9: Mesaj

742 36 200
                                    

Recep

Sabahın ilk ışıklarıyla gözümü açtığımda, Duru'nun yataktan düşmesine engel olan tek şey beline hala sarılı olan kolumdu. Kafası ve üst vücudu yataktan sarkmıştı.

Yukarı çekmek adına yaptığım hamleyle kıpırdanarak kendisini düzeltti. Yumruk yaptığı ellerini göğsüme yaslayıp kafasını boynuma gömdüğünde bakışlarımı aşağı indirdim fakat tek görebildiğim saçlarıydı.

Yanaklarımın yanmaya başladığını ve sıcakladığımı hissediyordum. Birkaç dakika hareketsiz kaldığımdaysa kafasını kaldırmış, burun buruna gelmiştik.

Bu kadarı fazla diye düşünerek hızlıca ittiğimde gürültüyle yataktan düştü. Biraz sonra "Hayvan evladı!" diye bağırmasını duyduğumda da gülümsememe engel olamamıştım. Ama yerde doğrulup kısık, kırmızı gözlerini üzerimde hissedince gülmeyi kesip eski halime döndüm ve ben de kalktım.

"Sana güvenip seninle yatanda kabahat." Söylenerek kafasının arkasını tutuyor, bir yandan da ayağa kalkmaya çalışıyordu.

Ne yani, güvenilmez biri miydim ben?

Tamam belki birbirimizi o kadar tanımıyorduk ama defalarca aynı ortamlarda kalmıştık. Hatta hastayken "bakıcılığımı" falan yapmıştı...

"Sen yine hasta mı oldun? Bak bu sefer kılımı kıpırdatmam haberin olsun."

"Hayır kızım. Ne alaka hem?"

"Ben bilmem. Yüzün öyle demiyor ama neyse. Üstünü giy de çıkalım artık. Ancak gideriz."

Kafamı sallayıp dışarı çıkana kadar yüzümü aşağı eğdim. Ne varmış suratımda, diye kalkıp odadaki aynaya baktığımda kızardığımı gördüm. Elimi alnıma götürüp ateşim olup olmadığını kontrol ettim, yoktu. Ya da ben anlamamıştım.

Büyük ihtimalle az önce olanlardan dolayıydı.

Kendime gelmek adına yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Kapıyı araladığımda hızla üstüne kapanması bir oldu.

"Sen ne çeşit bir rahatsızsın acaba? Giyiniyorum burada siktir başka yerde giyin."

"P-pardon." diyerek kekelediğim için dilimi ısırdım ve odaya dönerek hızlıca üzerimi değiştim.

O da banyodan çıkıp yanıma gelmiş, elindeki tişörtü uzatmıştı.

"Emirhan'a sonra teşekkür ederim artık."

Tişört Emirhan'ın değildi aslında. Benimdi.

Elimi uzatıp alacakken geri çekti.

"Ah ya da yıkayıp vereyim."

Aceleyle elinden çekip aldım ve yanımda taşıdığım çantanın içine attım.

"Gerek yok! Ben veririm."

Dış kapıdan çıkıp merdivenlerden inerken kendi kendine konuşuyor gibiydi. Ben de kapıyı kilitleyip inmeye başladım.

"Acaba konser ne oldu, gelmiş midirler?"

"Hallolmuştur dert etme sen."

Aslında konserde ben sahne almayacaktım zaten. Sadece yanlarında gidecektim ama gidememiştim.

Yine de bunu bilmesine gerek yoktu.
Uzaklaşıp evi arkamızda bırakarak asfalt yola indik.

Elleri bol pantolonunun ceplerinde kaybolduğunda dünkü görüntüsü aklıma geldi.

"Baksana." dediğinde gri yolda olan gözlerimi kaldırmadan cevapladım.

"Ne var?"

"Hani sizin evde toplandığımız gün..."

[✓] Rude Boy¹ - ReckolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin