Dolunay Üsküdar'da denize bakan 3 odalı küçük ve mütevazi evine gelebilmişti. Bu ev rahmetli annesinden kalan bir evdi. Dolunay annesini 2 yaşındayken kaybetmişti. Babası annesini hatırlatan İstanbul'u terk edip kızı Dolunay ile birlikte Ankara'da yaşamaya başlamışlardı. Dolunay babasını çok duygusal ve annesine bağlı biri olduğunu biliyordu. Çünkü babası, annesi 16 yıl öncesinde ölmesine rağmen annesinin yasını tutuyordu. Öylesine güzel ve saf sevgileri varmış ki babası her fırsat Dolunay annesiyle yaşadığı olaylardan bahseder ve dolunayın Tıpkı annesi gibi olduğunu söylerdi. Dolunay annesinin pek hatırlamasa da babasının annesi ile çektiği fotoğraflara bakarak bu benzerliği hayranlıkla bakardı.
Dolunay Valizini kapının hemen yanına bırakıp kapısını kapattı. Ne yani İstanbul bu kadar güzelken eski evleri de bu kadar güzel olamazdı. Evin her yerinde her köşesinde yığınla kitap bulunuyor, evin duvarları gökyüzü mavisi olup duvarlar alıntılar ve posterlerle doluydu. Dolunay kitapları olan aşkıyla yanıp tutuşurken böyle bir eve hayranlıkla bakmaması elde değildi. Dolunay Valizini alıp diğer odaya sürüklerken hayretlerle antika eşyalarla dolu olan bu odayı süzdü. bir sürü plak, plak çalar ve posterler bulunmaktaydı. Bu adaya hayran hayran bakan dolunay'ın gözü büyük ve Siyah Beyaz postere ilişti. Bu annesiyle babasıydı annesinin gülüşü babasının annesine hayran bakışları dolunayın tebessüm etmesini sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Sokakları
Teen FictionDolunay'ın İstanbul'a ilk gelişiydi. İstanbul'u gördüğü ilk günden beri İstanbul'a hayran kalan Dolunay. İstanbul'u keşfetmeye başlamak ve yeni maceralara atılmak için tatlı bir telaş içindedir.