamdan. Adamlar yine tekrar yanıma geldiler ve gözlerimi bağladılar..
Hayır ya etraf çok karanlıktı zaten ekstra karanlığa ne gerek vardı?
Bunlar ne yapmaya çalışıyordu?
Aklında deli sorular hemen yerini aldı tabiki kaçırmazlar bu fırsatı. Sonra ellerimi çözdüklerini hissettim ve adamlar iki koluma tekrar girdiler. O mahzenden çıkarıyorlardı sanırım sonra tekrar yukarıya çıktığımızı hissettim. Daha sonra adamlar gözlerimi açtılar ve ellerimdeki ipleri çözdüler. Ne yaptıklarını daha anlamazken serbest bıraktıklarını anladım uzaklaştılar yanımdan.
![](https://img.wattpad.com/cover/320259372-288-k351929.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Soruşturma
Teen Fictionİnsanlığın kaybolduğu yerde, hayatın kaymış üzere olduğu bir garip duygular. Yalnız başına savaşılan çıkmazlara girilip çıkılamayan ve denizin dalgaları misali boğulmak üzere olan içinde kalan ümitler. Canını yakanların karşısında susmak zorunda kal...