Bora Sayar'dan
Uyandığımda yanımda yatan Ali'ye ilişti gözüm. Uyandığim için ilk 1-2 saniye kafam bomboş olsa da sonradan dank etmişti. Dün geceki ağlamalarım,Ali ile dertleşmelerim. En sonunda da bana küçükken yaptığımız gibi beraber uyumayı teklif etmişti son halimiz de böyleydi işte. Dün gecenin aklıma gelmesiyle gözlerim dolmuştu.
Dün gece saat: 20.48
Berk'e gittiğimde Berk'in o geceki yapım şirketinden aldığı videoları izlemiştim. Cemre Vefa ölmeden 5 dakika önce binaya girmiş üstüne üstlük Vefa'nın baktığı pencereden bakmıştı. Ben daha Cemre'ye aşık olduğumu kendime anca yedirebilmişken hoşlandığım kızın kardeşim gibi gördüğüm birinin katili olabilme ihtimali canımı yakıyordu. Gözlerimden 2-3 damla göz yaşı süzüldü.
Ben düşüncelerimde kaybolduğum da biri yanıma oturmuş destek için omzuma elini koymuştu. Yanımdaki kişinin yüzüne baktığımda Ali olduğunu gördüm. Ne oldu dercesine bana bakıyordu.
"Ali." Diye kekeledim ilk önce sonrasında derin bir nefes alıp devam ettim.
"Ben aşık oldum Ali." Bir kaç saniye duraksadım. Dudaklarımı bastırdım.
"Ben kardeşimizin katiline aşık oldum."
Ege Şimşek'ten
(Şimdiki Zaman)
Sabah zilimin zart zurt ötmesiyle anca kalktım. Dün geceden dolayı gözlerim kızarıktı. Evim de çöp torbasıydı zaten. Gözlerimi zar zor açarken kapıyı açtım. Gözlerim yarı açık olduğu için göremiyordum. Dün gece eve gelince de biraz içmiştim kafam dank ediyordu bu yüzden.
"Ege bu ne hal? Depresyona mı girdin?" Duyduğum neşeli sesten Ceylin olduğunu anladım.
"Buyur geç Ceylinciğim derdim ama evin durumu vahim valla."
"Belli oluyor Ege. Kokusu ta buraya geldi." Dedi burnunu tıkayarak. Ceylin'in sesiyle aydınlanmıştım resmen. En azından ilk halime göre daha canlıydım. Elimi Ceylin'e uzatıp yanağından bir makas aldım.
"Gel hadi. Sana göstermek istediğim bir şey var." Elimi tutup sürüklemeye başladı.
"Dur bir önce üstümü değiştireyim tamam mı?" Diyip onu durdurdum.
"Kaçmayacağına söz verirsen tamam."
"Kızım nereye kaçıcam Allah aşkına."
"Kaçarsın sen o yüzden söz ver." Serçe parmağını uzattı. Serçe parmağımı serçe parmağına kenetledim ve söz dedim.
Üstüme doğru düzgün bir şey giydikten sonra dışarıya,Ceylin'in yanına gittim.
"Bu tavrın beni ürkütüyor." Ceylin böyle bir şey dememi beklememiş gibi afalladı. Pek Ceylinlik hareketler değildi bunlar. Ceylin Salı günü son ders hariç okulu asmazdı aksine bizlerin de dersi dinlemesini sağlardı.
"Değişiklik olsun dedim hem iyi gelir olmaz mı?"
"Sen birtanesin ya!" Diyip yanağını öptüm. O da bana dönüp gülümsedi.
Yaklaşık 30 dakikalık taksi yolculuğumuzun ardından bir bahçeye ulaşmıştık. Bembeyaz bir bahçeydi bu. Her tarafında beyaz güller vardı. Taksiden indiğimizde ilk konuşan ben oldum.
"Beyaz güllerden nefret edersin sen?" Dedim sorarcasına. Bu sırada bahçenin içine de girmiştik tabii.
"Ama sen beyaz güllere aşıksın." Bir adım daha attıktan sonra bana bakıp gülümsedi. Elleriyle nazikçe omzumu tutup beni itti. Bunu beklemediğim için düşmüştüm. Beni beyaz güllerin arasına atmıştı. Ardından fotoğrafımı çekti.